Koray Düzgören
CHP’li başkanların el konulan HDP belediyeleri için bir tek sözü yok mu?
Önceki gün değerli meslek büyüğümüz ve ustamız Doğan Özgüden’in sosyal medyada bir tweet’e yaptığı yorum, sürekli tekrarladığımız bir acı gerçeğe dikkat çekiyordu.
CHP’li belediye başkanlarının arife günü yayınladıkları, "Bir tanesin Türkiyem’ başlıklı bayram mesajına Özgüden, şu yorumu iliştirmişti.
"CHP’li çok sayın belediye başkanları! HDP’nin kazandığı ve Tayyip’in gaspettiği belediyeler bu ‘Bir tane’nin neresinde? O konuda bir tek sözünüz yok mu?"
Aslında bu nottan sonra fazla söze gerek yok ama ben yine de ustamızın bıraktığı yerden devam edeyim…
Önce CHP’li 11 büyükşehir belediye başkanının yayınladığı mesaja bakalım.
Mesajın başlığı çok çarpıcı: Bir tanesin Türkiyem!
Hazırlanan videoda başkanlar, Ramazan Bayramı öncesi birlik, beraberlik mesajı veriyor.
Başkanların sosyal medya hesaplarından aynı anda yayınlanan videoda, "Biz biriz, birlikteyiz. 81 farklı il, bir tane Türkiye'yiz. Her zaman olduğu gibi bu zor dönemde de halkımızla, devletimizle, belediyelerimizle 81 il, bir tane Türkiye anlayışıyla beraberiz. Bir tanesin Türkiyem. Birlikte başaracağız" ifadeleri yer alıyor.
Paylaşılan videoda, başkanların başkanı oldukları şehirlerin farklı yerlerde çekilmiş görüntüleriyle birlikte birbirlerine mesajlarına da yer veriliyor.
Videoda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın birbiri peşi sıra yayınlanan mesajları şöyle:
SON SÖZ: ‘81 FARKLI İL, BİR TANE TÜRKİYE’YİZ’
"İstanbullunun uzattığı el Ankara’da sımsıkı tutuluyorsa, Ankara’da Anıtkabir’e özlemle bakan gözler İzmir’de marş olup söyleniyorsa, İzmir’in gurur dolu marşlarına eşlik ediyorsa Adana’nın yanık sesleri…
Memleket sevdasını bereketli topraklarında filizlendiren şehir Adana’dan Yunus’un hoşgörü diyarı Eskişehir’e selam olsun.
Mustafa Kemal’in bağımsızlık ateşiyle yoğrulmuş Eskişehir topraklarından filizlenen kardeşlik türküsü, efeler diyarı Aydın’ın kahramanlık ezgileriyle harman oluyorsa, Aydın’ın ata tohumları Antalya’da yeşeriyorsa, zeybeklerin dik duruşu gururlandırıyorsa Muğla’yı, Muğla’da esen birliktelik rüzgârı rahatlatıyorsa Mersin’i, Akdeniz dalga dalga selamlıyorsa Tekirdağ’ı, Tekirdağ’da doğan Çınar bebek güldürüyorsa Hatay’daki Mehmetçiğin yüzünü, Mehmet Çavuş’un vatan aşkı sarıyorsa 81 ili…"
Videonun sonunda ise başkanların şu ortak mesajına yer veriliyor:
"Demek ki biz biriz, birlikteyiz. 81 farklı il, bir tane Türkiye’yiz. Her zaman olduğu gibi bu zor dönemde de halkımızla, devletimizle, belediyelerimizle 81 il, bir tane Türkiye anlayışıyla beraberiz.
Bir tanesin Türkiyem. Birlikte başaracağız."
İyi bir prodüksiyon, profesyonel bir çalışma…
İçeriğine gelince, aynı şeyleri söylemek maalesef mümkün değil.
Çünkü böyle bir halkla ilişkiler çalışmasını iktidara mensup belediyeler de aynı sözcüklerle, aynı mesajlarla ve yine birlik ve beraberlik çağrısı ile yapabilirlerdi.
İnanın hiç de yadırgamazdık…
Oysa CHP’li belediyeler, "Devletimizle birlikte biriz, birlikteyiz" diyerek ‘teklik’ mesajı verirken, aynı ülkenin vatandaşı olan Kürtlerin, HDP seçmeninin el konulup kayyım atanan belediyelerini adeta yok saymışlar.
