Peru’da solcu öğretmen José Pedro Castillo’yu postneoliberal bir darbe ile devirdiler. Yani seçildikten sonra bir sürü hata yapmıştı ama tabii ki postneoliberal darbecilerden iyiydi.
Brezilya’da Lula, iki başkanlık döneminde, mahcup ve makul solcu, muktedir olamamanın burukluğu ile bunu kabul etmek zorunda olmanın hafifliği içinde eski işçi lideri ve mutlaka ki sevimli ama GDO’lu tarımı Brezilya’ya sokan ama yoksullara da ülke gelirinden ‘maaş’ vermişti ama ya Bolsonaro seçilseydi, evet ama seçilmedi ne oldu bakalım bırakacak mı iktidarı, Lula iyi gene abi, Çok faşist Bolsonaro, az olsaydı neyse diyecek miydik, orman yakıcı adam, kereste tüccarı, kereste, yani bir başka ülkenin başkanının, bu kadar bize zararlı olanı az, evet öldürücü, nefes alacağımız ormanları yaktırıyor, kestiriyor, evet Lula tabii ki ehveni şer…
Bir sosyal demokrasi tanımım var; bize çarpan aracın ambulans olduğuna sevinmek.
Bolivya’da Evo Morales, şimdiki yönetime karşı muhalefete başlamış, darbeden sonra onun da desteklediği aday değil miydi, evet ama başkan olmadan önce ben madencilerle konuşurken, onlara Bolivya’nın Chavez’i olamaz mı diye sormuştum, yok Bolivya’nın Lula’sı olur demişlerdi, sonra ellerindeki dinamit lokumunu yakıp, yola atıyorlardı, fitil bir an parlamaya devam ediyor ve patlıyordu.
Doğal gazın yabancılara satışına evet demişti Evo zaten ama diğer adaydan iyiydi işte ama ne yaptı ki, otoban mesela yerlilerin her şeyini ortadan parçalayan ama Chavez ile ALBA’yı kurdular, iyi bir şeydi ama toprak reformu ne oldu mesela, anayasaya koydu ve referandum da kabul edildi ama yaptı mı yok ama yapılsın diye ‘açlık grevi’ yaptı, başkandı değil mi o zaman, evet başkandı, ee açlık grevi, Bolivya Topraksızlar Hareketi ile eylem yaparken tarım bakanı gelmişti yanımıza, Evo Morales’in tarım bakanı, eski gerilla, arkadaşın kulağına eğildi, toprak reformu için silahlı mücadele yapmanız gerekir dedi ama darbecilerden iyiydi tabii ki Evo, şimdi ki yönetim de iyi, darbecilerden ama… ama…
Gustavo Petro, Kolombiya’da devlet başkanı, eski gerilla ve barış savunucusu, Gabriel Boric, Şili Devlet Başkanı, öğrenci lideri iken görüşmüştüm, iyi bir arkadaş ama ne yani Pinochet yanlıları mı gelsin ama harika bir anayasa yaptılar, çok demokratik ama bir sürü şey sadece kelimeler…
Her yer faşistlerle dolu ama benim de sıdkım sıyrıldı şu ehvenlerden doğrusu. Pek bir işe de yaramıyorlar sonuçta…
Ve insanın canı devrim çekmiyor mu ?
Metin Yeğin: Yazar, belgeselci, sinemacı, gazeteci, avukat, seyyah... CNN-Türk, NTV, Kanal Türk, Al Jazeera, Telesur televizyonlarına 200'e yakın belgesel ve kurmaca filmler yaptı. Türkiye'de Cumhuriyet, Radikal, Birgün, Gündem; Gazeteduvar, dünyada, Il manifesto, Rebellion gazetelerine köşe yazıları yazdı. Dünyanın sokaklarını anlattığı 10'dan fazla kitaba sahip. Birçok ülkede kolektif çalışmalara katıldı, kooperatif örgütlenmelerine öncü oldu. Ekolojik direnişlere katıldı, isyanlara tanıklık etti.
