Mühdan Sağlam
Güney Kafkasya’da sular durulmuyor: ABD’nin tatbikatı ve sonuçları
Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki sınır çatışmaları ve gerilimler, 1991’den bu yana dozu ve şiddeti tırmanan gelişmelere sahne oluyor. Taraflar arasında son olarak 2020’de bir savaş yaşandı ve Ermeni nüfusun yoğun olduğu, Dağlık Karabağ Azerbaycan’a geçti. Taraflar bir anlaşma etrafında yalnızca ateşkes için buluştu, ancak kalıcı bir anlaşma yapılmadı. İşte bu durum her iki tarafın zaman zaman çatışmaya uzanan gerginlikler çıkarmasına neden oluyor. Nihayetinde Ermenistan ile ABD arasında 11-20 Eylül arasında Ermenistan ev sahipliğinde yapılan tatbikat buna eklendiğinde yalnızca Azerbaycan ve Ermenistan değil, Rusya ve İran’ın dahil olduğu gerilim yaşanmaya başladı. Bu hafta Güney Kafkasya’nın bu bölgesinde ne olduğuna bakacağız.
2020 DAĞLIK KARABAĞ SAVAŞI VE BIRAKTIĞI SORUNLAR
Eylül 2020’de Azerbaycan ile Ermenistan arasında başlayan çatışmaların savaşa döndü. Azerbaycan Dağlık Karabağ bölgesini ele geçirdi. Taraflar arasında Rusya’nın da dahliyle 9 Kasım’da bir ateşkes anlaşması imzaladı. Anlaşmayla Dağlık Karabağ’ın bir kısmına Rus askeri konuşlandı. Azerbaycan kontrolünde olan ve Ermenistan ile Dağlık Karadağ arasında insani yardım gibi ihtiyaçların karşılanmasını sağlayan Laçin Koridoru’nun açık kalması sağlanacaktı. Taraflar arasında ateşkes imzalansa da şu ana kadar bir barış anlaşması imzalanmadı. Tam da bu nedenle zaman zaman hem sınır anlaşmazlığı, fiili ihlaller ve Laçin koridoru nedeniyle askeri ve sivil kayıpları içeren çatışmalar yaşanıyor.
Kısa süre önce Azerbaycan kontrolünde olan Dağlık Karabağ’da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılması yeniden tansiyonu yükseltti. Dağlık Karabağ, hukuken Azerbaycan’a bağlı, nüfusuysa Ermeni. Bununla beraber burada kurulan Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’ni Ermenistan dahil kimse tanımıyor. Seçimin yapılması da AB, Türkiye ve Azerbaycan tarafından kınandı. Ancak bu konuda bir çözüm bulunabilmiş değil.
Laçin koridoru, burada yaşayan Ermenilerin insani ihtiyaçları için önemli. Ancak temmuz ayında Azerbaycan koridoru geçici olarak kapattı. Koridorun kapatılması burada yaşayan insanların doğal gaz, gıda, ilaca erişimini engelliyor. Bakü bu adımın gerekçesi olarak Uluslararası Kızılhaç Örgütü’ne (ICRC) ait araçlarla Ermenistan'dan Azerbaycan'a kaçak eşya taşındığının tespit edilmesi olarak açıkladı. Kızılhaç bu iddiayı yalanladı ancak dört şoförlerle sözleşmenin feshedildiğini duyurdu. Bilgi gerçek ya da değil, hali hazırda Dağlık Karabağ’a insani yardım gitmiyor ve bu sorunun bir an önce çözülmesi gerekiyor.
