Beraat eden KHK'lılar pasaportlarını alabilecek

AKP’nin Meclis’e sunacağı ilk yargı reformu paketinde, hakkında soruşturma açılmayan ve beraat eden KHK’lılara pasaportları verilebilecek.

Geçen yasama döneminde dört gözle beklenen yargı reformu paketi, nihayet Parlamento gündemine geliyor. AKP ilk kez yargı reformu paketi ile ilgili somut tarih verdi; Çarşamba günü yapılan MYK toplantısının ardından konuşan Parti Sözcüsü Ömer Çelik, yargı reformu paketinin ekim ayında gündeme geleceğini söyledi. 

MYK toplantısında reform paketi için bir dizi görevlendirme de yapıldı. AKP’nin TBMM Anayasa ve Adalet Komisyonu üyesi milletvekilleri hummalı bir çalışma içinde; Meclis’in açılacağı 1 Ekim’de bir paket tasarısının hazır olması bekleniyor. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan mayıs ayında hayli kapsamlı bir yargı strateji planı açıklamıştı. Erdoğan’ın açıkladığı plan, 3 ya da 4 ayrı paket halinde Meclis’e gelecek. İlk paket ise daha çok ifade özgürlüğü kapsamında adımları kapsıyor. 

En fazla konuşulan konuların arasında da "pasaport" meselesi var. Darbe girişiminin ardından 21 Temmuz 2016’da OHAL ilan edilmiş ve o tarihten sonra çıkarılan çok sayıda Kanun Hükmünde Kararname ile 150 binin üzerinde kamu görevlisinin işine son verilmiş, yurt dışına çıkışları da aynı Kararnamelerle yasaklanmıştı. 

Geçen yıllar boyunca bir kangren halini alan pasaport tartışması, yeni yargı reformu paketinde Pasaport Yasası’na eklenecek bir madde ile çözüme kavuşturulması bekleniyor. 

KHK’larda, "Milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum veya gruplara ya da terör örgütlerine üyeliği veya iltisakı ya da bunlarla irtibatı nedeniyle" pasaportların iptal edildiği bir madde hükmüne bağlanmıştı. Kararnamelerde yer alan bu ifade, kamudan çıkarılan KHK’lıların haklarında bir soruşturma açılmasa da haklarında açılan davalardan beraat etseler de yurt dışına çıkışlarını engelliyordu. 

Daha sonra bu KHK’lar yasalaştı. 18 Ekim 2016 tarihinde çıkarılan 6749 Sayılı Yasa’nın 5 maddesiyle pasaport yasakları deyim yerindeyse "kalıcı" hale geldi. Madde, "Milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum veya gruplara ya da terör örgütlerine üyeliği veya iltisakı ya da bunlarla irtibatı nedeniyle haklarında idari işlem tesis edilenler ile aynı gerekçeyle haklarında suç soruşturması veya kovuşturması yürütülenler, işlemi yapan kurum ve kuruluşlarca ilgili pasaport birimine derhal bildirilir. Bu bildirim üzerine ilgili pasaport birimlerince pasaportlar iptal edilir. Pasaport birimine isimleri bildirilen kişilerin eşlerine ait pasaportlar da genel güvenlik açısından mahzurlu görülmesi halinde aynı tarihte İçişleri Bakanlığı'nca iptal edilebilir" hükmünü içeriyordu. 

Bu madde duruyor ama yargı reformunda Pasaport Yasası’na ek bir madde konuluyor. Buna göre pasaportları iptal edilenlerden, "haklarında pasaport verilmemesine yönelik idari işlem tesis edilenlerden", haklarında idari veya adli bir soruşturma bulunmayanlara pasaport verilecek. 

Soruşturma geçirenlere ilişkin de bir düzenleme var. Haklarında kovuşturmaya yer olmadığı kararı, beraat kararı, ceza verilmesine yer olmadığı kararı, davanın reddine veya düşmesine karar verilenlere pasaportları verilecek. 

Bir kapsam daha var. Bu da mahkûmiyet kararı alanlardan cezası tümüyle infaz edilenler veya ertelenler, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilenler de başvurmaları halinde pasaportlarını alabilecekler. 

Peki bu pasaportlar otomatik olarak verilecek mi? 

Hayır. 

Yeni düzenlemede bununla ilgili olarak, pasaportlarını geri almak isteyen KHK’lılara bir de araştırma şartı getiriliyor. KHK’lıların başvurmaları halinde, "Kolluk birimlerince yapılacak araştırma sonucuna göre İçişleri Bakanlığı'nca pasaportlarının verileceği" belirtiliyor. 

***

İlk pakette başka düzenlemeler de var. 

İfade ve düşünce özgürlüğünü direkt ilgilendirdiği belirtilen düzenlemeler. Gazeteci ve yazarların sık sık yargılandığı Terörle Mücadele Yasası’nın 7. Maddesi de bu kapsamda. Örgüt propagandası yapma suçunu düzenleyen bu yasaya da bir fıkra eklenmesi söz konusu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği kararlar uyarınca, maddeye, "haber verme sınırlarında kalan ve eleştiri amaçlı yapılan düşünce açıklamaları suç sayılmaz" ibaresinin yer alması öngörülüyor. 

İddianamenin kabulü/reddine ilişkin şartlar biraz daha somutlaştırılıyor. En son Anayasa Mahkemesi, Barış Akademisyenleri ile ilgili aldığı içtihat kararında, akademisyenler hakkındaki iddianamelerin mahkemeler tarafından kabul edilme şartları eleştirilmiş; somut delillerin olmadığı bu iddianamelerin kabul edildiği tespiti yapılmıştı. Yargı paketinde iddianamenin kabulüne ilişkin şartlarda somut delil vurgusu yapılacağı belirtiliyor. 

Bir de istinaf konusu var… 

İstinaf mahkemelerine yapılan başvurularla ilgili şartlar değişiyor. Bu düzenlemenin hâlihazırda bazı tahliyelerin kapısını açacağı da tartışmalar arasında. 

*** 

Ama asıl ve önemli tahliyeler kuşkusuz iktidarın bu yargı paketleriyle amaçladığı ve kamuoyunu da büyük bir beklentiye soktuğu infaz hesabının değiştirilmesiyle yaşanacak. İnfaz hesabının bundan böyle 3/2 yerine yarı yarıya üzerinden yapılmasına ilişkin bir tartışma yürüyor. Ancak AKP ilk yargı paketine bu maddeyi koymayacak. 

Zira böyle bir düzenleme aynı zamanda "kısmi af" olarak da yorumlanıyor. Aflara ilişkin toplum tepkisi göz önüne alındığında, AKP bu konuda oldukça hassas. Şimdilik pasaport ve propaganda suçuyla yapacağı ince düzenlemelerle muhalefetin gönlünü almaya çalışan AKP’nin gözü ilk uzlaşıda da işte bu infaz indirimini sahaya sunmak. 

İnfaz indirimi MHP’nin uzun zamandır istediği bir durum. MHP’nin benzer bir kanun teklifi yıllardır Meclis’in tozlu raflarından sonunda inecek. Peki bu af tartışmasını kamuoyu nasıl karşılayacak? 

Bunun için de AKP’nin gözü CHP’de olacak. 

1 Ekim hızlı başlıyor; bu yasama dönemi "Aflar Parlamentosu" olarak tarihe geçebilir. 

Peki bunun siyasete yansıması nasıl olur? 

Onu da zaman gösterecek. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Sibel Hürtaş Arşivi