Mühdan Sağlam
Bitmeyen açılışı ve muammasıyla Akkuyu Nükleer Santrali-I
Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ne geçtiğimiz günlerde yeniden açıldı. Akkuyu inşaatı 2018’den bu yana sürekli açılış yapıyor. Neyin açıldığını, her seferinde neden tüm devlet erkanının burada toplanıldığını bilen yok. Aslında bilinen bir yanıt var, ancak bunun santralle ilişkisi yok.
Geçtiğimiz perşembe yapılan törenin nedeni nükleer yakıt ve çubukların Rusya’dan santrale getirilmesiydi. Seçim öncesi çok istenmesine karşın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin açılışa gelmedi, video ile katıldı. Ancak hiçbir şey istendiği gibi gitmedi, zira Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da rahatsızlandığı için açılışa video ile katıldı.
Benzer bir durum 2018’de de yaşanmıştı. Ancak 2018’de Putin Ankara’ya gelmiş, iki lider Ankara’dan Mersin’e bağlanmıştı. Yine bir seçim dönemi yine bir Akkuyu açılışı gördük. Sürekli bir açılış havasında olan inşaat alanı bu nedenle iş yapamaz hale geldi. Ancak bu durum törenin kendisi kadar santralin kendisine yönelik endişe ve soru işaretlerini perçinledi. Bu yazıda Akkuyu konusunda yanıt gerektiren sorulara değineceğiz.
AKKUYU’NUN ABARTILI RAKAMLARI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın orta vadeli elektrik tüketimi projeksiyonuna bakıldığında “Türkiye Ulusal Enerji Planı çalışmasının sonuçlarına göre elektrik tüketiminin 2025 yılında 380,2 milyar kWh, 2030 yılında 455,3 milyar kWh, 2035 yılında ise 510,5 milyar kWh seviyesine ulaşması beklenmektedir.” İfadelerinin kullandığı görülüyor.
Akkuyu dört reaktörden oluşacak ve her aktör 1200 MWh elektrik üretecek, yani toplam 4800 MWh, ancak bir reaktör santralin kendi elektrik üretimi için ayrılacak. Bu durumda tüm veriler bir araya geldiğinde santral yıllık 35 milyar kWh üretim yapacak. Bu 2026’da gerçekleşecek. Enerji Bakanlığına göre aslında 2025 itibariyle Türkiye’nin elektrik talebinin yüzde 10’unu karşılamıyor. 2026’da diyelim ki bakanlığının projeksiyonu uyarınca hiç tüketim artmadı ve 380 milyar kW elektrik tüketildi. Santral 35 milyar üretiyor. Santral ilk yıl tüketim artışı olmazsa Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 9’unu karşılayacak. 2030’daysa bu yüzde 7,6’ya düşüyor. Bu yüzde 6’lara geriliyor. Zaman ilerledikçe santralin katkısı gittikçe azalacak. Yani santral tam anlamıyla faaliyete geçtiğinde elektrik tüketiminin yüzde 10’ununu karşılayamayacak. İşletmesi 60 yıl boyunca Rusya’da olacak bu santralden Türkiye elektrik almak zorunda mı peki?
AKKUYU İLE BERABER ELEKTRİK UCUZ MU OLACAK?
Türkiye’nin elektrik tüketiminde Akkuyu’nun oranı tartışmalı. Bununla beraber verilen garanti ve dolara endeksli fiyatlama da dikkat dedirtiyor. İlk olarak Türkiye 2010’da Rusya Federasyonu ile yaptığı anlaşma uyarınca santral için hem sabit fiyat hem de alın garantisi verdi. İlk olarak fiyattan başlayacak olursak; 6 Ekim 2010’da Resmi Gazete’de yayınlanan anlaşma metninin ilgili kısmı şöyle:
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş. (TETAŞ) aracılığıyla satın alma garantisi verilen miktardaki elektriğin her bir kilowatt saatini 12,35 sent fiyatla alacaktır. Ayrıca TETAŞ ile proje şirketi arasında mutabakata varılan tarife kademelerinde, elektrik fiyatlarındaki artış, Akkuyu projesinin geri ödemesinin sağlanması amacıyla fiyat 15,33 sent kWh tavan fiyatına kadar proje şirketi tarafından belirlenir. ”
Burada açıkça ifade edildiği üzere santralin sağlayacağı elektriğin KW başı fiyatı 12,35 sent ile 15,33 sent arasında yani (kuru 20 lira olarak alırsak) 2,47 lira ile 3,06 lira arasında olacak.Buna elbette KDV eklenecek. Peki bu ucuz elektrik mi demek?
