Eser Karakaş
Neden olmasın?
Fransa’nın çok önemli gazetesi Le Monde’un 9 Haziran Salı günkü sayısında "ABD’de siyahlar ve liberal beyazlar koalisyonunun şafağı" başlıklı önemli bir yazı yayınlandı.
Makalenin yazarı Paris Science Po.’da tarih profesörü Pap Ndiaye.
ABD’de yaşanan siyasi olayların ve sokak hareketlerinin analizinden sonra bir saptamasını yazıyor Prof. Ndiaye: ABD’de siyahların (Afrikalı Amerikalıların) haklarına kavuşmasının üzerinden yaklaşık elli beş sene geçtikten sonra ufukta (yazar başlıkta şafak kelimesini kullanıyor) görünen önemli bir siyahlar ve liberal beyazlar koalisyonu.
Bu koalisyon muhtemelen Trump sayesinde (!) gerçekleşecek önemli bir koalisyon ABD için; bu vesileyle de, yine muhtemelen, Trump ABD’ye de bir iyilik etmiş olur politikalarıyla, söylemleriyle bu koalisyonunun gerçekleşmesi nedeniyle.
Yazarın saptaması Minneapolis’te başlayan olaylar nedeniyle sokağa dökülen kalabalıkların bu güne kadar pek görülmeyen bir çeşitlilik arz etmesi.
Böyle bir çeşitliliğin oluşumunda en belirleyici olan herhalde Trump karşıtlığı.
Ülkelerin kaderinde, mesela ABD, belirli bir konjonktürde, siyasi öncelik maalesef yeni bir şey söylemekten de önemli olmak üzere bir şeye karşı çıkmak olabiliyor.
ABD’de dört senedir yaşananlara baktığınızda Trump’ın 2020 sonundaki seçimlerde koltuğunu kaybetmesi temel öncelik olmuş durumda.
Yazarın gördüğü siyahlar-liberal beyazlar koalisyonunun amacı da sadece bir seçim koalisyonu da değil.
Koalisyonun temel amacı siyahların eşit vatandaşlık temelinde talepleri için ortak bir program oluşturmak ve bunun hayata geçirilmesi için mücadele etmek.
"Eşit vatandaşlık" kavramını yanlış yorumlamamak lazım çünkü ABD’de elli senedir yasalar önünde bir eşitlik mevcuttur ama yaşam pratiğinde, mesela ücretlerde, işsizlikte, gelir bölüşümünde, dolayısıyla mesela iyi okullara ulaşımda siyahlar aleyhine büyük engeller mevcut.
Bu koalisyonun (siyahlar-liberal beyazlar) oluşturmaya gayret edeceği ortak programda en temel, birinci öncelik de siyahların yaşam hakkı.
Washington D.C. Belediye Başkanının Beyaz Saray’ın önündeki caddeye "Black Lives Matter" (Siyahların Yaşamı Önemlidir) ismini vermesinin de temel amacı siyahların yaşam hakkı meselesi.
Siyahlar-liberal beyazlar koalisyonunun siyahların yaşam hakkını bir "ulusal dava" haline getirmesi planlanıyor.
"Her şerde bir hayır vardır" ifadesinin çağrıştırdığı gibi Minneapolis’de polis marifetiyle vahşi bir cinayete kurban giden bir siyah Amerikalı böyle bir koalisyonun aktif anlamda hayata geçirilmesinde büyük rolü olacak.
Yazımın başında da belirttiğim gibi bugün ABD’nin temel sorunu ne Çin ile ticaret ne de başka bir şey.
ABD’nin bugün temel sorunu Trump’ı ilk seçimlerde Beyaz Saray’dan indirmektir.
Bu yazıyı neden yazdım?
Kaderi ABD’ye benzeyen başka ülkeler de var yeryüzünde.
Bu ülkelerde de temel öncelik bu ülkeleri uçuruma sürükleyen sözde liderleri demokratik bir çerçevede, sandıklarda, oy kullanarak görevlerinden el çektirmektir.
Neden olmasın?
Bu çok önemli, hatta yaşamsal hedefe yönelik de siyasi koalisyonlar oluşturmak gerekmektedir.
Temel öncelik budur; öncelik kelimesinin manası da başka kaygıların bu hedefe ulaşılana kadar bir kenara bırakılmasıdır.
Hangi ülkeleri mi kastediyorum?
Tabi ki Bolsonaro Brezilya’sını mesela.