Doğan Özgüden

Doğan Özgüden

Helal kesim savunulu bir 'sol' zafer...

Belçika seçimleri genelinde sağ güçlenirken, Brüksel'deki bölge parlamentosu seçiminde Sosyalist Parti İslamcıların dayatmalarına sahip çıkarak sıyırabildi.

Dün Kurban Bayramı'nın ilk günüydü... Her zamanki gibi daha gün ağarmadan kalktığımda, pencereden arka taraftaki Houffalize Meydanı'na baktım. Kimseler yoktu. Geçmiş bayramları anımsadım. Bayramın ilk sabahı meydan, yüzme havuzunun arka tarafında kurulan geçici bir mezbahada kesilmek üzere otomobil ya da minibüsle getirilmiş, kurban edilme sırasını bekleyen koyunlarla dolu olurdu.

Önceki yıllarda Müslüman ailelerden bazılarının kurbanları bahçede, bahçesi yoksa evin içindeki banyo küvetinde kesmelerine son vermek için kurulan geçici mezbaha da, beş yıl önce Brüksel bölge yönetimi tarafından yasaklandığı, kurban kesiminin Anderlecht'teki merkezi mezbahada hijyenik kurallara uygun olarak kesilmesi zorunlu kılındığı için, artık meydan sakin... Saat 6'ya doğru, Müslüman erkeklerin bayram namazına yetişmek için koşuşturmaları başlıyor.

Türk, Faslı ve de son zamanlarda Balkan ülkelerinden gelen Müslüman ailelerin yoğun bulunduğu Schaerbeek Belediyesi'nde, seçimin üzerinden bir hafta geçmiş olmasına rağmen, özellikle Türk kahvehane, lokanta, bakkal, manav ve kasapların vitrinleri hâlâ Brüksel Bölge Parlamentosu'na aday olmuş Türk'lerin seçim afişleriyle dolu.

Avrupa Birliği üyesi ülkelerin çoğunda aşırı sağ ve ırkçı partilerin büyük ilerleme kaydetmesiyle sonuçlanan Avrupa Parlamentosu seçimlerinin yanı sıra Belçika vatandaşları aynı gün Belçika Federal Parlamentosu ve Brüksel, Valon, Flaman ve Alman bölge parlamentosu üyelerini de seçmek üzere sandık başına gittiler.

Federal Parlamento'nun yanı sıra Flaman, Valon ve Alman bölge parlamentoları için seçimlerde sağ, ırkçı ve liberal partiler (NVA, VB, MR) büyük ilerleme kaydederken, yıllardır iktidar ortağı olan Sosyalist Parti (PS) ve Ecolo büyük yenilgiye uğradılar.

Sol kanat partilerin toplam oyu Avrupa Parlamentosu seçimlerinde İşçi Partisi (PTB-PVDA)'nın yüzde 10,70, PS'nin yüzde 9,50, Vooruit'in yüzde 7,99, Ecolo'nun yüzde 3,71, Groen'un yüzde 6,32, Anticapitalistes'in yüzde 0,71 oyu ile toplam 38.93'ü buluyor.

Belçika Federal Parlamentosu'nda ise İşçi Partisi (PTB-PVDA)'nın yüzde 9,86, PS'nin yüzde 8,04, Vooruit'in yüzde 8,11, Ecolo'nun yüzde 2,93, Groen'un yüzde 4,65, Lutte Ouvrière'in yüzde 0,09 oyu ile toplam 33,68'e ulaşabiliyor.

Sol'un toplam oyu Flaman Parlamentosu'nda PVDA'nın yüzde 8,3, Vooruit'in yüzde 13,85, Groen'un yüzde 7,29 oyu ile yüzde 21.97'yi, Valon Parlamentosu'nda ise PTB'nin yüzde 12,10, PS'nin yüzde 23,22, Ecolo'nun yüzde 6,97 oyu ile toplam 42,29'yu buluyor.

Bu sonuçlarla elde ettikleri milletvekili sayısı, önümüzdeki dört yıllık dönemde sağ ve liberal partiler koalisyonunun tüm Belçika ile, Flaman ve Valon bölgelerine hükmetmesine, anti-sosyal ve yabancı karşıtı politikaları hızla uygulamaya koymasına engel olmak için yeterli görünmüyor.

Buna karşılık, yabancı kökenli nüfus oranı Flaman bölgesinde yüzde 16,4, Valon bölgesinde yüzde 24,8 iken, bu oranın yüzde 40,2'yi bulduğu Brüksel bölgesinde yabancı kökenli seçmenlerin oyları sayesindedir ki, Brüksel Bölge Meclisi'nde PS'nin 16, PTB'nin 15, Ecolo'nun 7, Groen'un 4, Fouad Ahidar Team'inin 3, Vooruit 'in 2, PVDA'nın 1 olmak üzere toplam 48 milletvekiliyle sağ ve liberal partiler blokuna eşit bir iktidar alternatifi oluşmuş bulunuyor.

