Maraton üst Migros tarafında sosyal içerikli bir döviz asılıydı…

‘İnmede çare erken müdahale’

Kimse böyle bir sıkıntı yaşamasın, en büyük dileğimiz bu. Ama hayatı Sarı Lacivert yaşayanların işi zor…

Belçika’da ağızlara çalınan bir parmak baldan sonra Kadıköy’de ‘Acı Yaşam’ tekrar kendini gösterdi… Fenerbahçe favori çıktığı Kayserispor karşısında puanı ancak kurtarabildi!

Antwerp maçının iyilerinden Sosa ve Novak’ın onbirde olmayışının sorgulamasıyla başladı maç. İlerleyen dakikalar gösterdi ki yine aynı maçın kahramanlarından Mert Hakan ve İrfancan da yalnızca fiziken sahadaydılar!

Futbolcu grubunun kendine gelmesi için ne lazım, şu noktada bunu çözmek zor. Fenerbahçe gibi bir kulüpte dünyanın parasını kazanıyorlar. Prestij çabası. Başarılı olsalar her şeyi önlerine sürebilecek zenginlikte bir başkan da var. Ama halleri? Tamam, yetenekleri kısıtlı bir ekip ama bu kadar acemilik, özgüvensizlik niye?

Pereira’ya laf yok. Denenmiş, olmamış bir isim. Teklif gelmiş Fenerbahçe gibi bir markadan, elbet kabul edecek. İyi hoca olmadığı net! Sorgulanması gereken kendisini tekrardan düşünen zihniyet olmalı…

Gelelim o zihniyete… Başkan Ali Koç ve ekibi yıllardır başarısız. Kötü hocalar, kötü oyuncular kol geziyor… Ama hedef hep hakemler, dış güçler… Tamam, hakemler Türkiye’de çok kötü. Ama sürekli hakemlere yönelmek, unutulmamalı ki oyuncuların da psikolojisini olumsuz etkiliyor!

Gelelim Saraçoğlu’na… Garip bir taraftar profili oluştu. Destekten, 12. adamlıktan çok uzak bir zihniyet var. Davulla ortam yaratmaya çalışan 300-500 kişi. Gerisi isyana, protestoya yatkın bir kesim. Yurt dışındaki, deplasmandaki taraftar yapısıyla alakası yok Saraçoğlu tribünlerinin…

Kayseri ilk golü atmış. Bir devreden fazlası var. Statta ölüm sessizliği. Her şeyi protesto eden bir tribün… Oysa gereken tüm statın vereceği destekle takımı çoşturması. Nerde… Çöküyor bir ölüm sessizliği…

Kayseri’nin 2. golü sonrası Ali Koç’un, yönetimin, futbolcuların en zor 30 dakikası başladı. ‘Yönetim istifa’ sesleri altında desteklenen Kayserispor takımı… 3. gol beklentisi derken Fenerbahçe gibi bir devin trajik gecesi daha izlendi… Zajc’ın golü, Mesut’un penaltısı derken puan kurtarıldı! 3 direk bir gerçek ama oynanan futbol da bir gerçek, kabul edilmesi gereken budur…

2-2’ye gelinmesini ‘Yönetim istifa’ sesleri ile değerlendirenlerin durumu, mutsuzluğun, umutsuzluğun sesidir!

Artık bu saatten sonra varılan tablo bedel ister, hesap ister… Bir şeyler ister de gönül okşama, boş vaat kaldırmaz bu tablo…

Olursa erken müdahale çare olur!