Mühdan Sağlam
Irak petrolü, tahkim kararının kazanan ve kaybedenleri
Irak’ın 29 Haziran 2014’te Türkiye’nin Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nden (IKBY) petrol alarak 1973 anlaşmasını ihlal ettiği iddiasıyla açtığı tahkim davası sonuçlandı. Paris’te bulunan Uluslararası Ticaret Odası bünyesindeki Tahkim Mahkemesi Türkiye’nin anlaşmayı ihlal ettiğine karar verdi. Dahası Ankara’yı 2014-2018 arasında IKBY ile yaptığı petrol alışverişi nedeniyle 1,4 milyar dolar ceza ödemeye mahkûm etti, bunun faiziyle beraber 3,5 milyar dolar olması beklenebilir.
Türkiye’nin bu cezayı ödemeyi kabul edeceği uluslararası basına yansıdı. Alınan bu karar hem geçmiş hem de gelecek açısından Türkiye, IKBY ve uluslararası piyasayı etkileme gücüne sahip. Bu nedenle durumu ele almak yerinde olacak.
IRAK ANAYASASI VE CEZANIN SEBEBİ PETROL ANLAŞMASI
Irak’ın 2003’te ABD ile müttefiklerince işgal edilmesi ve ardından Saddam Hüseyin yönetiminin devrilmesiyle Irak’ta anayasa çalışmaları başladı. Irak anayasası federal bir nitelik içerecek şekilde 2005’te yazıldı. Irak OPEC’in en büyük ikinci üreticisi, bu nedenle petrol kaynakları ve bunların yönetimi her enerji zengini ülkede olduğu gibi Irak için de önem taşıyordu. Nihayetinde 2007’de de petrol ve doğal gaz yasası çıktı. Irak’ın var olan petrol rezervlerinin yüzde 20’si ülkenin kuzeyinde yani IKBY sınırları içinde yer alıyor. Bu nedenle uygulamaya konan petrol ve doğal gaz yasası önem arz ediyor. Yasaya göre Irak petrollerinin satışından, anlaşmalardan Irak Devlet Petrol Pazarlama Teşkilatı (SOMO) sorumlu ve gelirin yüzde 17’sinin de IKBY verilmesi gerekiyor.
Öte yandan IKBY, özellikle Nuri el Maki döneminde gelirin kendilerine transfer edilmediğini ifade ederek petrol üretim ve taşınması, ihracı konusunda 2014’te harekete geçti. Bunun adımlarından biri de Türkiye ile atıldı. Nihayetinde IKBY yönetimi Türkiye ile anlaşarak resmi rakamlara göre dönemsel olarak değişmekle beraber günlük 360 bin varili boru hatları ve tankerler üzerinden Ceyhan Limanı’nda ihraç etti. Davaya konu olan anlaşma bu. Bağdat Hükümeti Türkiye’nin bu konuda kendisini muhatap almadan IKBY ile anlaşma yapmasının 1973 anlaşmasıyla çeliştiğini ifade ediyordu.
CEZANIN NEDENİ TANKERLERLE TAŞIMA MI, ANLAŞMA İHLALİ Mİ?
Irak ile Türkiye arasındaki petrol ticareti 1973’te yapılan anlaşma ile başladı. BOTAŞ bu anlaşmayı 2010’da 2025’e uzatılacak şekilde yeniledi. Anlaşmada dikkat çeken ve tahkimine neden olansa“Türkiye, petrolü yalnızca Irak Devlet Petrol Pazarlama Teşkilatından (SOMO) alır” ifadesinin yer alması ve bunun altında tarafların imzasının olması. Peki kaçak petrolün tankerle taşındığı iddiası nerede geliyor?
Irak’ın işgali ve sonrasın hükümet kurulma süreci kağıt üstünde hızla yazılsa da sancılı ve kaotik oldu. Belirsizlik ve beraberinde getirdiği sonuçlar zikzaklara neden oldu. Bu kaotik ortamda IKBY’nin 2007’den itibaren Türkiye’den şirketlerin Kuzey Irak’ta üretim faaliyetlerine katılmasını teşvik ettiği biliniyor. Benzer biçimde 2014’te IKBY ile Türkiye arasında petrol anlaşması imzalanırken, Kerkük Ceyhan Hattı’nın yanında tankerle petrolün Ceyhan’a taşındığı da biliniyor.
Berat Albayrak ve Çalık Holding ile bağlantılı olduğu bilinen PowerTrans şirketinin buradaki petrolün taşımacılığını üstlendiğini Tolga Tanış, "Potus ve Beyefendi" adlı kitabında aktarıyor.
