Deniz Derinsu
Kimilerine sezon sonu gelmedi!
Pandemi sürecinde verilen mecburi araların faturası denebilir… Dibi gören Türk futbolunun aktörlerine verilen ceza da denebilir… Ne derseniz deyin ama bir sezon bitiminde bu kadar erken ve sıcak gelişmeler görmeyeli çok oldu…
Bunda doğal olarak Türk takımlarının Avrupa’da aldıkları başarısız sonuçlar sonrası eleme maceralarının erken başlamasının da ciddi rolü var!
Ama yine de özellikle Fenerbahçe için, sezon başına belki 1 hafta kala takımı ufaktan görmeye alışmıştık. Teknik direktör vaktinde belli oldu, transferler başladı derken Sarı Lacivertlilerin 22 Haziran’da Makedon şampiyonu ile hazırlık maçı oynayacakları bile açıklandı, yani 1 hafta sonra…
Fenerbahçe taraftarı yıllardır bunu vurguluyordu. Başkan Ali Koç’un ise bir çok kez ‘Alternatif çok, aceleye gerek yok’ dediği kulaklarımda!
O acele edilmeyen sezonlarda neler yaşandığı herkesce malum. Şimdi ister alınan dersler deyin, ister Jesus faktörü deyin, kollar erken sıvandı. Jorge Jesus geniş kadrosundaki isimlerle korkulan sezon önü sakatlıkları engelleyip gerekli yüklemeyi yaparsa, üzerine Jesus - Fenerbahçe kimyası da tutarsa… Çok farklı, Kadıköy’de özlenen görüntüler oluşur.
Ancak ilk hedef, sinyali alınan iyi hazırlık dönemiyle Şampiyonlar Ligi gruplarına kalmak!
Fenerbahçe silbaştan yaşıyor, keza Galatasaray da ama şimdilik geriden geliyorlar… Beşiktaş ile Trabzonspor takviyelerle devam edecekler…
‘Silbaştan’a hazırlanan bir de TFF var. Perşembe - cuma yeni TFF başkanı belli olacak. Aslında belli de formaliteden seçimle Mehmet Büyükekşi ismi resmileşecek. Çok tartışılan bir isimken daha açıklanmamış Yönetim Kurulu listesindeki isimler bile perde arkasında polemiklere neden oldu. Siyasetin TFF üzerindeki etkisi herkesçe bilinirken Kulüpler Birliği’nden gelen, duyulan talepleri terazide tartınca oldukça ilginç geliyor insana…
Sanki zamanla Ali Koç başkanın uyardığı sıkıntılar başa gelecek gibi… Zamana bırakalım…
Tatili kenara koyup ‘Silbaştan’ı güzel yaşayanlardan biri de Türk milli takımı. Genelde sezon sonu 2 resmi maçla tamamlanırken bu kez, güç seviyesi düşük de olsa Litvanya maçıyla 4 resmi karşılaşma oynandı.
Genel tablo gayet iyi, görünen o ki Türkiye düştüğü C Grubu’na uzak bir takım. 4 galibiyet, kazanılan özgüven, keşfedilen isimler derken gelecek dönemlere kazasız, iyi yatırım yapıldı. 4 maçta gol yemeden atılan 14 gol aslında anlayana çok şey anlatıyor…
Ama resime büyük bakmamak Türkiye’nin en büyük sıkıntısı…
4 maçta 4 galibiyet… 14 gole karşı yenilen 0 gol… Jorge Jesus geldi, Fenerbahçe uçacak… Dursun Özbek’le
Galatasaray şaha kalkacak…
Benzeri yaklaşımlarla bir yere varmak zor…
Tek reçete var: Sabır ve mantık!