Aşırı sağın giderek daha da güçlenmesi karşısında tek umut, Fransa'da cumartesi günü büyük bir kitlesel gösteriyle başlatılan Halk Cephesi oluşumunun Belçika'da da gerçekleştirilmesi, dün de Brüksel'in merkezinde bazı sendikal ve demokratik örgütlerin girişimiyle başlatılan anti-faşist direnişin, sol ve çevreci partilerin de katılımıyla giderek güçlenmesi, yaklaşan yerel seçimlerin sonuçlarını da etkileyebilecek bir etkinliğe erişmesi...

BRÜKSEL'DE HELAL KESİM VE TESETTÜR SAVUNULU KAMPANYALAR

Başkent Brüksel sağa muhalefetin güçlenmesi için şimdilik en uygun alan... Ancak bir o kadar da zorlukları var. Bu zorlukların en başta gelen nedeni, hiç kuşkusuz, Brüksel bölgesinin seçmen kitlesi içinde Müslüman ülkeler çıkışlı olanların yüzde 30'u bulan bir ağırlığa sahip olması.

Geleneksel olarak laik bilinen, tüm Belçika tarihi boyunca hristiyan partilere ve kurumlara karşı ödünsüz laiklik mücadelesi vermiş olan Sosyalist Parti'nin ve de son yirmi yıldır o partinin koalisyon ortaklığını yapan Ecolo ve Groen partilerinin, Türkiye ve Fas çıkışlı müslüman göçmenlerin oylarını alabilmek için Brüksel özelinde İslamcılara ve onların arkasındaki Ankara ve Rabat rejimlerine vermedikleri ödün kalmadı.

Brüksel bölgesi içinde müslüman ülkeler çıkışlı olanlar Saint-Josse'da nüfusun yüzde 45'ini, Molenbeek'te yüzde 41,2'sini, Schaerbeek'te yüzde 37,3'ünü, Anderlecht'te yüzde 30,2'sini, Brüksel anakent belediyesinde ise yüzde 31'ini oluşturuyor.

İşte bu nedenledir ki, mezbahalık hayvanların uyuşturulmaksızın kesilmesi Flaman ve Valon bölgelerinde oybirliğiyle yasaklandığı halde, Brüksel Bölge Parlamentosu'nda 17 Haziran 2022'de yapılan oylamada, Belçika Diyanet Vakfı ve Belçika İslam Koordinasyon Kurulu'nun dayatmasına uygun olarak, yasaklama önerisi 38 lehte, 8 çekimser oya karşılık 42 oyla reddedilmişti.

Bu oylamanın ibret verici yönü, Flaman ve Valon bölgelerinde bu yasaklamaya istisnasız kabul oyu vermiş olan sol ve çevreci partilerin Brüksel bölgesinde 180 derecelik bir dönüş yapmaları, Sosyalist Parti'lerin 19 milletvekilinden 16'sının, Belçika İşçi Partisi'nin 11 milletvekilinden tümünün, Yeşiller'in 19 milletvekilinden 9'unun red oyu kullanmış olmalarıydı.

Yine 2022'nin Eylül ayında, Molenbeek Belediyesi'ndeki görevlilerin kamuya açık servislerde dinsel aidiyeti vurgulayan kıyafetle, dolayısıyla da müslüman kadınların tesettürle çalışmalarını yasaklayan iç yönetmelik maddesinin kaldırılması önergesi belediye meclisinde Sosyalist Parti (PS)'nin ve Ecolo’nun oylarıyla onaylanmıştı.

Bir hafta önce yapılan Brüksel Bölge Parlamentosu seçimlerine de, Sosyalist Parti, hem İslamcıları, hem de Ankara rejimini memnun edecek, dolayısıyla Türkiye'deki son parlamento ve cumhurbaşkanı seçimlerinde AKP-MHP iktidarına yüzde 70 oranında oy vermiş bulunan Türk seçmenlerin oylarını çekecek bir kampanya ile katıldı.

Schaerbeek Belediyesi'nde yıllardır iktidarda bulunan Ecolo partisinin dayattığı günlük yaşamı zorlaştıran bazı uygulamalara bölge sakinlerinden gelen tepkiler nedeniyle son zamanlarda büyük bir kriz yaşanmaktaydı. Öyle ki, muhalefetin oturumlara katılmayı reddetmesi nedeniyle Belediye Meclisi aylardır toplanamıyor, ivedilik taşıyan birçok yaşamsal konuyu karara bağlayamıyordu.

