Nazım Alpman
Nuriye ve Semih için telefon
Nuriye ve Semih için telefon
Dünya açlık grevleri tarihine şimdiden geçmiş olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için "üzülmek" dışında bir şey yapamamamın çaresizliği bütün toplumu sarıyor. Bu çaresizliği "normalleştirmek" için her şeyi yapıyorlar.
Dayanışma gösterenleri bile sorgulayıp tutukluyorlar. Terör örgütü propagandası yapıyorsunuz diye...
Oysa her şey açık ve net.
Nuriye Gülmen ve Semih Özakça sadece işlerine geri dönmek istiyorlar. İade edin bakalım, ne olacak?
Şimdi OHAL Komisyonu bu duruma bakacak.
Ama ne zaman?
Bunu sormak zor değil. OHAL Mağduriyetlerini İnceleme Komisyonu'nun 0312.403 69 00 (98 Hat) numaralı telefonunu arayıp sorabilirsiniz:
-Açlık grevindeki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça dosyalarını ne zaman incelemeye alacaksınız?
Datça heykel yapıyor
Eylül ayının ikinci yarısında (20 Eylül) Datça'da sessiz bir açılış yapıldı. 10 Ekim'e (2017) kadar sürecek olan çalışmanın görkemli bir adı vardı:
"Knidos 1. Uluslararası Taş Heykel Sempozyumu."
Datça Belediyesi ile Uluslararası Knidos Sanat ve Kültür Akademisi'nin (UKKSA) ortaklaşa düzenlediği sempozyuma yurt içinden ve yurt dışından yirmi sanatçı davet edildi.
Sanatçılar için İskele Mahallesi Esenada mevkiinde bir çalışma alanı düzenlemesi yapıldı. Bir aylık yoğun çalışma sonunda ortaya çıkacak eserler, Datça'ya armağan edilecek.
Projenin mimarları Datça Belediye Başkanı Gürsel Uçar ile UKKSA Başkanı Nevzat Metin, sempozyumun amaçlarını açıklarken şunları söylüyorlar:
*Kimliğini kanıtlamış ulusal ve uluslararası sanatçıları bir araya getirmek.
*Kent estetiğine pozitif katkı üretmek.
*Sempozyum amacına yönelik, sanatçıların yetkinliğine uygun çalışma ortamı oluşturmak.
*Sanatçılar arasında kültürel etkileşimi sağlamak.
*Sempozyumda ortaya çıkan eserleri kamusal alanlara yerleştirmek.
*Sempozyum sürecini belgesel olarak çekmek ve çalışmaları bir kitap ile taçlandırmak.
Amaçlar genişleyerek uzuyor. Ancak bu işin özeti Datça'yı tarihin eski zamanlarındaki gibi parıldayan bir sanat ve kültür merkezi haline getirmek. Bu gelişmiş ortamı da kente gelecek misafirlerle paylaşmak. Turizmi deniz-kum-güneş üçlemesinin ötesine taşıyarak bütün bir yıla yaymak...
Bölgeye adını veren Knidos tarihin eski dönemlerinde taş heykel merkezlerinden biri olarak biliniyor. Orijinali hala bulunamamış olan ama replikası dünyanın dört bir yayında önemli müzelerde yer alan Afrodit heykelinin bu topraklarda yaşayan heykeltıraşlarca yontulduğu kabul ediliyor.
Eski çağlardan günümüze doğru heykel üzerinden bir köprü kurmak için büyük avantaj oluşturuyor UKKSA... Palamutbükü'ne varmadan 4 km önce Yakaköy'de yer alan UKKSA on yılı geride bıraktı. Datça Yarımadasının ucunda büyük bir sanatsal miras oluşturdu.
Ressam İbrahim Çiftçioğlu, UKKSA Başkanı Nevzat Metin'in, her gün dağın eteğindeki büyük kayayı ite ite zirveye taşıyan, ertesi gün koca kayanın yine ovadaki yerinde durduğunu görüp yeni aynı çileli işe koyularak kayayı dağın tepesine doğru itmeye başlayan, efsanedeki Sisyphos'a benzetiyor.
Gerçekten de onun göze aldığı yolun ne kadar çileli olduğu günümüzde daha iyi anlaşılıyor. Heykellere savaş açmış siyasi anlayışların ağır egemenliğinde heykel sempozyumu düzenlemek bile başlı başına bir "isyan ateşi" olarak yorumlanabilir.
Türkiye'nin "yoğun" ve "yorgun" gündeminden fırsat bulup haber medyasında kendine yer bulamayan bu büyük organizasyon sanat tarihinde olduğu kadar yerel yönetimler tarihinde de önemli yerini alacaktır.
Kent merkezinde süren heykel sempozyumu Datçalılarla kucaklaşmış durumda. UKKSA Genel Koordinatörü Orhun Yalçınkaya "halk Datça'nın Gocamanları" diye isimlendirme yapıldığını söylüyor.
Geride kalan bir aylık süreyi özetlemek gerekirse şöyle demek yanlış olmaz:
-Datça heykel yapıyor!