EPİAŞ 28 Nisan verilerine göre serbest piyasada Spot piyasada 1 MWh elektriğin fiyatı en yüksek 2 bin 600 lira, en düşük 1390 lira arasında değişiyor. En yükseğini temel aldığımızda kWh başı maliyet 2,6 lira oluyor. Yani santralden gelen elektrik ile spot arasında santralin elektriği arasında bir uyum var. Ancak burada şunu ifade etmek lazım spot piyasadaki fiyatlar değişken olduğunu küresel piyasadaki koşullara göre artabildiğini dikkate alalım. Örneğin buradaki fiyatların oynak olduğunu ifade edelim. Örneğin 2023’te 60 euroya kadar gerileyen Almanya serbest piyasasındaki elektrik fiyatları, Ağustos 2022’de 700 euro’ya kadar çıkmıştı. Aynı zamanda özellikle yenilenebilir alanda maliyetin 3-6 sent arasına gerilmesi, santralin sabit fiyatlama açısından soruna neden oluyor. Bununla beraber, santral elektriğinin güncel koşullarda pahalı olmadığı ama ucuz da olmadığını ifade etmek gerekiyor.
AKKUYU’DAN EN AZ 15 YIL ELEKTRİK ALMAK ZORUNDAYIZ
Akkuyu’nun ilk rektörünün temmuz ayında devre girmesi durumunda diyelim ki piyasaya göre bu fiyat çok yüksek. “Sağ olun bu santrali yaptınız da biz şimdilik almayalım” diyebiliyor muyuz? Maalesef bu da o kadar kolay değil, çünkü anlaşmada bu durum öngörülüp garanti alınmış. Anlaşmanın ilgili düzenlemesi şöyle:
“TETAŞ, Proje Şirketi'nden, ESA'da belirtildiği şekilde, NGS'de üretilmesi planlanan elektriğin -Ünite 1 ve Ünite 2 için %70'ine (yüzde yetmiş) ve Ünite 3 ve Ünite 4 için %30'una (yüzde otuz)- tekabül eden sabit miktarlarını her bir güç ünitesinin ticari işletmeye alınma tarihinden itibaren 15 (on beş) yıl boyunca 12.35 (on iki nokta otuz beş) Amerika Birleşik Devletleri (ABD) senti/kWh ağırlıklı ortalama fiyattan (Katma Değer Vergisi dahil değildir) satın almayı garanti eder.
“ Proje Şirketi, Ünite 1 ve Ünite 2'de üretilmesi planlanan elektriğin % 30'unu (yüzde otuz) ve Ünite 3 ve Ünite 4'de üretilmesi planlanan elektriğin % 70'ini (yüzde yetmiş), kendisi veya enerji perakende tedarikçileri vasıtasıyla serbest elektrik piyasasında satacaktır.”
Özetle santralin ilk iki ünitesinde üretilen elektriğin yüzde 70’i üçüncü ve dördüncü ünitedeki elektriğin yüzde 30’u 15 yıl boyunca alınmak zorunda. Bir başka anlatımla üretilen elektriğin yarısı 15 yıl boyunca alınmak zorunda. Ayrı ayrı düzenleme yapılmasının sebebi rektörlerin aynı anda açılmayacak olması ve hepsinin tam kapasiteyle çalışmasının zaman alacak olması.
Özetle piyasa koşullarına göre bu elektrik ucuz da olsa pahalı da olsa Türkiye 15 yıl boyunca buradan elektrik almak zorunda. Buraya kadar olan kısım aslında bilinen bir duruma dönük yeniden hatırlatma ve afişlerdeki bilgilerin bazı çarpıtmalar içerebildiğini ifade etme.
Rusya 2022 yazında santral inşası için Türkiye’ye para transfer ettiğinde Merkez Bankası rezervleri artıyor denerek sevinç çığlıkları atılıyordu. Santralin bedeli 20 milyar dolar. Bu meblağ parça parça geliyor. Şimdilik rezervlere olumlu yansıyan bu durum çok değil, 5 yıl sonra elektrik faturalarına olumsuz yansıyacak. Hem de büyük farklarla, üstelik alıp almama hakkınız olmayacak zira ortada bir anlaşma ve verilen garanti var.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ne dönük bu veriler sır değil, ancak ısrarla bu verilerin çarpıtıldığı görülüyor. Bunun yanında santrallin güvenliği ve yaratacağı sıkıntılar yalnızca elektrik fiyatlarıyla sınırlı değil. Önümüzdeki hafta Akkuyu’ya dönük deprem riski ve soğutma suyu sorununu ele alacağız.
Mühdan Sağlam: Doktorasını Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda “Rusya Federasyonu’nun ve Rus Dış Politikasının Dönüşümünde Enerjinin Rolü” başlıklı teziyle 2021’de tamamladı. 2014-2017 arasında AA Energy Terminal’de enerji analistliği yaptı. 2018-2021 arasında Gazete Duvar’da dış politika/ekonomi, enerji analisti ve köşe yazarı olarak çalıştı. Enerji şirketleri devlet ilişkisi, Rusya enerji politikası, enerji ekonomi politiği, ekonomi politik temel ilgi alanıdır. Bu alanda pek çok makalesi, uluslararası yayını vardır. 7 Şubat 2017’de çıkan 286 KHK ile Barış için Akademisyenler: Bu Suça Ortak Olmayacağız isimli bildiriyi imzaladığı için üniversitedeki görevinden ihraç edilmiştir. Gazprom Rusya’sı: Rusya’da Devletin Dönüşümü isimli kitabın yazarıdır.