HDP’nin 65 belediyesinden 53’üne el konulmuş, halkın iradesi hiçe sayılmış CHP’li belediyeler birlik beraberlik mesajı veriyor.
Güzel de neyin birliği, neyin beraberliği bu?
Haklarını yemeyelim. Bazı CHP’li belediye başkanları (Ama bazıları, çoğunun sesi bile çıkmadı) kayyım olaylarını kınayan açıklamalar yaptılar.
Ama o kadar… CHP açısından mesele bu açıklamalardan ibaret.
Bir halkın iradesi yok sayılıyor ve o belediye başkanları yaka paça, uyduruk gerekçelerle hatta gerekçesiz hapse atılıyor ama ülkenin ana muhalefet partisinden esaslı bir karşı çıkış, tepki görmek mümkün değil.
CHP’li başkanların bu birlik, teklik bildirisinden çok değil, 11 gün önce 16 Mayıs’ta son olarak HDP’nin Siirt ve Iğdır dahil olmak üzere 5 belediyesine el konuldu. Yine bazı duyarlı CHP’li vekillerin ve yöneticilerin tepkileri dışında ciddi bir karşı duruş görmedik.
DİYARBAKIR, VAN, MARDİN, HAKKARİ, BATMAN, SİİRT, IĞDIR
Görevden alınan belediye başkanları ile bir dayanışma eylemi, görevden alınan belediye başkanlarının, iradeleri gasp edilen belde halklarının yanında durma, destekleme girişimi, girişimden vazgeçtik düşüncesi, niyeti bile olmadı.
Sanki bu belediyeler bu ülkenin şehri, kasabası, beldesi değil ve sanki onların milyonlarca seçmeni bu ülkenin vatandaşı değil.
Sanki Diyarbakır, Mardin, Van, Hakkari, Batman, Siirt, Iğdır, CHP’li başkanların selamladığı o 81 ilin içinde değil…
Böyle bir ayrımcılıktan sonra, "Bir tanemsin Türkiyem" demenin ne manası kalıyor?
Üstelik de iktidarın gaddar gölgesi, CHP’li belediyelerin de tepesinde dolaşırken, belediyelerin hareket alanları ve yetkileri sürekli kısıtlanırken, her an, herhangi bir vesile ile CHP’li belediyelere de kayyım atanması ihtimali mevcutken bu ayrımcı anlayışa devam ediliyor.
Oysa, Türkiye genelinde ihtiyacımız nasıl muhalefet olarak bir arada durmak ve faşizan gidişe hep birlikte karşı çıkmaksa yerel yönetimlerde de durum aynı. Hatta halkla bire bir ilişki içinde olan, yerel halkın nabzını tutan belediyelerin ve o beldelerde yaşayan halkın birbirine destek olması çok daha önemli.
CHP’li bazı belediyelerin korona salgını vesilesiyle halka yönelik yardım kampanyalarının iktidarı nasıl rahatsız ettiğini görüyoruz.
HDP’li belediyelere el konulmasının geri planında da bu yatıyor.
HDP’nin yerel halkla bütünleşmesini ve yerel meselelerin bu yolla, yerel halkın iradesi ile çözülmesi tekçi, merkezci devleti ve iktidarı hep korkuttu.
Bu korku nedeniyle devlet ve iktidar HDP’li belediyelere, Kürtlerin seçtiği yerel yönetimlere çullanıyor.
HDP’li belediyeleri terörle ilişkilendirmek boşuna bir çaba. Şimdiye kadar görevden alınan başkanlardan bir tanesi bile terörle suçlanamadı. Bir tek başkan bile PKK’ye yardım iddiası ile yargılanmadı.
HDP Meclis Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, en son görevden alınan belediye başkanları, gözaltına alınan ya da tutuklanan HDP'lilere ilişkin olarak yaptığı açıklamada, "Sahte ve uyduruk iddialarla" gözaltına alındıklarını ve "Suç ve fiil anlamında katiyen kriminal bir durum söz konusu olmadığını" söyledi.
Bugün HDP’li belediyelere yöneliyorlar, yarın sıra CHP’li belediyelere gelebilir.
CHP’ye ve CHP’li belediye başkanlarına Özgüden gibi benim de son sözüm şu:
HDP’nin kazandığı ve iktidarın gasp ettiği belediyeler bu ‘Bir tane’nin neresinde? O konuda bir tek sözünüz olmayacak mı?"