Deniz Derinsu
Fenerbahçe golcüsüyle farka gitti
Türk futbolunda her zaman diğer ülkelerle uyuşmayan bir gidişat gözlenmiştir.
Futbolda yol almış ülkelerde ikinci yarıların başlamasıyla futbol daha çok konuşulmaya başlanır, zirvedeki ekiplerin form durumları ve maçları gündem olur… Yarışın heyecanı saha içinde yaşanır…
Türkiye’de ikinci yarı başladı, Merkez Hakem Komitesi Başkanı istifa etti. Gerekçe üzerine yalnızca iddialar var. Ama gel de ‘Demek hakem dünyasında yanlış işler var ki, başkan bile dayanamadı ve istifa etti’ diye düşünme.
Sorarsan, her takım rakipleri için büyük kayırmalar yapıldığı iddiasında. Ama şu bir gerçek ki, neredeyse her karşılaşmada ‘Bu kadar da olmaz ki’ dedirten hatalar üst üste yaşanıyor.
Şampiyonluk yarışının kızıştığı dönemde transferin bu kadar gündem olması da Türkiye’ye özgü bir durum…
FENERBAHÇE'YE GELELİM
Konumuz Fenerbahçe… Takım sendeleme döneminde. Transfer haberleri üst üste geliyor. Jayden açıklandı. Emre Demir konuşuluyor. Kaleciyle beraber bir çok isim gündemde dolaşırken futbolcuların motivasyonu nasıl olur, bilinmez. Ali Koç döneminde artık sayısı unutulan transfer yağmuru kesilmezken Fenerbahçe taraftarı bundan artık doyum hissediyor mu, o da ayrı bir soru işareti.
Ve sürekli gençlere yönelme politikası sürerken, bu yıl da sıkıntı yaşanırsa, başkan Ali Koç ne yapar, o da apayrı bir soru işareti!
Fenerbahçe taraftarı da bu dönem 12. Adam kimliğini kaybetmeye başladığı için sorgulanıyor. Kasımpaşa sınavı öncesi çağrılar, geçmişten görüntüler sanal medyada dolaşıp durdu. Çağrı basitti: Eski tribün havası gelsin, takımı ayağa kaldırsın!
Stat doluydu, çağrı ses getirmişti. İstekli tribünlerin tek sıkıntısı uyum oldu. Bir de Valencia penaltıyı tekrarlarken tüm tribünlerin ‘Arda’ diye bağırması vardı ki akıllara zarar sahneydi.
Devrede Fenerbahçe yenik durumdan 2-1’e çevirdi maçı. Zordu, başardılar. Arda ve Ferdi’nin ayağına değen her top ciddi pozisyon doğurdu. İrfan Can da benzer bir oyun sergileyebilse farklı olabilirdi.
Gol krallığına koşan Valencia, her pozisyona giriyor, iyi kötü bir şeyler yapmaya çalışıyor ama tribünün üzerindeki baskısından rahatsızlığını da hissettiriyor. 4 gol attı, Jesus çıkarıp alkışlatmak istedi, o ses yeterince gelmedi!
Fenerbahçe’nin 3. golü ilginçti. Sürekli eleştirilen Altay’ın şık pası… Valencia’nın yine pozisyona girmesi… Oynatılmayan Arda’nın muhteşem vuruşu… Ve Ekvatorlunun tamamlaması… Fazla da söze gerek olmasa gerek…
3-1 olunca her durumda desteğinin önemli olduğunun altı çizilen 12. Adam kendine geldi, takım rahat oynamaya başladı.
Gecenin ortaya koyduğu gerçekler vardı. Ya Arda ya Emre bu takımda mutlaka 11’de başlamalı. Valencia bu takımın en önemli golcüsü. Fenerbahçe tribünü dolmalı, üzerine skor ne olursa olsun kenetlenip her an destek vermeli…
Ve Ferdi… Dinmeyen istek, bitmeyen enerji, muhteşem akıl ve sürekli katkı… Sarı Lacivertlilerin şu dönem tartışmasız yıldızı ve sürekli iyiye gidiyor…
Fenerbahçe haftayı kayıpsız kapadı ama daha önemlisi, 5-1’le sezon başındaki farklı galibiyetlerinden birini alarak moral buldu.
Deniz Derinsu: 1968 İstanbul doğumlu. Saint Joseph Fransız Lisesi ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi İngilizce Basın Yayıncılık bölümü mezunu. Cumhuriyet ve Sabah gazetelerinde uzun yıllar spor muhabirliği ve yazarlığı yaptı. 2011 yılından beri çeşitli internet siteleri, TV programları ve dergilerde spor yazarlığını sürdürüyor. Evli, 1 kız çocuk babası.