Ragıp Zarakolu
Cumhuriyet kadını
Ailemizin ilk asi kadını halam Makbule Ölçen’di. Hani ne derler tam cumhuriyet kadını. Orta Okulu babam Remzi ilkokul başöğretmen iken Tokat’da bitirdi.
Liseyi ise amcam Zeki İzmir’de hava kuvvetlerinde iken.
Genç Cumhuriyetin gençleri için eğitim birincil önemdeydi.
30’lu yılların başları. Kuzeyde Sovyetler'de de benzeri bir eğitim kampanyası vardı. Yeni bir ülke kurulmakta, halklar kendi dillerinde eğitim yapmakta, yepyeni bir ülke inşa edilmekteydi.
Daha köy enstitüleri yoktu ama, Remzi liseyi Niksar’ın Geyran Alevi köyünde öğretmen iken dışardan bitirmiş, AÜ Hukuk’a oradan devam edecekti.
1939 Erzincan depreminde Tokat/Sivas yöresi de ağır yıkıma uğramıştı. Öğretmen Remzi at sırtında, yaman kış ta, at sırtında köy köy dolaşmakta, yardım dağıtımını organize etmekteydi.
Annemle Niksar’daki evleri ise yerle yeksan.
Üniversite öğrencisi köy öğretmeni fark edilecek ve Tokat’da ilkokul başöğretmeni yapılacaktı. Ardından Tokat Valisi İzzettin Çağpar onu maiyet memuru olarak yanına alacaktı. Köylere okul açılmasından sorumlu.
Daha sonra idareci olarak gittiği her yerde kampanya ile okullar açar. O zamanın ruh hali, okumak önemli! Bulancak, Karamürsel gibi kazalarda orta okul yok. Bırakın köyleri!
En son kampanyası Tokat Öğrenci Yurdu olacaktı. Ona da İÜ, benim genişleme sahamda deyip el koyacaktı. Şimdi bir Tokat Talebe Yurdu yok!
Makbule Hala da İzmir Kız Lisesi sonrası Lise sonrası iki yıl Niksar yöresinde öğretmen olarak çalışmaya başlayacaktı.
Makbule’nin bir başka tutkusu ise yaylalardı ve Çamiçi yaylasında, babamın dayı oğlu İstanbullu Nejat’a sevdalanacaktı. Nejatın dayısı Hamit ise, komünistlerle dost diye Mareşal Çakmak tarafından ordudan atılma, çiçeği burnunda teğmen iken.
Babaannem Naciye öldükten sonra müderris Ömer Lütfi efendi ikinci evliliğini yapacaktı. İşte Makbule onun kızıydı. Yani kuzendiler ama kan bağı yoktu.
Öğretmen Makbule ile baraj mühendisi Nejat, iki çılgın cumhuriyet genci, evlilik ne umurlarında.
Neyse Remzi Adalar kaymakamı olarak acil yıldırım nikahlarını kıyar, yetkisini kullanıp.
Ülke inşa halinde ya, mühendislik en gözde meslek. Bizimkiler Porsuk Baraj inşaatında. Cumhuriyetin ilk barajı! Milli Şef yakın takipte. Eskişehir’i su basmaz mı!
Demir Ölçen annesi ile yüzmede
Tek parti rejimi sallantıda. Cumhuriyet gençliği muhalif. Nejat’ın arkadaşı Ömer İnönü, o bile babasına muhalif. Bu yüzden ev hapsinde. Ankara Valisi Tandoğan’ın şüpheli ölümü, bunla bağlantılı derler.
Cumhuriyet "kurucuları" artık gençlikten korkmakta. "Köy gençliği canlanıyor, solcu oluyor" diye İnönü Enstitüleri askıya alıp, ilk İmam Hatip Okulu açma şerefine nail olur.
O sıralarda söylentiler yayılır, İnönü mütedeyyin, namazını ihmal etmez diye.
Nejat ile Mahbule’nin altında spor bir araba, mühendis ya.
Yaşam boyu süren bir sevgi...
Dumrul’dan sonraki ikinci oğulları Demir down sendromlu idi.
Ve Makbule bir öğretmen olarak, Demir ile bir mucize yaratır. Demir daha sonraları matbaada çalışır, hatta kendi evine sahip olur.
Makbule bu eğitim mucizesini kendisi ile sınırlı tutmaz, ülkede ilk zihin özürlü çocuklara eğitim kurumunu oluşturur. ZİÇEV’i yani Zihinsel Yetersiz Çocuklar Vakfı’nı kurar, Nejat Ölçen’le birlikte.
TC’den ödül almak bir yana hep engellerle uğraşır. Ödülünü Alman Cumhurbaşkanının eşi, bizzat ZİÇEV’e gelip verir.
Bana bütün bunları Literaratür Yayınlarının Köy Enstitülü yazarlara sahip çıkıp, eserlerini yayınlaması oldu. Vedat Günyol’un / ki o da Köy Enstitülerinde gönüllü öğretmenlik yapmıştı /çıkardığı "Yeni Ufuklar" dergisinin ofisinde, ya da Bostancı’daki evinde Talip Apaydın’dan Mehmet Başaran’la, yüz yüze tanışıp sohbet ettiğim için mutluyum. Fakir Baykurt ile 1968 Devrimci Eğitim Şurasında buluşmuştuk. Sonra sürgün yıllarının sonunda Almanya’da. Dursun Akçam ile birlikte Demokrat gazetesinin çıkışında koşturmuştuk.
Milli Şef engellemeseydi şimdi belki de bir köy enstitülü cumhurbaşkanımız olacaktı! İmam Hatiplilere de saygımız var elbette. Oradan da güzel insanlar çıktı. Köy gençliği için tek okuma yolu orası bırakılmıştı sistem tarafından.
Meraklısına: Makbule Ölçen’in deneyimini kendi kitaplarından okuyabilirsiniz: Makbule Ölçen, Özürlüler Yokuşu, ikinci baskı 2013 Ankara. Makbule Ölçen/Nejat Ölçen, Özürlüler Hukuku/Almanya’da Özürlülerin Üretken Dünyası , ZİÇEV Yayınları 1991 .