Deniz Derinsu
En merakla beklenen Fenerbahçe...
Fenerbahçelileri bekleyen 3 ihtimal var...
- Fenerbahçe ligin 2. yarısında kendine gelir, yukarı tırmanır. Belki de kupayı kazanarak önümüzdeki yıl için Avrupa hakkı kazanır...
- Bu gidiş sürer, zar zor ligde kalır...
- Bu gidiş sürer ve büyük bir sürprizle Fenerbahçe küme düşer...
Bu ihtimallerden biri olacak.
Soru şu: Hangisi olursa olsun... Olan mı daha çok konuşulur yoksa 2 bin küsur ortalama ile oynayan, tüm kulüpler batmışken transferi en ufak bir kaygı gözetmeksizin yapabilen belediye kökenli Başakşehir'in olası şampiyonluğu mu?
Bu soru kenarda dursun...
Şu an ligin durumu ne olursa olsun, mevcut konumu ile en çok konuşulan, en çok merak edilen kulüp kuşkusuz Fenerbahçe...
Yönetim ihtilali sonrası geçmişten gelen ekonomik kabusa bir de kötü tercihler, yönetim eklenince Sarı Lacivertliler devreyi rekor kötü sonuçlarla düşme hattında kapadı.
Taraftar ekonomi falan dinlemez, herkesin aklı fikri transferde. Büyük kredisini büyük hızla kullanan başkan Ali Koç, transferin zorluğunu her fırsatta dile getiriyor. Sadık geldi... Gelecek dedikoduları çok doğal olarak... Büyük umutlarla alınan Barış kiralık gitti... Gidecek dedikoduları da çok... Aflar gerçekleşti... Ancak sonuçta takımda halen büyük değişiklik yok.
Dolayısıyla gözler Ersun Yanal ve Volkan Ballı'ya çevrilmiş durumda.
Ersun Yanal yaptırdığı yüklemelerle koşan bir takım hazırlamaya çalışıyor. Zorlamalardan ötürü gelen sakatlık haberleri normal. Bir de takıma özgüven aşılamaya çalışıyor.
Volkan Ballı ise kaybolan ekip ruhunu yeniden ortaya çıkarma savaşında... Geçmişte yaptıklarına bakılırsa geç ama doğru bir adım...
Ancak kim ne derse desin, şimdilik en başarılı gözüken kulübün medya ekibi. Bir görüntüler servis ediliyor ki, izleyince şampiyonluk yarışındaki bir takımın ortamı sezinleniyor. Bu da önemli bir adım. Ama bu takıma etki eder mi soru işareti!
Ne kayıplardan sonra Kadıköy'de kayıtsız şartsız destek veren 40 bin taraftar bile bu takımı ilk yarıda gaza getirememişti...
Belki bu kamp dönemi sonrası Fenerbahçe gerekli motivasyonu yakalar...
Oldum olası hazırlık maçlarının yanıltıcı olduğuna inanmışımdır. Hazırlık maçı skoruyla bir takımı eleştirmek veya övmek, o maçta birçok şey denemeye çalışan teknik direktöre de saygısızlık.
Alkmaar maçı da ölçü olmamalı... En fazla bir izlenim vermiş olabilir bazılarımıza...
Yine de ilk yarıya bakarsak... İsmail'in pozitif futbolu, Volkan'ın kalede bir kaleciden fazla duruşu, ilk maçında Sadık'ın sırıtmayışı, Dirar'ın oynamaya özlemi olumlu görüntülerdi. Ancak... Fenerbahçe'nin Soldado'yu satmayı düşündüğü haberleri var. Slimani'yi görünce, Fenerbahçe adına 'Sakın' dememek elde değil!
İkinci bölüm teknik adamların farklı denemelerde bulunduğu, oyuncuların motive olmada zorlandığı bir bölüm oldu. Bu da hazırlık maçı için normal sayılmalı. Skorun çok önemi yok ama yenilen 2 golün çok basit hatalardan olması düşündürücü...
Er meydanı haftaya başlıyor...
Şu da bir not... Eğer transfer düşünülüyorsa, ki düşünülmeli, kamp bittiğine göre yine geç kalındı... Bu takımın bu oyuncularla kamp geçirecek yeni yüzlere çok ihtiyacı var...
Belki başkan Koç'un dediği gibi şartlar zorlanacak ama bu zamanında yapılmalı...