Deniz Derinsu
Herkes oynuyorsa Arda daha çok oynar
Bir gerçek vardır Türk futbolunda. O da Fenerbahçe’nin tüm şampiyonluk adayları arasında kırılganlık noktası en fazla kulüp olmasıdır…
Fenerbahçe camiası, bir sezon içindeki süreç nasıl gidiyorsa hep öyle gideceğini düşünür. İyi başladıysa iyi biter, kötü gidiyorsa kötü bitecektir.
Ekim ve kasım aylarında erken şampiyonluktan, gol rekorundan söz edenlerin bir kısmı bu dönem sezondan umudunu kesmeye başladılar bile. Ancak Gaziantep deplasmanıyla daha sezonun ilk yarısı yeni bitti.
Fenerbahçe adına ne umudu kesme, ne de zafer şarkıları söyleme zamanı…
Zaman, tedbir alma zamanı… Başlayacak transfer dönemiyle birlikte takım içi dokunuşlar, başkan ve yönetimin hamleleri, teknik heyetin müdahaleleri derken 3 cephede Sarı Lacivertlilerin iyi yerlere gelmesi için bir engel yok.
En önemli noktalardan biri de taraftarın tamamen konuya inanması. Kadıköy’de 2 kale arkasının birleşmesiyle Saraçoğlu Stadı’nın tek ses haline gelmesi, 12. Adam’ın göreve gerçek anlamda soyunması…
FENERBAHÇE NEFES ALDI
Tüm bu noktada, yönetimde sıkıntı yaşayan Gaziantepspor deplasmanı Fenerbahçe için ‘nefes alma’ anlamında iyi bir fırsattı.
Sıkıntılı derbi yenilgisi sonrası Jorge Jesus’un onbir seçiminde bir değişiklik yapıp yapmayacağı da merak konusuydu…
Portekizli çalıştırıcının kadrodaki revizyonlarına artık herkes alıştı. Ama bu kadarı kanımca herkesi şaşırtmıştır. Alioski, Mert Hakan, Emre onbirde yer almışlar, Valencia da baştan şans bulmuştu. Ama Samet’in ayağının tozuyla başlama düdüğünde yer alması pek beklenen bir hamle olmamıştı…
Fenerbahçe’nin maça hızlı, rakibi alanına hapseden, prese dayalı başlangıç görüntüsü artık izlenmiyor. Takım maçlara rakibi kontrol altında tutarak başlıyor, zamanla ağırlığını koymaya çalışıyor. Bu da rakibine göre dezavantaj olabiliyor.
Orta sahanın son haftalardaki üretkenliği de soru işareti. Bu konuda destek Gaziantepsporlu Ertuğrul’dan büyük bir hatayla geldi, hatayı değerlendiren Valencia Fenerbahçe’yi öne geçirdi. Gol, Fenerbahçe’nin üzerindeki stresi alır gibi olunca Sarı Lacivertli futbolcular daha rahat oynamaya başladılar.
Ama bir yandan haftalardır kazanamayan rakiplerine pozisyon üzerine pozisyon verdiler. Bunların çoğunda Altay sahneye çıktı.
Fenerbahçe’nin tel tel döküldüğü Galatasaray derbisinde 3 gol yemişti ama bir o kadar da kurtarmıştı. Doğal olarak sürekli yediği goller konuşulan Altay, Gaziantepspor karşısında önde kalınması için ciddi katkıda bulundu.
İkinci yarıda Emre - Valencia ikilisinin kaçırdığı pozisyon sonrası ‘Atamayana atarlar’ kuralı işledi, ev sahibi beraberliği yakaladı.
Sonrasında 3 puan için çırpınan Fenerbahçe vardı sahada. 2-3 ay önceki performanslarını mumla aratan bir çok isim rotasyon sonrası forma buluyor Jesus tarafından…
Ama bir isim… O isim… Arda… Jesus kariyeri saygısına çok susan var. ‘Bari biri çıkıp neden oynatılmadığını söylesin, razıyız’ diyenler o kadar çok ki…
O Arda bu kez son 10 dakikada şans buldu. Uzatmayla 20 dakika oynadı. Rossi onu beklercesine eski günlerine dönüverdi. Orta alan topa sahip olmaya başladı. Bir fark hemen hissedildi. Ve oynadığı sürede çoğu isimden daha çok topla buluştu, oyuna katkıda bulundu.
Ve Valencia kaçırdıklarını affettirdi, 2-1’e skoru taşıdı ve Fenerbahçe istediği nefesi aldı…
Bu takımda bu formlarıyla Rossi, Crespo, Mert Hakan, İrfancan, Henrique gibi isimler dönüşümlü şans buluyorsa Arda da en az onlar kadar oynamayı hakediyor. Kriz dönemi yaşanıyorsa en etkili çare Arda olur…
Jesus da artık Arda’nın büyüdüğünün farkına varmalı!
Deniz Derinsu: 1968 İstanbul doğumlu. Saint Joseph Fransız Lisesi ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi İngilizce Basın Yayıncılık bölümü mezunu. Cumhuriyet ve Sabah gazetelerinde uzun yıllar spor muhabirliği ve yazarlığı yaptı. 2011 yılından beri çeşitli internet siteleri, TV programları ve dergilerde spor yazarlığını sürdürüyor. Evli, 1 kız çocuk babası.