Yerel iktidarın bu zaafından da yararlanan Sosyalist Parti, hem 9 Haziran 2024 bölge seçimleri, hem de 13 Ekim 2024'de yapılacak belediye seçimleri için çoktan seferber olmuştu.

Sosyalist Parti'nin 7 Şubat 2024'te yapılan Schaerbeek bölge örgütünün toplantısında 12 yıldır belediye meclisi üyesi olan Hasan Koyuncu'nun 13 Ekim belediye seçimlerinde Schaerbeek belediye başkanlığına aday gösterilmesi kararlaştırıldı.

Ardından 9 Haziran yasama seçimlerinde Brüksel Bölge Meclisi'ne de aday gösterilen Hasan Koyuncu, Müslüman seçmenlerin oylarını alabilmek için oylamaya üç gün kala "helal kesim" konusunda şu açıklamayı yaptı:

"Brüksel'de helal kesimi yasaklamak isteyenlerin karşısında durduk. Biz parti olarak hem bu baskının uygulanmasına karşıyız hem de helal kesimin isteyenler için var olmasından yanayız. Bu yüzden helal kesimin devam etmesini istiyoruz. 2 yıl önce Brüksel Parlamentosu'nda bu konuda yapılan oylamada duruşumuz belliydi. Hangi partilerin de bu konuya karşı oldukları da belli. Yapılan oylamada herkes kimin ne olduğunu görmüş oldu. O oylamada biz her ne kadar kıl payı kazanmış olsak da, önümüzdeki dönem eğer dengeler değişecek olursa, bir daha söz sahibi olmayabiliriz. O yüzden vatandaşlar akıllı şekilde oy kullanmalılar."

Bu kampanya sayesindedir ki, Hasan Koyuncu, Türk seçmenlerin kullandığı 4721 tercih oyu ile Brüksel Bölge Parlamentosu'na üye seçildi. Onunla birlikte aynı çizgiyi paylaşan üç Türk aday daha Türk seçmenlerin tercih oylarıyla Sosyalist Parti listesinden bölge milletvekili seçilmiş bulunuyor.

13 Ekim'de yapılacak belediye seçimlerinden sonra, yıllardır Saint-Josse Belediyesi'nin başında bulunan, Sosyalist Parti'den atılmış olmasına rağmen iktidarını sürdürebilen Emir Kır'ın ardından, o belediyeye komşu Schaerbeek Belediyesi'nin başına da bir Türk belediye başkanı geçebilir.

Sosyalist Parti diğer partilerle, örneğin helal kesimin ve yönetimsel görevlerde tesettürün yasaklanmasına en az kendisi kadar karşı çıkan Ecolo ve PTB ile ittifak kurup gerekli çoğunluğu sağlayabilirse, Emir Kır gibi 1915 soykırımının tanınmasına karşı ve de AKP-MHP iktidarına yandaş bir Türk politikacının daha Brüksel'in ikinci en büyük belediyesinin başkanlık koltuğuna oturması sürpriz olmayacaktır.


Doğan Özgüden kimdir?

1952’den itibaren İzmir’de Ege Güneşi, Sabah Postası, Milliyet, Öncü gazetelerinde çalıştı, 60’larda İstanbul’da Gece Postası ve Akşam Gazetesi genel yayın yönetmenliği yaptı. 1967’den itibaren eşi İnci Tuğsavul, Yaşar Kemal ve Fethi Naci ile birlikte sosyalist Ant Dergisi’ni yayınladı. Gazeteciler Sendikası, Gazeteciler Cemiyeti, Basın Şeref Divanı ve Türkiye İşçi Partisi yönetimlerinde bulundu. 12 Mart 1971 darbesinden sonra Türkiye’den ayrılarak yurt dışında Demokratik Direniş Örgütü, İnfo-Türk Haber Ajansı ve Güneş Atölyeleri, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra Demokrasi İçin Birlik örgütü kurucuları arasında yer aldı. Evren Cuntası tarafından 1982’de eşiyle birlikte Türk vatandaşlığından çıkartıldı. 12 Mart rejimine karşı Direniş Belgeleri, 12 Eylül rejimine karşı Kara Kitap adlı İngilizce, Türkiye’deki ve sürgündeki yaşamını ve mücadelelerini anlatan iki ciltlik “Vatansız” Gazeteci ve yedi ciltlik Sürgün Yazıları adlı Türkçe ve Fransızca kitapları bulunuyor. Kurulduğu tarihten beri Artı Gerçek'e yazıyor. (https://www.info-turk.be/ozguden-tugsavul-T.htm)

Önceki ve Sonraki Yazılar
Doğan Özgüden Arşivi