Sezon sonunda Türk milli takımı resmi maçları oynarken, biten sezonun ardından dedikodular genellikle milli mücadeleden ağır basar. Bu dönem de öyle bir dönem…

EURO 2024 elemelerinde Türkiye Letonya’ya konuk oldu. Zirvede yer almak için kayıpsız geçilmesi gereken sınavlardan biriydi. Türk milli takımı bu karşılaşmaya hazırlanırken, Türkiye’de futbolla ilgili konular çok farklı…

Fenerbahçe’nin teknik direktörü kim olacak… Arda’nın akibeti… Şampiyon Galatasaray’ın bile MHK başkanı Lale Orta’yı istememesi… Beşiktaş’ın transferdeki rotası kimler…Ve 22 Haziran’da yapılacak Türkiye Futbol Federasyonu başkanlığına, neredeyse tüm kulüpler tarafından istenmeyen başkan Mehmet Büyükekşi’nin tek aday olarak girecek olması…

Bu ortamda Kuntz ve talebeleri milli sınava hazırlandılar. Kuntz’un durumu ise apayrı bir soru işareti. Neredeyse her dönem ne zaman ayrılacağı konuşulup duruyor. Ancak Alman teknik adam bir Alman disiplini ile konuşulanları adeta duymadan görevini sürdürüyor…

Son yıllarda milli takımın alt klasmanlarda yer alması, bu takıma ilgiyi de ülke genelinde azaltmış durumda. Aslında sürekli yaşanan kaoslar nedeniyle ülkede futbola ilginin azaldığını da kabul etmek gerekir.

Şu ortamda milli maça heyecanı yine Arda getirdi. Oynaması, futbolseverlere maçı izlemek için bir gerekçe oluyor. Genç futbolcu, bu maçlar nedeniyle üniversite sınavına da giremiyor ama futbola değer kazandırmaya devam ediyor. Arda açısından acı olan, 18 yaşındaki bu genç ismin gelecek sezon ne yapacağının hala netleşmemiş olması. Fenerbahçe’de mi kalacak, Avrupa’ya mı gidecek, giderse kaça gidecek, bunda Fenerbahçe ne kazanacak… Bu ağır yük genç ismin omzuna binmiş durumda… Türk futbolunun en önemli değerinin aklının bu kadar karıştırılması oldukça büyük bir yanlış! Belki de bu nedenlerden ötürü Arda vasat bir gece geçirdi üç

Arda Türk futbolu için kuşkusuz bir şans, şu dönemde tüm gözler ona çevriliyken onun kadar takdir edilmesi gereken bir isim de elbette Ferdi. Çok başarılı bir sezon geçirdi, herkes de takdir ediyor. Dün gece de herhalde Avrupa’da bir çok futbol insanının ağzını sulandırmıştır…

GECENİN AYIBINI ÖRTEN ŞANS

Türkiye dün akşam aldığı galibiyetle gruptaki iddiasını sürdürdü. Galibiyet güzel, ancak üzücü olan bir kez daha Letonya karşısında hedefe rahat gidememek. Hele uzatmalarda 10 kişi kalan rakipten yenilen gol ve büyük şansla 1 dakika sonra telafi edilmesi, gecenin ayıbını örten şans oldu! Maçın denk kuvvetler görüntüsünde geçmesi, galibiyetin zor gelmesi, akıl alması zor pozisyonların rakibe verilmesi, basitçe kaçan fırsatlar Türkiye’ye ne kadar yakışıyor, bolca tartışmak lazım… Ancak derseniz ki zaten Türk futbolu yönetenleri ile bir türlü kendine gelemiyor, o zaman da bir şey dememek en doğrusu!

Aslında Türk futbolun siyasetten arındığı anda bir çıkış yakalamaması için bir neden yok. Ancak futbolun içinde o kadar çok el var ki, futbola sıra gelmiyor…

Bu ortamda Letonya karşısında alınan galibiyet ciddi bir kazanç. Hele de Galler’i Samsun’da yenerse Türkiye’nin gruptaki ilk iki şansı oldukça artar. Ancak unutulmamalı ki Türk milli takımı büyük hatalarla ayağına gelen fırsatları itmekle de ünlü…

Bekleyip göreceğiz.

Deniz Derinsu: 1968 İstanbul doğumlu. Saint Joseph Fransız Lisesi ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi İngilizce Basın Yayıncılık bölümü mezunu. Cumhuriyet ve Sabah gazetelerinde uzun yıllar spor muhabirliği ve yazarlığı yaptı. 2011 yılından beri çeşitli internet siteleri, TV programları ve dergilerde spor yazarlığını sürdürüyor. Evli, 1 kız çocuk babası