DAĞLIK KARABAĞ SAVAŞI VE ERMENİSTAN’IN HAYAL KIRIKLIĞI
Ermenistan ile Rusya ilişkileri, diğer Kafkasya ülkelerinden farklı olarak Rusya’nın üst bulundurmasına kadar uzanan bir yakınlık içeriyordu. Ermenistan bu çerçevede hem Avrasya Ekonomi Birliği üyesi oldu (2015) hem de Kolektif Güvenlik Antlaşması önemli üyelerinden biri. İki ülke arasındaki ilişkilerin temel ekseni Rusya açısından Güney Kafkasya’nın belirli bir dengede tutulmasına dayanıyordu. Ancak 2018’de Nikol Paşinyan’ın başbakan seçilmesi sonrasında Moskova, Ermenistan’ın yeni liderini Batı’ya yakın olarak gördü. Bu zaman zaman pürüzlere de neden oldu.
Eski Başbakanlardan Robert Koçeryan ile eski KGAÖ Genel Sekreteri Yuri Khachaturov’un tutuklanması Moskova’da kaşların kalkmasına neden oldu. Nihayetinde Ermenistan ile Azerbaycan arasında savaş başladığında Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’nün (KGAÖ) savaşa müdahale etmemesi gündeme geldi. Ermenistan’dan savaş başladığında bir başvuru gelmedi. Ancak Bahar 2021’de Azerbaycan sınıra asker yığdığında talep yapıldı. KGAÖ, bu talebi geri çevirdi. Ermenistan’ın yanlış maddeden başvurduğu söylense de Paşinyan, bu iddiayı yalanladı ve gerekli tüm maddelere başvurduklarını söyledi.
KGAÖ, bir askeri işbirliği örgütü olarak, örgüt üyesi ülkelerin güvenliklerini kolektif temelde sağlıyor. Üyelerden biri veya birkaçının güvenlik, toprak bütünlüğü ve egemenliğinin tehdit edilmesi ya da uluslararası barış ve güvenliğin tehdit altında olması durumunda, üye ülkeler bu tehditleri yok etmek için acil önlem alıyor. Bu durum örgütün 4’üncü maddesinde geçiyor. Buradan alınan “hayır” cevabı Erivan’da hayal kırıklığı yarattı.
ERMENİSTAN-ABD TATBİKATI: MOSKOVA TEPKİLİ
Ermenistan, Rusya’nın bölgede barış gücü bulundurmakla beraber KGAÖ’nün kendisini yalnız bıraktığını düşünüyor. Dahası Başbakan Paşinyan, 3 Eylül’de bir İtalyan gazetesine verdiği söyleşide Moskova'yı Dağlık Karabağ bölgesinde Azerbaycan'ın saldırganlığına karşı ülkesinin güvenliğini koruyamamakla suçladı. Paşinyan “güvenlik açısından yalnızca Rusya'ya bağlı olma politikası stratejik bir hataydı” dedi. Ermenistan’ın güvenlik mimarisinin yüzde 99 oranında Rusya’ya bağlı olduğunu ve Ukrayna savaşı nedeniyle Rusya’nın kendisinin silah, cephane ve mühimmata ihtiyaç duyduğunu, istese de Ermenistan’ın taleplerini karşılayacak durumda olmadığını ifade etti.
Paşinyan’ın bu sözleri, sene başında Ermenistan’ın KGAÖ tatbikatına ev sahipliği yapmayı reddetmesi ve Mart’ta KGAÖ’nün Genel Sekreter Yardımcılığı pozisyonundan çekildiğini duyurmasından aylar sonra geldi. Ermenistan bugün KGAÖ’den çekilmiş değil, hala üye ancak bağlarında zayıflama olduğu açık.
KGAÖ ile bu duraklama yaşanırken, Ermenistan ile ABD, 11-20 Eylül tarihleri arasında ortak askeri barış gücü tatbikatı yapılacağını duyurdu. Moskova, Tahran ve Bakü’den hemen tepki geldi. Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, "Bu tür tatbikatların düzenlenmesi hiçbir şekilde durumun istikrara kavuşturulmasına ve bölgedeki karşılıklı güven ortamının güçlendirilmesine katkıda bulunmaz" dedi. Dahası Rusya, Ermenistan’ın KGAÖ tatbikatını reddedip, ABD ile tatbikat yapması konusunda “derinlikli biçimde analiz ediyoruz” açıklaması yaptı.
