Mehmet Altan
Küresel Agora: YouTube
Geçtiğimiz Cuma günü Avusturya’da 12 cumhurbaşkanı, 10 imparator, iki cumhuriyet gören dünyanın hayattaki en eski gazetesi, 320 yıllık yayınına son verdi.
İlk olarak 1703 yılında 1. Leopald’ın desteği ve isteğiyle yayın hayata başlamıştı.
Şimdiki sahibi olan Viyana Hükümeti tarafından kapatıldı.
80 çalışanı vardı.
xxxxxxx
En eski basılı gazete olan Wiener Zeitung’un kapandığı günlerde ABD'li teknoloji şirketi Apple'ın piyasa değeri, geçen yıl ocak ayından bu yana ilk kez 3 trilyon doların üzerine çıktı.
Hayat değişiyor…
Düşünün ki, Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun üretimden satışları geçen yıl, 2020'ye göre yüzde 73,8 artarak 2,05 trilyon liraya ancak ulaştı.
Türkiye’nin en büyük sanayi devi sayılan TÜPRAŞ’ın üretimi ve satışları ise ancak 136,8 milyar lira…
Bizdeki mevcut rakamları dünya büyükleri ile karşılaştırınca, Türkiye büyük bir transatlantiğin yanında balıkçı sandalı gibi kalıyor.
Apple ile TÜPRAŞ kıyaslamasına ise hiç girmiyorum.
xxxxxxx
Hayat değişirken medya da değişiyor.
Bunu en iyi basın tarihinin peşinde koşarken görüyorsunuz… Nitekim 2004 yılını terk edip 2005 yılının olaylarına topluca göz gezdirirken YouTube’un 15 Şubat 2005’de kurulduğunu anımsadım.
Ekim 2006'da Google şirketinin, YouTube'u 1,65 milyar dolara aldığını duyurduğunu, anlaşmayı da 13 Kasım 2006'da sonuçlandırdığını biliyoruz.
xxxxxxx
YouTube, videoları küresel olarak paylaşmaya yarayan dünyanın en büyük ve en etkili platformu…
2021 yılı itibarıyla YouTube'un aylık 2 milyardan fazla aktif kullanıcısı var.
31 milyondan fazla YouTube kanalı bulunmakta.
196 milyonun üzerinde abone sayısıyla en çok aboneye sahip kanal.
YouTube ziyaretçilerinin her ay yaklaşık 6 milyar saat video izlediği tahmin ediliyor.
Google'ın ardından dünyanın en büyük ikinci arama motoru olarak da anılıyor.
xxxxxxx
YouTube’un çok yüksek bir ekonomik boyutu da var.
Üyeleri, hesap ayarlarından para kazanmayı aktif hâle getirdikten sonra yüklediği videolardan izlenme başına ödeme alıyor.
Örneğin 1 milyon izlenen videodan 2 bin ile 20 bin USD arası para kazanılabiliyor.
xxxxxxx
18 yıl sonra geriye bakınca, insanın zihninde peş peşe sorular sıralanıyor:
YouTube’un olmadığı bir dünyada neler eksik olurdu?
YouTube öncesi medya nasıldı, sonrası nasıl oldu?
Kısacası 18 yılda dünya ve medya nasıl değişti?
xxxxxxx
Medyayı derinden etkileyen özelliği, YouTube’un hem küresel iletişimi ve özgürleşmeyi sağlayan yeni bir dünya agorası, hem de patronu ve karışanı olmayan yeni bir iş alanı olması.
“Patronu ve karışanı olmayan” dedim ama Çin, İran, Suudi Arabistan gibi Türkiye’nin de YouTube’a getirdiği yasaklarla anıldığını gördüm.
Bu bile YouTube’un özgürlükler açısından işlevini ve medyaya yaptığı etkileri daha derinlemesine tartışmak gerektiğini gösteriyor.
xxxxxxx
Vikipedi’den bir yasaklama örneği aktarayım:
“27 Mart 2014 Perşembe günü Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Bakanlık Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'e ait olduğu öne sürülen ses kayıtlarının internette yayımlanmasının ardından TİB, video paylaşım sitesi YouTube'u idari kararla aşamalı olarak erişime kapattı.
13 Nisan 2014 tarihinde video paylaşım sitesi YouTube'a erişim yasağı Gölbaşı Sulh Ceza Mahkemesi ve Gölbaşı Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kaldırıldı. Suriye görüşmesine ilişkin kayıtların yayımlandığı linklere erişimin engellenmesine, bu olmadığı takdirde siteye erişimin tamamen engellenmesine ilişkin kararın ise uygulanmasına son verilmesine hükmetti ve böylece YouTube'a erişim sadece on beş bağlantı bazında yasaklanmış hâle geldi.
Fakat TİB, kararları yok sayarak YouTube'a erişim engelini kaldırmadı.”
xxxxxxx
Basın Tarihi’nde trenimiz 2005 yılına gelir gelmez YouTube ile karşılaştı.
YouTube bir anlamda çağın yeni medyası…
Hayat değişiyor derken;
bir yandan yayınlanan en eski gazetenin kapandığını,
bir yandan Apple’ın en değerli şirket haline geldiğini,
bir yandan da YouTube’un 18 yılda dünyayı ve medyayı yeniden inşa ettiğini görüyoruz.
xxxxxxx
“Hayat değişiyor.”
Küçücük bir cümle ama ne kadar tılsımlı…
Ve ne kadar alt üst edici…
Mehmet Altan: İlk imzası 15 yaşında yayınlandı. 20 yıl Sabah,6 yılda Star gazetelerinde baş yazarlık ve yazarlık, televizyon programcılığı ve yorumculuk yaptı. 30 yıl boyunca İstanbul Üniversitesi'nde hocalık yaptı.1993 yılından beri profesör. Yayınlanmış 40 civarında kitabı var.15 Temmuz sonrası Anayasa'nın 19.,26. ve 28. maddeleri yok sayılarak tutuklandı.21 ay cezaevinde kaldı. AYM,AİHM ve Yargıtay kararları ile hak ihlaline uğradığı saptandı. 29 Ekim 2016 tarihinden beri KHK'lı.