beş dakkada alman mı olduk
öyleyse muhalefetin şu soruya cevap vermesi gerek; bu ahval ve şerait altında, iktidar seçime gitmelere falan kalkar mı? peki değişecek ahval ve şerait iktidar partisiyle sınırlı mı kalır?
"dur bakalım, allah’tan ümit kesilmez"lerin aleminde, "acelesi yok, bakarız zamanı gelince"lerin toprağında, "allah kerim, bulunur çaresi"lerin harman olduğu diyarda, "derdi veren allah çaresini de verir"lerin ülkesinde, herkesin birden 2019’u konuşmaya başlaması size de şaşırtıcı geliyor mu?
öngörü ve planlama konusunda, ülkenin tüm halklarının ortak değeri olan hasletlerimizde radikal bir değişiklik meydana gelmediğini de göz önüne alınca, ta iki yıl sonrasını konuşanların bugünle ilgili ne diyeceklerini bilemedikleri sonucuna varıyorum, bilmem siz ne dersiniz sevgili okurlar…
malum ysk, daha doğrusu ysk bile, referandum’la ilgili "tam bir hukuksuzluk oluşmamıştır," kararını verdi. bundan hepimiz referandum’da hukuksuzluk olduğu sonucunu çıkarttık. İnsanlar türkiye’nin her yerinde referandum sonuçlarını meşru bulmadıklarını ifade ediyor. ve hayır, her seçimde olan bir şey değil bu.
ikinci çarpıcı nokta şu. hepimize, "sen şaibenin resmini yapabilir misin…" dedirten durumda bile "evet" ancak yüzde 49. ve daha önce belki satır aralarını okuyabilenlerin anladığı eleştiriler açıkça dillendirilir, yazılır oldu. bunun çeşitli sebepleri vardır ve bence tek sebep başarısızlık olduğu aşikâr olan bu durumun kimin üstüne kalacağı değildir. tam aksine, belli ki o konuşulmayanların başarısızlıkta büyük rolü var. diğer yandan bu hali "kirli çamaşırları ortalığa döküldü" şeklinde yorumlayıp küçümsemekten yana değilim. olması gereken bu, iktidar cephesinde olup bitenleri bilmek hepimizin hakkı. ama tabii muhalefet cephesinde olup bitenleri de.
öyleyse muhalefetin şu soruya cevap vermesi gerekiyor; bu ahval ve şerait altında, iktidar kolay kolay seçime gitmelere falan kalkar mı? peki değişecek ahval ve şerait iktidar partisiyle sınırlı mı kalır?
eğer muhalefetin aklına, çok parlak bir trük bulup ilk mümkün seçimde (ah, evet tabii ki çok ysk bir seçim olacaktır yine) başka birini başkan seçtirmekten başka bir şey gelmiyorsa, bıraksınlar biz muhalefet edelim. çünkü şükür ki bu ülkede, meselenin bir kişi, "o kişi" değil, rejim değişikliği olduğunun farkında olan binlerce insan var. şükür ki, silopi’de furkan ve muhammed’in, evlerinin duvarını yıkan bir panzer sebebiyle canlarından olmasının ve bugün istanbul’da, solcu olduğu anlaşılan 18 yaşındaki sıla abalay’ın emniyet güçleri tarafından öldürülmesinin tesadüf olmadığını bilen insanlar var bu ülkede. bu çocukların ölümünün, hiçbir karşılığı, sonucu, müeyyidesi olmadan canlarından edilmelerinin zalim bir takım ruhların denetlenemez, denetlenmeyen kötülüğü olmadığının farkında olan insanlar! evet, bu ülkede çok çocuk öldürüldü ama bu kez bütün bunların bir değişikliğe işaret ettiğinin, bunların sadece korkunç hadiseler olmadığının bilincinde olan insanlar. kıdem tazminatı, su hakkı, çevre hakkı hatta mülkiyet hakkı da dahil olmak üzere elimizde ne hak kaldıysa yok edecek, muazzam sonuçlara gebe olan bir değişim var karşımızda.
yoksa sorun furkan’la muhammed’in babasına, islami isimler verdiği çocukları ölürken başkanın kim olduğu ilgilendiriyor mu onu? sorun khk’larla işinden olan binlerce kişiden herhangi birine, dertleri 2019’da kimin başkan seçileceği mi? uzağa gitmeyin, kendinize sorun. muhalefet bu değişikliğe muhalefet etmediğinde gerçekten muhalefet mi?