Erbakan ölünce demokrasi havarisi oldu!

Peki Erbakan’a methiyeler düzerek, Saadet’le iyi geçinerek İslamcı oyları çekebileceklerini gerçekten düşünüyor olabilir mi?

Son seçimde yüzde 2.71 oy alan Saadet Partisi, bu aralar pek revaçta. Cumhur İttifakı’yla el sıkışması muhtemel.

Muhalefetin iki atlısı CHP ve İYİP, Meclis’in üçüncü partisi HDP’yle yan yana duracağına Saadet’e bel bağlıyor.

Hadi o bir seçim ittifakı.

Milliyetçi ve muhafazakâr oyları kaybetmemek uğruna nelerden taviz verilmedi ki...

Şimdi de herkes Erbakan’ın ne müthiş bir siyaset adamı olduğunu anlatmak için sıraya dizildi!

Kör ölünce badem gözlü olur derler ya, Erbakan ölünce demokrasi havarisi oldu..

Haftasonu Saadet Partisi, Necmettin Erbakan’ın ölümünün 10. yılı vesilesiyle bir anma düzenledi. MHP hariç, her partiden katılım vardı.

CHP, DEVA, Gelecek, Demokrat Partisi Genel Başkan ve HDP Eş Başkan düzeyinde katıldı törene. AKP, İYİ Parti ve BBP ise Başkan Yardımcısı gönderdi.

Saadet’le ilişkiler iyi tutulmaya çalışılıyor, peki. Fakat muhalefet liderlerinin yaptıkları konuşmaların bir kısmı, son derecede lüzumsuz ve yanlış.

KILIÇDAROĞLU: CUMHURİYETE BAĞLI "HOCA"MIZ

AKP ve Saadet gibi Milli Görüş’ten gelenlerin "Hoca" demesine alışığız, anlaşılan CHP’nin de "Hoca"sı olmuş Erbakan...

Kemal Kılıçdaroğlu, Yunus Emre’nin ‘Düşmanımız kindir bizim, biz kimseye kin tutmayız. Kamu alem birdir bize’ sözlerini Erbakan "Hoca"ya bağladı: Neymiş, partisi kapatıldığında bile Cumhuriyet’e bağlılığından adım atmamış!

Merhum, Cumhuriyet’e öyle bir bağlıydı ki siyasi mücadelesini "Bizim davamız İslam'dır. Yolumuz cihattır" şeklinde özetlemişti.

CHP lideri, konuşmasında Erbakan’ın "siyasi ilkelere bağlılığı"ndan dem vurup ülkeyi kutuplaştırmadığını da söyledi.

Hep demokrasi çerçevesinde çözüm aramış, Türkiye’ye çok değerli bir miras bırakmış!

Benim bildiğim Erbakan’ın en büyük mirası, Refah Partisi’nden "demokrasi, AB, neoliberalizm" diye kopup kurulan, iktidarını sağlamlaştırdıktan sonra eski ayarlarına dönen AKP.

Ayrıca "Adil Düzen kurulacak. Geçiş dönemi kanlı mı olacak, kansız mı?" sözleriyle tarihe geçti Erbakan. Demokrasi çerçevesinde bir siyaset izlenemini veriyor mu?

Susurluk skandalının aydınlatılmasını isteyen topluma "Mum söndü oynuyorlar" ve "Glu Glu dansı yapıyorlar" demesi de siyasi nezaketten, ilkelilikten sayılmalı?

Ya kayıp trilyon davası? Refah partisine verilen ödeneği iç etmedi mi?

SANCAR: MİLLİ GÖRÜŞ BİZİM KADAR MAĞDUR EDİLDİ

Kapatıldı-kapatılacak, dokunulmazlıkları kaldırılacak, hazine yardımı kesilecek gibi telaffuz edilmesi dahi demokrasiye aykırı tehditlerin muhatabı HDP de oradaydı.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da parti kapatma ağırlıklı bir konuşma yaptı.

Ancak Milli Görüş çizgisini "bedel ödeyen bir hareket" olarak tanımlayan Sancar’ın, Kürt siyaseti kadar MG’nin de "mağdur" edildiğini söylemesine ne demeli?

Evet, 28 Şubat’ta İslamcı kesimler mağdur edildi, büyük haksızlıklara uğratıldı. Bugünse Erdoğan ve arkadaşları sonsuz yetkilerle ve antidemokratik usüllerle ülkeyi yönetiyor.

Bugünü bırakın. 1990’lı yıllarda, askeri vesayet döneminde dahi Milli Görüş’le Kürt siyasi hareketinin mağduriyeti nasıl eşleştirilir?

Erdoğan şiir okudu diye birkaç ay yattı. HDP’nin eşbaşkanları, milletvekilleri, belediye başkanları yıllardır hapiste.

CHP, Deniz Baykal’ın hatalarını tekrarlamamak, dindarlara kendini sevdirmek uğruna aslını unuttu.

HDP, alttan aldıkça daha beter ayrımcılıkla, tehditlerle karşı karşıya.

Peki Erbakan’a methiyeler düzerek, Saadet’le iyi geçinerek İslamcı oyları çekebileceklerini gerçekten düşünüyor olabilir mi?

Sahici İslamcı var, üstelik iktidarda. Neden sizi tercih etsinler ki? Anketlerde eriyen, sadece iktidarın mahşeri atlısı değil.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehveş Evin Arşivi