ABD Güney Kafkasya’da bu yıl ikinci defa bir tatbikat yapıyor. İlki Rusya ile 2008’den bu yana sorunlu ilişkileri olan Gürcistan ileydi. Buna Ermenistan eklendi. NATO'nun Avrupa Genişleme Komitesi Başkanı Gunther Fehlinger'in, Ermenistan'ın NATO'ya katılma konusunda yaptığı çağrı ve "Ermenistan'ı koruyun” açıklaması Rusya ile Ermenistan arasındaki gerilimi tırmandırıyor.
ABD ile AB, NATO özelinde, Rusya’nın Ukrayna savaşında sıkışmışlığının farkında. Ancak, bu sıkışmışlık henüz beklendiği gibi Rusya’nın “geri çekiliyorum” demesini sağlamadı. Ermenistan’ın Rusya ile kurduğu savunma hattının 2020 savaşı ve sonrasında sorgulanması, kamuoyundan gelen baskı, Paşinyan’ın Batı’ya dönük adımlarını hızlandırmasına neden oluyor. ABD için Rusya’nın burada imajının zedelenmesi ve başının ağrıması önemli bir kazanım, zira devamının geleceği fikri hakim. Dahası ABD, burada yalnızca Rusya için bulunmuyor. Bu tatbikata yüksek perdeden eleştiri getiren İran’a da mesaj verilmiş oluyor.
Nihayetinde İran veya Rusya’nın tatbikata müdahale etmesi beklenmemeli. Ancak bu tatbikatı dikkatle izledikleri de sır değil. Bu noktada Rusya ve İran açısından dikkat çekici olan ABD’nin Rusya’nın arka bahçesinde askeri bir gövde gösterisi yapmayı başarması. Tatbikat sonrasında Moskova ile Erivan arasında görüşme trafiğinin hızlanması ve tarafların eteklerinde taşları dökeceği bir görüşme beklenebilir. Ermenistan’ın şu anda Rusya’yı karşısına alması zor, Dağlık Karabağ’da bulunan Rus askerlerinden, savunmada bağımlılığa yüz yüze kalacağı derin sorunlar var. Dahası taraflar arasında bir restleşme olduğunda, ABD’nin veya NATO’nun buraya yardımda bulunması pek olanaklı değil. Ukrayna Savaşı’nda dahi silah, mühimmat desteğiyle sınırlı kalan bir “siz savaşında bizden uzakta biraz” yaklaşımı baskınken, Kafkasya’da bu riski almaz. Açık olan Ermenistan’ın bir paradigma değişimi yaşamaya başladığı ve Rusya’ya bu tatbikatla da kopuşunu duyurmak istediği.
Mühdan Sağlam: Doktorasını Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda “Rusya Federasyonu’nun ve Rus Dış Politikasının Dönüşümünde Enerjinin Rolü” başlıklı teziyle 2021’de tamamladı. 2014-2017 arasında AA Energy Terminal’de enerji analistliği yaptı. 2018-2021 arasında Gazete Duvar’da dış politika/ekonomi, enerji analisti ve köşe yazarı olarak çalıştı. Enerji şirketleri devlet ilişkisi, Rusya enerji politikası, enerji ekonomi politiği, ekonomi politik temel ilgi alanıdır. Bu alanda pek çok makalesi, uluslararası yayını vardır. 7 Şubat 2017’de çıkan 286 KHK ile Barış için Akademisyenler: Bu Suça Ortak Olmayacağız isimli bildiriyi imzaladığı için üniversitedeki görevinden ihraç edilmiştir. Gazprom Rusya’sı: Rusya’da Devletin Dönüşümü isimli kitabın yazarıdır.