Deniz Derinsu
Bu ne yaman çelişki…
Geçtiğimiz günlerde basketbol maçında Fenerbahçeli taraftarların bir tezahüratı sanal ortama düşmüştü. ‘A Spor dışarı’ sesleriyle Sarı Lacivertli taraftarlar bu kanalı protesto etmişlerdi…
Kırklarelispor – Fenerbahçe maçı önce yine Fenerbahçe’nin teknik direktörü Ersun Yanal, karşılaşma öncesi yayıncı kuruluş A Spor’a verdiği demeçte kanala övgü yağdırdı ve ‘Keşke herkes sizin gibi futbolun içinde kalsa’ dedi…
İşte bu çelişki futbol dünyamızın içinde bulunduğu ortamın bir özeti olsa gerek…
Kaldı ki A Spor’un özellikle futbolla ilgili yayınlarına Fenerbahçeli taraftarların sık sık tepkisini, protestosunu izliyoruz.
Hangisi haklı… Elbette karar sizin… Bizim gözlemimiz sadece çelişki olduğuyla ibaret kalsın…
Bu tür maçlar özellikle Anadolu kentleri için bir bayram havası niteliği taşır. Kırklareli’nin bu bayram keyfi hava şartlarına takıldı. Zor şartlarda, ağır yağmur ve şiddetli rüzgâr altında mücadele edildi. Ekrandan da sık sık hava durumuyla ilgili bilgileri aldık. Maç öncesi keyifli köfte ziyafeti, başlama düdüğü sonrası yayın yapılan yere kadar yağmurun geldiği, protokolün önündeki poğaçaların ıslandığı, yeni hastalıktan kurtulan Ersun Yanal’ın tekrar hastalanmaması için 3-0’dan sonrası içeri girmesi gerektiğine kadar uzandı.
Ancak bu koşullara karşın görüldüğü üzere Kırklarelilerin son ana kadar tribünde kalmaları, kendileri için fazlasıyla özel güne olan saygı ve özlemlerindendi.
Gerçekten zor olan iklim şartlarında aslında futbolla ilgili konuşurken dikkatli olmak gerek.
Sarı Lacivertlilerin son 2 sınavına bakmak da lazım. Özellikle Başakşehir maçında, ancak kaybedilmesine karşın Trabzonspor sınavında da Fenerbahçe’nin son derece istekli, organize oynadığını unutmamak lazım. Trabzon’da kaybetmiş olmak, Fenerbahçe’yi olumsuz etkileyebilir. Ama genel oyununun iyi olduğunu ve bunu ileri taşımak gerektiğini takıma hissettirmek teknik heyetin görevi.
Ölçü değil ama bu hissin Kırklareli karşısında takıma verildiği söylenebilir. Tüm takım rakip ve hava şartlarını kenara koyarak akıllı oynadı, organizeydi ve sakin bir futbolla sonuca gitmeyi bildi.
Bu maçtaki futbolla Fenerbahçe’yi göklere çıkarmak ise düş dünyasında, kendi renginden başkasını görmeyenlerin işi olsa gerek.
Isla, Zajc, Mehmet, Ferdi, Deniz, Mevlüt umut veren bir oyun oynadılar. Aslında tüm takımın hatasız bir performansa yakın oynadığını söylemek gerek.
Bu tür maçlardaki tablo, asıl hedefler için moral olur ama fazla havaya girmemek lazım… Bu skorla sağa sola tavır değişikliği, iddialı demeçler bir anda zarara dönüşebilir…
Transfer dönemini yine katkısız kapatan Fenerbahçe, eldeki kadroyu en ekonomik şekilde kullanmalı. Özellikle defansif yapı büyük maçlar için soru işaretleri oluşturuyor. Bu noktada Jailson’a bir parantez açmak lazım. Mevkisi olmayan yerde sezon başından beri görevlendirilen Jailson, eldeki tüm stoperlerden daha faydalı ve özverili.
Sonuç olarak Sarı Lacivertli takım, Trabzon karşısındaki moral bozukluğu sonrası Alanya sınavı öncesi kupada yara sarmayı başardı….