Baskın Oran
“İlk Türkonot” – az konuşulmuş yönleriyle kısa bir muhasebe
Yapılan hesaplara göre, Alper Gezenavcı yarın Dünya’ya dönüyor. Karşılanma töreninin büyük olay olması bekleniyor.
Giderken, CB Erdoğan tarafından “Cumhuriyetimizin ikinci asrına, Türkiye Yüzyılı'na insanlı uzay göreviyle adım atıyoruz" diye uğurlandı. Kendisi de uzaydan seslendi: "(…) Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün dahiyane sözü; İstikbal göklerdedir"
Gezenavcı bir milliyetçi asker olarak görevini yapmıştı da, diğer yanda biraz çelişki yok değildi. Çünkü CB ve AKP Gn. Bşk. Erdoğan, 27.10.2021’de İslam İşbirliği Teşkilatına gönderdiği video mesajda “Bir tarafta 810 milyon insan en temel gıda maddelerine ulaşamazken, diğer tarafta büyük sermaye sahipleri birkaç dakikalık turistik uzay seyahati için yüz milyonlarca doları harcayabilmektedir” demişti.
Demişti de, herhalde o zamanlar Sayıştay’ın 2016 raporuna dayanılarak yapılan “Saray para yutuyor” haberlerine karşı 06.10.2017’de yaptığı yazılı açıklamada kullandığı “İtibardan tasarruf olmaz”a henüz ulaşmamıştı.
Fakat arşivleri karıştırınca çıkıyor ki bizzat kendisi 06.12.2014’te “Saray 1000 odalı değil, yanlış söylüyorlar, 1.150 küsur odası var” diye övünmüş ve partililerce çok alkışlanmıştı
Ve yine o tarihte, (şimdi fena sıkışınca M. Şimşek’e %45’e yükselttirdiği) politika faizini “Nas [Kur’an + Sünnet] ortadayken sana, bana ne oluyor?" diyerek 17.04.2013’te %4’e düşürüp ekonomiyi dibe vurdurmuş değildi henüz.
***
Yukarıda “yüz milyonlarca dolar” geçti. Dürüst olmak gerekirse Erdoğan Türkiyesi bu kadar ödemedi. Sadece, Elon Musk’ın uzay gemisini kiralayan Axiom Space-3’ün kestiği bilete 55 milyon dolar, artı, iki haftalık konaklama ve eğitim masrafları ödedi.
Türkiye’nin yerli ve milli itibarı uzay yarışında yaşatılsın diye ödenen bu toplam, Türkiye Uzay Ajansı Y. K. Üyesi Prof. Dr. Lokman Kuzu’nun hesabına göre 70 milyon dolar
***
Akla gelen bir soru: Niye böyle yerli ve milli bir durum parayla ölçülüyor?
Çünkü, devlet olarak düşünürsek, ödenmezse TC’yi Osmanlı’nın Düyun-ı Umumiye ortamına düşürecek olan kısa vadeli dış borç miktarı 226,3 milyar dolar ve 1 yıl zarfında ödenmesi gerekiyor
Çünkü, vatandaş olarak düşünürsek; açlık sınırı 17.442 TL, yoksulluk sınırı 48.495 TL, yılbaşından itibaren geçerli olan asgari ücret 17.002 TL.
***
Bir başka soru: Niye “ilk” Türk astronot?
“Ülkücü hareketin en çok dinlenen lider radyosu” Bozkurt FM “Türk vatandaşı” dediği halde?
Çünkü “Türk”ün uzaya daha önce gitmiş olduğu söylenmek isteniyor. İlk giden, Çuvaş Türklerinden (Sovyet vatandaşı) Andriyan Grigoryeviç Nikolayev. İkinci olarak da, Yeniçağ gazetesine göre iner inmez "Büyük Atatürk'ün Nutuk'taki sözleri benim için en büyük öğretilerdendir, Atatürk ve Türklükle gurur duyuyorum" demiş olan, Kazak Türklerinden Toktar Ebubekirov
Aynı yayına göre, gazeteci Tuğba Hacıbayramoğlu şöyle yazmış: “Atamızın 1936 yılında Eskişehir’de Tayyare Alayı’na yaptığı ziyaretteki konuşması karşıma çıktı. Tüylerim diken diken oldu. Atatürk burada yaptığı konuşmada şunları söylemiş: ‘Geleceğin en etkili silahı da, aracı da hiç kuşkunuz olmasın tayyaredir. Bir gün insanoğlu tayyaresiz de göklerde yürüyecek, gezegenlere gidecek, belki de aydan bize haber yollayacaktır’ (...) Nasıl büyüksün Atam! 1936 yılında sana bu konuşmayı yaptıracak vizyona alkış tutmamak mümkün mü?”
Daha “uzaysal” yazılar da var bu gazetede. Ör. Sedat Kaya, “Türkiye bu yarışta çok geride kalmasına rağmen, parayla da olsa ilk astronotunu uzaya göndermeyi başardı” dedikten sonra ekliyor:
“Biliyor musunuz, bundan 2000 yıl önce bu topraklarda hayalinde uzayda seyahat yapan bir isim vardı. Adıyamanlı (Samsat) Lucianos. M.S 2. yüzyılda (…) 50 korkusuz insanla aya seyahati anlatıyor. Lucianos Jules Verne'in esin kaynağı [ama] kendi doğduğu topraklarda maalesef bilinmiyor.”
