23 Haziran İstanbul seçiminden bir hafta önce ortak canlı yayında bir araya gelmişti Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım. Oturumu yöneten İsmail Küçükkaya, Binali Yıldırım’a dönmüş ve "Şunu da yapar mısınız efendim? Birkaç sorum daha var…" demişti. Yıldırım daha Küçükkaya cümlesini tamamlamadan "Hay, hay" demişti.
Ardından devam etmişti Küçükkaya:
"Sosyal medyada da çok konuşulmuş. Her ikinizden de mal varlığı beyanınızı açıklamınızı istiyorlar. Mesela her ikinizle ilgili de işte aileleri de zengin deniliyor, siyasete girdiği zaman İmamoğlu’nun Yıldırım’ın ne kadar parası vardı şimdi ne kadar oldu çok konuşuluyor her ikinizle ilgili de. Şunu yapar mısınız efendim belediye başkanı seçilirseniz ailenizle birlikte çoluklarınız çocuklarınız babalarınız aile şirketi, mal varlığı beyanında bulunur musunuz? İkinize de sormak istiyorum."
Sonrası birebir şöyle gelişmişti.
Yıldırım: Mal varlığı beyanında bulunmak bizim yani keyfi ihtiyarımızda değil, mecbursunuz bulunmaya. Yani siz kamu adına hizmet görüyorsanız, memur dahi olsanız mal varlığı bir küçük yönetici olsanız mal varlığı beyanınız olacak. Ben 16 yıldır mal varlığı beyanı veriyorum. Her sene de değişiklik olursa yeniliyoruz.
Küçükkaya: Kamuyouna açıklıyor musunuz?
Yıldırım: Kamuyonu açıklamak diye bir adet yok hiçbir şekilde.
Küçükkaya: Olsun bir adet olsun, siz başlatın.
Yıldırım: Olabilir. Hiç problem yok. Benim açımdan hiç farketmez. Ama herhangi bir dava konusu oldu mu zaten mal varlığı mahkeme tarafından talep edilir ve dosyaya konulur. Yani bizim onu kapatırız, usül bilmiyorum tabii hukuken bir sakıncası var mı yok mu? Benim açımdan hiçbir sakıncası yok.
Küçükkaya: Hazır mısınız böyle bir şeye?
Yıldırım: Benim açımdan hiçbir sakıncası yok. Çocuklarımın mal varlığının zaten bir koruması falan da yok, onların ticaretle uğraşıyorlar işleri güçleri var. Onlarınki kamuya da açık. Herkes her an bakar bu konuda davalar da oldu, birçok dava kazanıldı, birçok tazminatlar da yapıldı. Seçim üzeri ha babam eski iddialar tekrar ortaya konuldu. Yeni bir tazminat süreci başlayacak. İsmail Bey biz hiçbir şekilde mal varlığımızla, geçmişimizle, yaptıklarımızla her zaman hesap verdik, bundan sonra vermeye hazırız. Hem burada, hem öbür tarafta hesap vermeye hazırız.
Yıldırım’ın ardından İmamoğlu da aynı soruya şeffaflık üzerinden yanıt vermişti ve dün ailesiyle birlikte kendi mal varlığını kamuoyuna da açıkladı.
Şimdi her ne kadar belediye başkanı seçilmese de sayın Yıldırım’ın samimiyetine inanarak mal varlığını tabii ki ailesiyle birlikte yani çoluk çocuğu da işin içine katarak öğrenmek bizim hakkımız değil mi? ‘Öteki taraf’ı beklemeye gerek yok.
Hani madem şeffaf kendisi açıklayıversin ve tartışmalara nokta koysun. Çünkü gazeteciler yazınca niyeyse "kamu görevlisine hakaret" deyip dava açıyor. "Sırrınız ne" diye soranın da yazısına erişim engeli getirtiyor.
Hadi Binali Bey, madem sizin açınızdan "hiç problem yok", açıklayıverin ailenizin mal varlığını. Hem siz dava açmaktan kurtulursunuz hem gazeteciler bu soruyu sormayı bırakır.
Buyrun Binali Bey, sıra sizde!
