Teknik direktör kim olacak… Transferde kimler gidecek… Arda kalacak mı… Zaha… Dzeko… Becao… Tete… Tadic… Fred… Cengiz Ünder… Derken Fenerbahçe’de muhtemelen kaleci hariç tüm sorular zamanla cevabını buldu… Kale için de Livakovic’in bu hafta içinde açıklanma ihtimali oldukça yüksek…
Avrupa macerası şimdilik kayıpsız başladı…
Uzun maratonun ilk adımı ise Gaziantepspor karşısında Kadıköy’de atıldı…
Maç öncesi genel tabloya bakıldığında başkan Ali Koç’un transferde bu kez sınıfı geçtiği çoğunluğun ortak görüşü. İsmail Kartal’ın verdiği enerji henüz ortada. Bazı oyuncuları oynattığı mevkiler konusunda ve bazı seçimleriyle ilgili soru işaretleri var. Tribünlerin kendisine gösterdiği destek ise şimdilik umut verici…
Maribor maçında bazı taraftarların bazı oyunculara tepki göstermesi, tribünlerin büyük çoğunluğu tarafından tepkiyle karşılanmıştı. Hemen maç sonrası yapılan açıklamalar, çağrılarla bu yoldan vazgeçilip 12. adam olarak herkes bütün olmaya davet edilmişti.
Kısacası Fenerbahçe’de sezon öncesi yine umutlar sıcak, yine beklentiler büyük, yine bazı tereddütler cepte…
Ama kadronun uzun vadede güven verdiği bir gerçek…
Maçla birlikte bir gerçek de Fenerbahçe’de yılların sıkıntısını net olarak ortaya koydu: Alacaksan yıldız alacaksın…
Dzeko attığı 2 golle bu hastalığın çözümü olacağının sinyalini verdi. 2 gol attı. Bir golündeki Tadic, diğerindeki Szymanski pasları da yıldız pasları olarak notlara geçti. Fenerbahçe erkenden rahatladı. Bir de Maxim’in anlaşılmaz bir şekilde ‘Beni oyundan atın’ mesajı gerçekleşince herkes farkı beklemeye başladı.
Ama rakibi 10 kişi kalınca Fenerbahçe anlaşılmaz bir şekilde oyundan düştü. Devre biterken Gaziantep ilk pozisyonunda golü bulunca bir gerçek daha ortaya çıktı: Fenerbahçe’ye rahat yaramıyor…
Tadic’in kaçırdığı penaltı Fenerbahçe adına endişeli takibe devamdı.
Bu dakikalarda gözüm İsmail Kartal’a takıldı. Geçen sezon Jesus kenarda durmadan takımı yönetip oyuna iterken İsmail hoca aksine kenarda sessiz sedasız maç izler bir havadaydı. Onun yerine adeta Tadic her an elleriyle takımı yönlendiriyor ama acaba futbolcu kenarda daha hareketli bir hoca görmek ister mi diye düşünmeye başladım…
Geçen her dakika Kadıköy’deki stresi yükseltiyor, bu da tribünlere yansıyordu. Tribünlerden yükselen her uğultuda sahadaki takımı paniğe itiyordu.
10 kişi kalmış bir rakip karşısında bu atmosfer Fenerbahçe adına pek de olumlu denmez…
Kalan bölümde Fenerbahçe aleyhine korkulan gol olmadı. Taraftarın geçen sezon ‘zihnen’ bitirip kaybettiği Altay kaledeyken bu maçın böyle bitmesi ev sahibi adına şans. Maç bitiminde Altay’a gösterilen tepki, futbolcunun o bölümle atışması, takım arkadaşlarının maç bitiminde ona destek vermeye çalışması Fenerbahçelilik adına hiç yakışmadı…
Fenerbahçe taraftarı kendine çeki düzen vermez ve Kadıköy’de puan kayıpları yaşanırsa, Sarı Lacivertliler hedeften uzaklaşır…
Fenerbahçeli futbolcular da bir istikrar yakalamalılar. Son maçların iyisi İsmail, bu maçta çok hata yaptı. Mert Hakan olsun, İrfancan olsun tecrübe ve yeteneklerini sergilemekte kısıtlı kalıyorlar.
Tekrar İsmail Kartal’a gelirsek… Takımın duraksadığı anlarda kenardan etkili olması şart. Aksi taktirde zaten yaşanan panik daha da artıyor…
Fenerbahçe sezonun ilk maçını 3 puanla kapattı. Çok rahat skora gidilmesi gereken bir maçta, akıllarda çok sayıda soru işareti kaldı…
Ancak her şey için çok daha erken… Daha köprünün altından neler akacak neler…
Deniz Derinsu: 1968 İstanbul doğumlu. Saint Joseph Fransız Lisesi ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi İngilizce Basın Yayıncılık bölümü mezunu. Cumhuriyet ve Sabah gazetelerinde uzun yıllar spor muhabirliği ve yazarlığı yaptı. 2011 yılından beri çeşitli internet siteleri, TV programları ve dergilerde spor yazarlığını sürdürüyor. Evli, 1 kız çocuk babası
