Derbi gibi derbi… Mesut gibi Mesut… Ve bir Berke ile Kim…

Kartların havada uçuştuğu, heyecanın yüksek olduğu derbide Galatasaray’ı sahasında Mesut ve Crespo’nun golleri ile 2-1 yenen Fenerbahçe ligde 4 hafta sonra 3 puanı hanesine yazdı.

Türkiye’de hayatı her zaman durduran derbide konulan Fenerbahçe ev sahibi Galatasaray’ı 10 kişi kalmasına karşın 2-1 yendi… Özeti bu…

Açılımı geniş olacaktır elbette…

Öncelikle Pereira son dönemde alınan başarısız sonuçlardan ötürü Fenerbahçe camiasından bir özür dilemeli!

Herkes ısrarla Mesut derken bir türlü bu yıldızı kazanamadı. Son çare olarak sarılana kadar bir çözüm bulsaydı, zirveyle belki de bu kadar puan farkı olmazdı.

Mesut da Mesut gibi oynayınca neler yapabileceğini gösterdi…

Aynı Pereira derbi öncesi bu maç için sistem değişikliğine gittiğini söyledi. Peki, haftalardır ‘Fenerbahçe 3’lü sistemde zorlanıyor, bu kadroyla bu sistem olmaz’ diyenler ne olacak şimdi?

Doğru sistem, doğru oyuncular ve doğru motivasyon Fenerbahçe’ye bir zafer, ayağa kalkmak için büyük bir avantaj sağladı…

Karşılaşmanın en iyilerinden biri Mesut’tu ama kahramanları 2 isim oldu: Berke ve Kim…

Berke’nin kurtardıkları ondan endişe edenleri taça atarken ‘Gençler her zaman güvencedir’ savının altını çizdi.

Kim ise kritik müdahaleleri ile bir savunma oyuncusunun ne yapması gerektiğinin dersini verdi…

Karşılaşmanın sinirli tarafı ev sahibi Galatasaray’dı. Mesut’un golü sonrası saha içinde sinir harbine girmeleri maça motivasyonlarını sürekli düşürdü. Yıllar sonra tam kapasite dolan tribünler ise takımı desteklemek yerine sürekli Fenerbahçe ve hakem ile oynayınca sahadaki takımları gerildikçe gerildi…

Gelelim dostluk söylentilerine… Her sezon başı bu yinelenir… Başkanlar değişince de tekrarlanır… Ama bunun rüyadan öte olmayacağı bir kez daha görüldü…

Sahaya atılan ciddi tehlikeli maddeler… Berisha yerde yatarken takım arkadaşlarına ‘Oyna’ diyen Taylan… Gol ve galibiyet sevinci yaşarken tribünleri gizliden tahrik etmeye çalışanlar…

Bunlar bu maçın unutulmayanları olacak. Ve aynı sahneler muhtemelen Kadıköy’de, Dolmabahçe’de yaşanmaya devam edecek…

Eğer bir dostluk hedefleniyorsa… Bunun yolu ülke insanının ciddi bir eğitim sürecinden geçmesine bakar…

Ya da ağır cezalardan… Mesela bu maça gelenler bir sonraki maçta cezalı olacaklarsa, inanın çoğunun umurunda bile değildir. Ama mesela bu taraftarlar bundan sonra aynı statta oynanacak 5 Galatasaray - Fenerbahçe maçında cezalı olsalar… Daha caydırıcı olmaz mı?

Fenerbahçe başkanı Ali Koç’un sık sık maç bitimlerinde konuşması eleştirilir… Ama hız konusunda Galatasaray Başkanı Burak Elmas daha baskın çıktı. Neredeyse bitiş düdüğüyle açıklamalarda bulundu. Elbette değerlendirmek lazım da… Uzmanlık alanım değil ama bu maçta hakemlik çok şey gözüme çarpmadı… Bir tek Berisha’nın vurduğu topta Berkan’ın eline çarpan top soru işareti oldu bende. Yoksa Tiseerand’ın kırmızı kartı, Diagne’nin iptal edilen golleriyle konu… Bana kararlar doğru geldi…

Hakem konusunu uzmanlarına bırakalım…

Bu galibiyet Fenerbahçe’ye büyük moral olacaktır. Bunu kullanmak ve sistemde değişikliği pozitif değerlendirmek de Pereira’nın işi olacaktır…

Ve Mesut da aynı iştahını Fenerbahçe için daimi korumalı…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Deniz Derinsu Arşivi