Belki da tarihinin en zor yıllarını yaşayan Fenerbahçe’de artık sezon sonu geldi mi, taraftar bir sonraki sezonun düşlerine dalıveriyor…
Başkan Ali Koç ne olursa olsun konuşmayı, çıkıp anlatmayı ve hoşuna gitmeyen düşüncelere karşı mücadele vermeyi seviyor. Durum bu kadar ağırken bile başkan önce bir haber ajansına konuştu, ardından bir TV kanalına konuk oldu. Bu kadar sık konuşunca de anlattıklarında fazla farklılık olmuyor ama olsun…
Fenerbahçeli başkanını dinlemeyi sever…
Başkan gelecek yıl için planlarını açıklarken her dönem dile getirilen klişeyi kullanıyor. Herhangi bir isim sorulduğunda ‘İmza olmadan isim veren bir yönetim değiliz’ diyor. Bu klişeyi tüm spor kulüplerinin yönetimlerinin yüzde 90’ı kullanır. Ali başkanın tek farkı, örneğin teknik direktör adayını dile getirirken ipuçları vermesi. Ama harf istendiğinde vermiyor!
Fenerbahçeli bir yandan Ali Koç’un işaretlerini çözmeye çalışıyor, bir yandan da önümüzdeki sezon futbolun başına geçeceği konuşulan Emre Belözoğlu’nun izlediği yola bakıyor.
Emre’nin bir yıl daha oynayacağı iddiaları kenarda dursun, ülkenin bu yıl sivrilen isimlerini Fenerbahçe’ye katmakta önemli rol oynayacağı konuşuluyor. Örnek olarak da Mert Hakan Yandaş’ın Emre Belözoğlu’nun ikna çabaları sonrası Galatasaray’dan Fenerbahçe’ye yöneldiği gösteriliyor…
Kanımca Fenerbahçelinin yanılgı noktası burada başlıyor…
Ozan Tufan, Volkan Şen, Alper Potuk, Mehmet Ekici, Deniz Türüç, Tolgay Arslan, Tolga Ciğerci, Mehmet Topuz, Sezer Öztürk, Özer Hurmacı…
Öylesine aklıma gelen bu isimlerin de her biri Fenerbahçe’ye ‘büyük yıldız’ iddialarıyla geldi… TV’lerde, gazetelerde neler denmedi ki…
Sonrası malum…
Fenerbahçeli gelen isimlerle ilgili şişirmelere kanmamalı… Mert Hakan gelirse şöyle yaparmış, İrfan Can böyle coşarmış…
Öncelikle bakılması gereken Samandıra’da kimin patron olacağıdır… Tekrar ediyorum, kimin… Kimlerin değil…
Patron sistem sahibiyse ve bunu oturtursa, gelen her oyuncudan fayda elde edilir… Patron kötü olursa, çokbaşlılık hakim olursa, sistem oturmazsa, gelen farketmez…
Diyeceksiniz ki maç günü bunlara ne gerek var…
Fenerbahçe için sezonun anlamı ne kaldı ki…
Adeta zirvedekiler Fenerbahçe’yi Avrupa listesine yapıştırmaya çalışıyorlar ama Sarı Lacivertliler sürekli elinin tersiyle bunu itip duruyorlar…
Trabzonspor’un Avrupa cezası sonrası bir seri galibiyet, belki de bir Avrupa yolu açabilir kanısıyla başladık Göztepe maçını izlemeye…
Ferdi, kendisini beğenmeyenlere, oynatmayanlara selam yolladı… Avrupa eğitimi almış bu genç, Sarı Lacivertlilerin beklentide olabilecekleri tek isim…
Futbolun manevi gücü, Fenerbahçeli futbolcular ne kadar dirense de takımı Avrupa’ya gönderme potasında tutuyor…
Fenerbahçe’nin kaleci şansı bir başka… Altay biraz daha pişer ve futbolcu karakterini olumlu yönde geliştirirse, Sarı Lacivertliler uzun yıllar yine kaleci problemi yaşamayabilir…
Emre oyuna niye girdi? Girmesiyle oyun yine dönüyordu ama tersine…
Uzun aradan sonra 2 maç üst üste kazanıldı. Futbolcular giderayak el atıp takımı zirvede tutabilirlerse kahır içindeki Fenerbahçe taraftarı teselli bulabilir…
Aklımızda kalan bunlar oldu…
