Metin Yeğin
Korku güçlü bir hastalık
Bir Gabriel Garcia Marquez kitabı arıyorduk. Santioga Şili’de. Kaldırma serilmiş kitaplar vardı, ikinci el, bazı sayfaları çizilmiş, kenarları kıvrılmış ve kahve lekeli çoğu. Akşamdan kalma barlar, yeni açılıyordu. Baş aşağı sandalyeler, her şey lekeli masalar, daha çok anı, bira ve patates kızartması sosu kırmızı kırmızı. Barlar ve kitapçılar komşuydular dünyanın birçok yerinde olduğu gibi. Sarhoş olmanın edebi bir tadı olmalı ya da kelimelerin uçucu olmasıyla bir ilgisi vardı her şeyin, her ne kadar kenarları kıvrılmış olsa da kitapların…
Kitapçılarda aradığımızı bulamadığımız için kaldırımlara bakıyorduk. ‘ Glandestino Chilli- Şili’de Gizlice’ kitabıydı aradığımız. Çok değil 20 yıl kadar önce 16.000 nüshası Valparaiso’da yakılmıştı, Engizisyondan bayağı yıl sonra, ‘demokrasi’ den biraz önce. Valparaiso buradan 2 saat kadar uzakta güzel bir şehirdi ama çirkin ve büyük bir hükümet binası yaptırmıştı oraya Pinochet. Bilirsiniz Şili diktatörü, işkenceci ve faşist. Nedense büyük şeyler yaptırmaktan büyük keyif alır diktatörler, hepsi, her yerde.
İşin garip kısmı, sadece bu değil, başka Marquez kitabı da çok yoktu. Bizdeki bir kitapçıda olduğu kadar hiç yoktu. Bizde hangi kitapçıya girseniz en az bir raf Marquez olurdu, ne güzel. Burada arada bir iki-üç tane yan yana durduğu oluyordu, ‘Yüzyıllık Yalnızlık’ filan. Biz ısrarla ‘Şili’de Gizlice’yi arıyorduk, o hiç yoktu. Kitabın kahramanı Miguel Littin’in evine gidecektik. Yemek hazırlıyordu eşi ve kendi bahçesinin üzümlerinden yaptıkları şarapları vardı. Kaç kere bir kitap kahramanı ile şarap içilebilir ki hayatta ve hele yazar da Marquez ise…
Diktatör ölmüştü. Ne yazık ki eceliyle, üzücü oluyor bu. Haksızlık bence. Biraz hapis yüzü görmeli en azından. Sadece bununla kalmıyordu ama. Uzun bir şeyi yok ediyordu bastıkları yerlerde. Koca bir belleği, isyanı, yaşanmışları siliyordu, uçaklardan okyanusa atıyorlardı sanki koca bir kültürü.
Miguel Littin ile konuşuyorduk; ‘Kitabı Şili'de aradığını ve kitabın herhangi bir kitapçıda olmadığını söyledin, değil mi? Hiçbir kitapçıda yok yok. Çünkü ülkede hala yaşayan bir Pinochetismo var. Neden kitabı sansürlüyorlar? O kitap Valparaiso'da 16.000 kopya halinde yakıldı ve şimdi yok, kayıp. Korku çok, çok... çok güçlü bir hastalıktır. Diktatörlük olan ülkelerde terör uzun süre ciltte kalır. Bu korkunun kaybolması için uzun yıllar geçmesi gerekiyor.’ Diyordu…
Aklınızda olsun, kendisi gitse bile diktatörün silueti bizi izleyecek, oldukça uzun bir süre. ‘Korku, güçlü bir hastalık’…
Metin Yeğin: Yazar, belgeselci, sinemacı, gazeteci, avukat, seyyah... CNN-Türk, NTV, Kanal Türk, Al Jazeera, Telesur televizyonlarına 200'e yakın belgesel ve kurmaca filmler yaptı. Türkiye'de Cumhuriyet, Radikal, Birgün, Gündem; Gazeteduvar, dünyada, Il manifesto, Rebellion gazetelerine köşe yazıları yazdı. Dünyanın sokaklarını anlattığı 10'dan fazla kitaba sahip. Birçok ülkede kolektif çalışmalara katıldı, kooperatif örgütlenmelerine öncü oldu. Ekolojik direnişlere katıldı, isyanlara tanıklık etti.