***
Bir diğer konu:
En başta “büyük sermaye sahipleri” geçmişti ya, oradan esinlenerek söyleyelim, daha önce bizimki gibi en az 3 tane biletli uzay seyahati yapılmış. Zenginlerin düzenlediği, bizim katıldığımıza benzer. “‘Uzay turistleri’nin seyahati başladı” manşetli haberden okuyoruz:
11.07.2021’de İngiliz iş adamı Sir Richard Branson kendi şirketi Virgin Galactic'in gemisiyle uzaya çıkmış.
20.07.2021’de Amazon’un kurucusu Jeff Bezos yine kendi şirketi Blue Origin’in geliştirdiği uzay aracıyla yükselmiş ve ardından biletli uzay uçuşları ilan etmiş.
16.09.2021’de dolar milyarderi Jared Isaacman, “Inspiration4” girişimini Elon Musk’ın firması SpaceX’ten satın aldığı araçla başlatmış ve 6 aylık bir eğitimden geçirerek tüm masraflarını ısmarladığı 3 “amatör astronot”la birlikte uçmuş.
***
“En az 3 tane biletli” dedik ya, unutmadan:
Bizim Türkonot’un katıldığı Axiom-3’ten önceki Axiom-2 uçuşundaki Suudi Arabistanlı Ali Alqarni ve Rayyanah Barnawi ile Axiom-1 uçuşundaki İsrailli iş insanı Eytan Stibbe ve Kanadalı iş insanı Mark Pathy de “Görev uzmanı” olarak tanımlanarak yer almışlar. Onlar da A. Gezeravcı gibi yolculuk boyunca bilimsel deneyler yapmışlar.
Burada ilginç olan hususu Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici yazıyor: “Türkiye’de de Anadolu Ajansı, Yeni Şafak, Hürriyet, CNNTürk ve TRTHaber; Eytan Stibbe ve Mark Pathy için “uzay turisti” yazmışlardı. Onlara “uzay turisti” diyen iktidar medyasının, aynı şekilde ücretini ödeyerek uzay yolculuğuna katılan Alper Gezeravcı’ya “astronot” demesi çelişik bir tutum. Hele Sabah’ın “Uzay yarışında artık biz de varız” gibi başlıkları da (…)”
***
“Netanyahu’ya o kadar saydırdıktan sonra UAD’da dava açma şerefini niye G. Afrika Cumhuriyetine kaptırdık?” gibilerden akla takılabilecek bir hususu da ihmal etmeden, son bir soruyla bitirelim:
R. T. Erdoğan 22 yıldır iktidarda (Atatürk: 15 yıl). Üstelik Türkiye’nin ekonomik durumu şu andaki kadar kötü değilken, niye daha önceki uçuşlara Türkonot göndermedi?
Bu arada, Füsun Sarp Nebil’in dediği gibi ,Hindistan 73 milyon dolara Ay’a roket indirirken, niye toplam 70 milyon dolar bastırıp bir bilet aldırdı?
Ama bakarsınız bizden para çıkmamıştır; bilinmez ki.
Belki Axiom-3 bi delikanlılık yapıp para almamıştır?
Belki de Elon Musk “Bende para tonla. Taa Amerika’ya kadar gelip beni kucağımda çocuğumla huzuruna davet eden Türkiye başkanının şanı yürüsün, bu da benden olsun!” demiştir?
Bunların cevabını zamanla buluruz. Şu anda soruyorsanız, büyük yaşamsal önem taşıyan (ve muhalefetin leblebi taneleri gibi dağıldığı) seçimler kapıda.
Baskın Oran: 1945 İzmir doğumlu. Uluslararası ilişkiler emekli profesörü. Özellikle azınlıklar üzerine çalışıyor. 1968’de bitirdiği SBF’de (Mülkiye) asistanken 1971 ve 1980 cuntaları tarafından toplam 9 yıl üniversiteden atıldı, her seferinde Danıştay’da kazanarak döndü. 1999-2009 arasında Avrupa Konseyi ECRI nezdinde ulusal irtibat görevlisi idi. Ekim 2004’te Başbakanlık İHDK’nın Azınlık ve Kültürel Haklar Raporu’nu yazınca mahkemeye verildi ve beraat etti. 2006’da erken emekliliğini isteyerek Oxford (2006) ve Harvard’da (2009) dizi konferanslar verdi. Aralık 2008’de Ermenilerden Özür Kampanyası’nı başlatan 4 kişi arasında yer aldı. Nisan 2013’te Kürt Barışı çerçevesinde Akil İnsanlar Ege heyetinde bulundu. Ocak 2016’da 1.128 akademisyenin Bu Suça Ortak Olmayacağız bildirisini imzalayanlardan biriydi. Mülkiye’deki lisansüstü dersleri Temmuz 2016’daki OHAL’den sonra kaldırıldı. 1985’te başlayan haftalık yazıları günümüzde Agos ve Artı Gerçek’de çıkıyor. 90’ı aşkın bilimsel makalesi ve 3’ü yurt dışında da olmak üzere 26 kitabı yayınlandı.