Üstelik PowerTrans bu işe 2014’ten önce 2011’de başlamış. Kaçakçılık mevzusunun gündeme gelmesinin nedeniyse hem hat taşımacılığında hem de tanker taşımacılığında yüklenen miktarın aslında olandan daha az gösterilmesi. Albayrak ve Çalık Holding bu şirketle doğrudan bağlarını hiç kabul etmedi, ancak Mehmet M. Yılmaz, yazdığı köşe yazısında PowerTrans'ın koordinatörü Ekrem Keleş’in, Albayrak'ın dayısının oğlu olduğu bilgisini hatırlattı. Tahkim kararında cezaya hiçbir şekilde konu olmamasıyla bu şirket kazanan oldu. Türkiye halkıysa vergileriyle 3,5 milyar dolar ceza ödeyerek kaybeden oluyor.
Bununla beraber tahkimden çıkan ceza şimdilik 2014-2018 arasını kapsıyor ve bu taşıma işini değil, buna zemin yaratan IKBY ile Türkiye arasındaki anlaşmanın kendisini baypas ettiği tezini temel alıyor. Ceza anlaşmanın yapılması nedeniyle geldi. Zira bu anlaşmayla Türkiye gelen günlük gelen 450 bin varillik Irak petrolünün 360 bin varilinin IKBY’den geldiği kayıt altına alındı ve gelen 360 bin varilin zemini olan anlaşmanın Irak yasaların aykırı olduğu kanaatine dayandı.
TAHKİM KARARININ TÜRKİYE, IKBY VE PETROL PİYASASINA ETKİSİ
Tahkim kararı 25 Mart’ta çıktı ve karardan kısa süre sonra Kerkük Ceyhan Hattı’ndaki akış durdu. Buraya gelen 450 bin varillik petrolün bir kısmı ihraç edilirken bir kısmı da Türkiye tarafından kullanılıyordu. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Aralık 2022 verilerine göre Türkiye’nin tükettiği petrolün yüzde 50’den fazlası Rusya’dan gelirken, onu yüzde 27 ile Irak takip ediyordu. İki ülke arasında tahkim kaynaklı akışa verilen mola (taraflar akışın başlaması için görüşmeleri sürdürüyor) Türkiye’nin Rusya’dan daha fazla petrol almasına neden olacak. Yani başka bir anlatımla Türkiye’nin Rusya’ya olan bağımlılığı artacak. Durumun diğer bir etkileneni IKBY.
IKBY ekonomik olarak petrol laneti denecek şekilde tamamen petrol gelirlerine bağlı bir yönetim. Burada yaşanan bir aksaklık güvenlikten sağlığa, eğitimden ulaşıma hayatın işleyişini durdurabilir. Bu nedenle soruna çözüm bulunmazsa Bağdat’ın, IKBY’nin ayakta kalması için bir çözüm bulması gerekecek. Bağdat bu yükü sırtlanmak istemeyeceği için Türkiye ile müzakereleri hızlandırabilir. Açık olan IKBY ekonomisinin bu durumda etkileneceği.
Ceyhan’a gelen 450 bin varillik petrol küresel petrol dinamiklerinin geneli için kulağa küçük gelse de Türkiye’nin talebini şekillendirmesi nedeniyle petrol alıcıların yeni tedarikçiler bulma zorunluluğunda domino etkisi yaratabiliyor. Küresel petrol arzı ve talebi belli, bir yerde akış durduğunda bunun başka bir tedarikçiden çekilmesi gerekli kılıyor. Buysa petrol fiyatlarında yükselme veya belirli bir eşikten aşağıya inmemeye neden olabilir.
Mühdan Sağlam: Doktorasını Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda “Rusya Federasyonu’nun ve Rus Dış Politikasının Dönüşümünde Enerjinin Rolü” başlıklı teziyle 2021’de tamamladı. 2014-2017 arasında AA Energy Terminal’de enerji analistliği yaptı. 2018-2021 arasında Gazete Duvar’da dış politika/ekonomi, enerji analisti ve köşe yazarı olarak çalıştı. Enerji şirketleri devlet ilişkisi, Rusya enerji politikası, enerji ekonomi politiği, ekonomi politik temel ilgi alanıdır. Bu alanda pek çok makalesi, uluslararası yayını vardır. 7 Şubat 2017’de çıkan 286 KHK ile Barış için Akademisyenler: Bu Suça Ortak Olmayacağız isimli bildiriyi imzaladığı için üniversitedeki görevinden ihraç edilmiştir. Gazprom Rusya’sı: Rusya’da Devletin Dönüşümü isimli kitabın yazarıdır.