Ragıp Duran
Kemalist görünümlü faşist
Son numarası ilginçti. Aday olmak için 100 bin imza lazımdı. Kendi çaplarında büyük bir seferberlik başlattılar. İmza toplama işlemi başlamadan önce "85 bin imza topladık zaten" dedi. Sonra da "Dönüşte müjde vermek üzere" Çin’e gitti mikro reis. Kampanyanın en can alıcı döneminde Pekin! Hayrola? Dönüşte müjde filan açıklamadı.
- Çin malı imza getirmeye gitmiştir!
En çok da CHP’liler ve kendisini Kemalist olarak tanıtanlar "demokrasi gereği" Perinçek’e imza verilmesi gerektiğini belirttiler. Burada bir es!
Demokrasi, demokrasiyi ortadan kaldırmak isteyenler için bir araç, bir tramvay değildir. Demokrasinin sağladığı olanaklar, kolaylıklar ve imtiyazlarla demokrasiyi yıkmaya yeltenirseniz, hukuk devleti buna izin vermez.
Bu konudaki görüş ve tutumumu 7 Mayıs günü sosyal medya hesabımdan şu cümle ile açıklamıştım:
Demokrasi karşıtı, Kürt düşmanı ve Erdoğan yandaşı herhangi birini herhangi bir şekilde desteklemenin sorumluluğu büyüktür. https://t.co/Dg9UQ9J6Fc
— Ragıp Duran (@ragipduran) 7 Mayıs 2018
Bu aralar gündeme getirdiği HDP’yi kapatma tutkusunu daha önceleri de açıklamıştı. HDP’ye, ideolojisine, siyasi çizgisine tabi ki muhalefet edebilirsiniz ama fikriyatla alt edemediğiniz bir partinin kapatılmasını istemek olsa olsa faşistlerin ya da devletin tutumu olabilir. Demokratların değil.
Perinçek’in Kürt düşmanlığını kanıtlamak için yüzbinlerce örnek var. Taybet ananın sokaklarda kalan cenazesi için "Savaşta olur böyle şeyler!" dediğini kimse unutmadı. Yüksekova’ya seçim mitingi yapmaya gidip, kendi adayını HDP’ye kaptıran da yine aynı sefil şahsiyettir.
"Bu, Saray’ın değil Vatan’ın savaşıdır" diyen militarist kafa, yakın zamana kadar her konuda, her açıklamasında Erdoğan’a yüzde yüz destek verdi. Özel görevi de başta CHP olmak üzere Erdoğan muhaliflerine kara çalmaktı. Adalet Yürüyüşü’ne karşı çıktıktan sonra Particiğindeki üst düzey istifalara aldırış etmedi.
Veli Saçılık yazmış: "Yıllarca ‘AKP kapatılsın’ dedi, sonunda AKP’nin kapatması oldu"
Ve nihayet, 100 bin imzayı topladıktan sonra önce "Bu imzalar kâğıda değil taşa atıldı" deyip imzacılara teşekkür etti, ardından da 2. turda Muharrem İnce’ye oy vermeyeceğini açıkladı. Gerekçe de İnce’nin, Selahattin Demirtaş’ı cezaevinde ziyaret etmesiymiş. Bu ziyaretin ne kadar gerekli ve doğru olduğunu gösteren bir başka delil.
Perinçek’e imza verenler böylece bir kez daha kandırılmıştı. Kullanışlı demokrat olmak kolay değildi.
- Dostum bu Twitter harika bir şey yaa…
- Neden?
- Birisi demiş ki…
- Ne demiş?
- Perinçek, laik cenahın Jet Fadıl’ı oldu!
- Şahane…
Perinçek aslında hem komik hem de akıl fakiri. Son genel seçimlerde bütün Türkiye’de toplam 114.843 oy almış. Az çok tanınmış birinin sosyal medyadaki takipçi sayısı kadar. Türkiye çapındaki oy oranı yüzde 0.25, ne eksik ne fazla. 86 seçim çevresinin hiç birinde yüzde 1’e bile ulaşamamış. En çok oy aldığı (yüzde 0.55-yüzde 0,53) iller hep CHP’nin güçlü olduğu iller. Böyle bir oy karnesi olan bir siyasetçi kalkıp CHP’ye, CHP’lilere kazık atar mı? 2. turda İnce’ye oy vermeyeceğini baştan açıklasan 100 bin imza toplayabilir miydi acaba?
Gerçi yüzde 0.25’lik bir ağırlıkla 2. turda ne gibi bir etkisi olabilir ki? "Dengeleri değiştireceğiz" diyor kendisi. Yine sosyal medyadan geldi cevap: "Dengesiz adam, önce kendi dengesini kursun!".
Şimdi herkes, adayın ilk turda, topladığı imza sayısı kadar oy alıp alamayacağını konuşuyor.
Sallamak vergiye tabi olmadığı için Perinçek şimdiden rüyalara daldı:
- Cumhurbaşkanı olunca ilk icraatımız HDP’nin kapatılmasını talep etmek olacak
- Cumhurbaşkanı olunca, uçak gönderip Esad’ı Ankara’ya davet edeceğim
Böyle konuşanları 23 Nisan’da bile Cumhurbaşkanı yapmazlar.
Bu zata inanacak olursak, kendisi hariç herkes ABD emperyalizmine hizmet ediyor. Fare dağa küsmüş misali… Moskova ve Pekin ile Şam’a hizmet edenler anti-emperyalist mi sayılıyor? Saray’da bir müdürlük vermediler ya bu dingoya ona üzülürüm.
Aslında bizzat kendisi pek önemli değil. Yazı yazmaya bile değmez. Ama kabul etmek gerekir kadim derin devletin sözcülüğünü üstlenmiş durumda. Hala Ergenekon’dan bahsediyor.
Birçok çevrede bu şahıstan "Solcu" ya da "Kemalist" diye söz ediyorlar ya, ona kızıyorum. Perinçek ne solcudur, ne de Kemalist. Daha önce "Foucault’nun Faresi" başlıklı yazıda https://www.artigercek.com/foucault-nun-faresi anlatmaya çalışmıştım: Kendisi 50 yıldır iktidar olmaya çalışmaktadır. Amacına ulaşmak için her aracı kullanır. Binbir suratlıdır. Maoculuk yükselirken, revaçta iken Maocu olur, sonra Kemalizm moda olunca Atatürkçü kesilir. Erdoğan iktidarda iken Erdoğancı olmak gerekir. Bilirsiniz, bukalemunlar renksizdir. 50 yıldır uğraşır iktidar için ama 50 yıldır da yanlış ata binmiştir.
Kapak: Kader, Jean Cocteau