Fenerbahçe bir kez daha geriden döndü ve mucizevi bir galibiyete imza attı. Başakşehir karşısında Samet’in büyük hatasıyla yenik duruma düşen Sarı Lacivertliler maç genelinde kötü oynadılar. Ama son anlarda Pedro’nun golleriyle kazanarak yarışa devam ettiler.

Fenerbahçeliler Alanya’da şampiyonlukdaki rakipleri Galatasaray’ın puan kaybedecek umudunu taşıyorlardı. Ancak yine bir gün önce oynayan Sarı Kırmızılı ekibin farklı galibiyeti, umutlari önümüzdeki haftalara taşıdı, umutların da taşınması için bir şart vardı: Başakşehir karşısında galibiyet!

Ligde iki aday varken, artık bu iki takımın aynı gün aynı saatlerde oynaması sanki biraz daha mantıklı gibi, bu konuda TFF düşünmeli. Ama TFF’nin düşüneceği o kadar çok şey varken neyi düşünüp düşünmediği de hep ortada. Hala Karagümrük maçını Olimpiyat Stadı’nda oynatmanın, o havada sanki seyircisiz maçmış gibi futbolu cezalandırmanın mantığını çözebilmiş değilim…

Başakşehir 11’i açıklandığında bir konu artık açıklık bulmuş gibi geldi gözümüze: Arda 11’e yerleşti… Açıkçası ben kendi adıma Ankaragücü maçındaki performansından sonra Jesus’un irfan Can’ı 11’e koyup, yine Arda’yı kenara çekeceğini tahmin etmiştim. Yanıldım, Jesus adeta çoğunluğun sesine kulak verdi ve Arda ile başladı. İrfan Can da sahadaydı. Ferdi dönmüştü. Oosterwolde tercihi vardı.

Aslında artık bu saatten sonra kim oynamış kim oynamamış, çok da önemli değil. Kimse hata yapma lüksüne sahip değil. Jesus’un son haftalarda Fenerbahçe’yi yine canlandırdığı gözüküyordu ve bu düşüncelerle Başakşehir sınav başladı.

Ve de ilk yarıda belki de sezonun en kötü Fenerbahçe takımlarından birini izledik. Arda dışında top kullanamayan, pas yapamayan bir görüntünün dışına çıkamayan Sarı Lacivertliler, bir de gol yediler ki… Ne demek lazım, bilemiyorum…

Zamanında söyleyince ‘Fenerbahçe düşmanı’ benzetmesini hemen yapıştırıyorlar. 28 yaşında keşfedilip Fenerbahçe’ye getirilen Samet kardeşimizin, bu takımın futbolcusu olması için hangi kriterlere bakıldı bilemem ama geldiğinden beri ‘Ben bu takıma yakışırım’ sinyalini hiç vermedi! Elbette kötü oyunun sorumlusu tek Samet değil ama Fenerbahçe futbolcusu böyle bir dönemde bu hatayı yapamaz!

Ardından belki de sezonun en ilginç 2. yarılarından birini izledik. Hatta anlata anlata bitmeyecek bir devre oldu!

En damga vuran 2 olay derseniz… Bu kadroda sahada her şey ters giderken Jesus’un değişikliklerin yanında Arda’yı çıkarması. Maç da döndüğüne göre, suçlu Arda’ymış bile diyenler çıkabilir!

Bir garip olay da yeniden geri dönen Fenerbahçe’de maçın adamının Pedro olması! Maç genelinde yine kötüydü, eleştiriler hazırlanırken mucizevi 2 golle gecenin kahramanı oluverdi…

‘Kazanan haklıdır’ ilkesiyle sessiz kalma zamanı… Ama şu maçta bile o kadar eleştiri gerektiren konu ve isimler var ki…

Zamanı gelecek ama şu an değil….

Deniz Derinsu: 1968 İstanbul doğumlu. Saint Joseph Fransız Lisesi ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi İngilizce Basın Yayıncılık bölümü mezunu. Cumhuriyet ve Sabah gazetelerinde uzun yıllar spor muhabirliği ve yazarlığı yaptı. 2011 yılından beri çeşitli internet siteleri, TV programları ve dergilerde spor yazarlığını sürdürüyor. Evli, 1 kız çocuk babası.