‘Fahrettin Koca bakana benzemiyor!’

En fazla neye benzemiyor denilirse; küfürsüz dili, hakaretsiz üslubu, itham etmeyen beyanlarıyla Neo-politik figürlere olan uzaklığı denilebilir.

Çin’de ortaya çıkıp bütün dünyayı "ölüm meleği" halinde dolaşan COVİD-19 namı diğer koronavirüs salgın hastalığı her ülkede farklı portreleri öne çıkardı.

Diğer ülkeler için "salla-yolla" demesek bile Türkiye kadar anlatılacak, başarı öyküsü yazan, siyasi bir isim ortaya çıkamadı.

Hastalık karşısında "dik duruşu" ile olduğu kadar hastalara karşı şefkatli yaklaşımını basın mensuplarından da esirgememesiyle dikkat çeken dönemin parlayan yıldızı Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca oldu.

Fahrettin Koca ilk günden (11 Mart 2020) itibaren büyük baskı altında her akşam yaptığı basın toplantılarında kendisine soru sorulmasına izin verdi. Bütün gazetecilerin sorularını aldı. Hatta şikâyetlerini de not etti. Bakanın kısık sesli mikrofonundan salonun arkalarına yeterince ses gitmiyordu. Bir kadın gazeteci bu duruma işaret edince, Koca Bakan "tamam" dedi:

-Özür dilerim kızım!

Hiçbir gazeteciyi, doktoru, hemşireyi, hasta bakıcıyı, hastayı, hasta yakınını azarlamadı. Hastalık vesilesiyle hiçbir kişiye, kuruma, kuruluşa da hakaret etmedi.

Fahrettin Koca’yı yakından tanımak isteyenler için kendisini cilalayan izahatlar, söyleşiler vermedi. Yıkama-yağlama kıvamlı televizyon geyikleri programlarına katılmadı.

Peki, kimdir bu Koca Bakan?

Fahrettin Koca 2 Ocak 1965'te Konya'nın Kulu ilçesine bağlı Ömeranlı mahallesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Konya'da, liseyi Bursa Erkek Lisesinde bitirdi. İstanbul Tıp Fakültesini 1988'de tamamlayarak tıp doktoru unvanını aldı. İhtisasını İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı'nda tamamlayarak 1995'te Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı oldu. Çeşitli sağlık kurumlarında hekimlik ve medikal direktörlük görevlerinde bulundu. Kurucu başkanı olduğu Türkiye Eğitim Sağlık ve Araştırma Vakfı (TESA) tarafından 2009 yılında kurulan İstanbul Medipol Üniversitesinin Mütevelli Heyeti Başkanlığını yürüttü. Türk Pediatri Kurumu, Pediatrik Metabolizma ve Beslenme Derneği, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Sağlık Meslek Komitesi, Özel Hastaneler Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) üyelikleri devam ediyor. Aynı zamanda Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi (DEİK) Eğitim Komitesi İş Konseyi Başkan Yardımcısı, Vakıf Üniversite Hastaneleri Derneği'nin Başkanı ve Hizmet İhracatçıları Birliği Sağlık Hizmetleri Komitesi Başkanı'dır.

Görüldüğü üzere bir koltukta adeta bin karpuzla yaşayabilen bir sivil toplumcu… Bu derneklerin tamamına yakını zaman tırpanı kurumlardır. Ama Fahrettin Koca hepsine yetişmiş, üstüne üstlük Hükümette Sağlık Bakanlığı gibi zorlu bir görevi başarıyla yürütmektedir.

COVİD-19 salgın hastalığı sırasında en acı gerçeklerin açıklanması Koca’ya düştü:

-Günlük kayıp hasta sayımız 100’ün altına indi!

Her konuda bilgisi olmasa bile değerli "fikir sahibi" yapısıyla toplumu etkileyen Hülya Avşar "İlk karşılaştığımızda koşup Sağlık Bakanımızın boynuna sarılacağım" diyerek Koca’ya karşı oluşan sempatinin işaret fişeğini ateşledi.

Ama Bakan Koca durup dururken kimseye hakaret/küfür etmediği gibi böylesi yüksek reytingli magazin şovlarına da ilgi göstermedi. Mutlaka ona da söylemişlerdir:

-Efendim Hülya Hanımla bir ara buluşsanız çok güzel bir algı oluşturursunuz!

Fahrettin Koca sadece işi, ilgi alanı, mesleği ve hastalarıyla meşgul olmayı tercih ediyor. Tıpkı bütün "sahici doktorlar" gibi. Medyatik doktorlar da var ya… Onlara benzemiyor.

En fazla neye benzemiyor denilirse; küfürsüz dili, hakaretsiz üslubu, itham etmeyen beyanlarıyla Neo-politik figürlere olan uzaklığı denilebilir.

Eski zamanlardan kalma devlet adamlığı terbiyesiyle dikkat çekici bir farkındalık yaratıyor. Kıyaslama imkânlarına sahip meslek büyüklerimiz diyorlar ki:

-Dr. Fahrettin Koca bakana benzemiyor!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Nazım Alpman Arşivi