Final yoluna sessiz başlangıç

Türkiye Kupası yarı finalinin ilk maçında Fenerbahçe, Sivas deplasmanından 0-0’lık beraberlikte döndü. Hafta sonu ligde yendiği rakibi karşısında sergilediği oyun sonuç vermezken sakatlıktan dönen Batshuayi ve King de gol yollarında çare olamadılar.

Ligle beraber kupayı da hedefleyen Fenerbahçe, Sivas’ta deplasmanda rövanş için golsüz beraberlikle döndü. Bu sonuçla takımlar final için avantaj yakalayamadılar, iş Kadıköy’e kaldı.

Ligin her haftasında oynanan maçlar sonrası takımların şampiyonluk yolunda psikolojisi değişiyor. Son maçlardan sonra Fenerbahçe umutlanırken derbi kaybeden Galatasaray’da hava endişeli bir iklime dönüştü. Bu da Fenerbahçe’ye kuşkusuz olumlu etki yaptı. Şimdi Kadıköy temsilcisi mutlu son için hesaplar içerisinde. Bu arada Türkiye Kupası da Sarı Lacivertliler için ciddi hesaplardan bir diğeri.
Final öncesi ilk maçta Sivasspor’a konuk olundu. Daha hafta sonu yine Sivas’ta yendiği rakibi karşısına son günlerin moraliyle çıktılar.

Bu dönem üst üste gelen sakatlıklar kuşkusuz handikap olsa da artık bu yolda eksikler bir mazeret değil. Elde kim var kim yok, çifte hedef için Fenerbahçe’nin varını yoğunu ortaya koymaktan başka şansı yok. Bu arada sakatlıklar devam ederken doğal olarak takıma dönenler de var. Belki takımın kemik yapısı değişiyor diye düşünenler olabilir ama Jesus’un tüm sezon kadro seçimlerini de unutmamak lazım. Portekizli teknik adam neredeyse her maç kadro değiştirip rotasyona önem veren bir isim. Dolayısıyla gelenler gidenler derken zaten takımın her hafta 11’i değişik oluyor. Bu nedenle sakatlıklar elbette üzücü ama geniş kadroda eksikliğe neden olmuyor

KUPA SİVASSPOR İÇİN DE ÖNEMLİ

Sivasspor’un ligde fazla hedefi yok. Üst sıralar için umudu, düşme potasında endişesi yok. Bu durumda onlar için de Avrupa için kupa oldukça önemli.
Bu atmosfer 2 takımın da karşılaşmaya ciddi önem vermesinin başlıca etkeniydi…
Fenerbahçe’nin en büyük sıkıntısı olmadık durumlarda kaybetti maçlar, yitirdiği puanlar. Bu kazalar beklenmedik maçlarda oldu. Kupanın ilk sınavında da böyle bir hata yapmamak önemliydi. Kuruluş tarihi olarak seçilen günün 116. yılında köklü camia yarı finalin ilk ayağına çıktı...

İlk maça ekiplerin tedbirli başlayacağı, bu nedenle oyunun ağır geçeceğini düşünenler ilk dakikalarda yanıldılar. Aksine özellikle ev sahibi Sivasspor karşılaşmaya hızlı başladı. Fenerbahçe de buna ayak uydurunca ilk 45 dakikada belki kalitesi çok yüksek değil ama pozisyonu bol bir mücadele izledik. Zaman içerisinde Fenerbahçe kontrol açısından ipleri daha çok eline aldı ama yine zaman içerisinde tempo da yavaş yavaş düştü, pozisyon sayısı azalmaya başladı.

Bir gerçek ki Fenerbahçe’de Arda olmayınca yaratıcılık büyük ölçüde sekteye uğruyor. Oynamadığında beklentiler Emre ve İrfan Can üzerinde yoğunlaşıyor. Ancak her ikisi de bu maçta o yaratıcılığı gösteremediler.

Temponun daha da düştüğü ikinci yarıda Jesus değişikliklere gitti, uzun süredir oynamayan oyuncular da forma bulma şansını yakaladılar. Özellikle Batshuayi - King ikilisinin birinden bu maçta ‘Döndüm’ mesajı beklendi, olmadı…
Belki de üst üste oynanan maçların yoğunluğu, belki de ikinci maça risk içermeyen bir skorla dönmek düşüncesi Sarı Lacivertlilerin her geçen dakika daha garantisi oynamasına neden oldu.
Sivasspor’un da eksiği boldu ve konuk ekip bundan yararlanamadı. Bu da ‘Fenerbahçe’nin oyuncu kalitesi sınırlı’ diye düşünenlerin belki de haklılığının bir başka göstergesi oldu.
Sonuçta gece başladığı gibi bitti, final bileti Kadıköy’deki rövanşa kaldı…


Deniz Derinsu: 1968 İstanbul doğumlu. Saint Joseph Fransız Lisesi ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi İngilizce Basın Yayıncılık bölümü mezunu. Cumhuriyet ve Sabah gazetelerinde uzun yıllar spor muhabirliği ve yazarlığı yaptı. 2011 yılından beri çeşitli internet siteleri, TV programları ve dergilerde spor yazarlığını sürdürüyor. Evli, 1 kız çocuk babası.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Deniz Derinsu Arşivi