Mühdan Sağlam
Putin’in dikey iktidarında Vagner isyanı ne anlama geliyor?-I
Rusya özel askeri şirketi, Vagner 23-24 Haziran’da güvenlik bürokrasisi ve Savunma Bakanı Sergey Soygu’yu hedef alan açıklamalar yaptı. Ardından bu isyan Moskova’ya yürüyüşe varan bir silahlı kalkışmaya, darbe girişimine dönüştü. İsyanın odağındaki isim Yevgeni Prigojin videolarında Kremlin ve onun sahibini hedef almadı. Ancak bu tür isyanların uzanabileceği noktalar darbeye giden yol olarak yorumlandı. Vagner özel bir askeri şirket, varlığının resmi olarak 2014’te kesinleştiği biliniyor. Kırım’ın ilhakı sürecinde rol aldı. Mali’den Suriye’ye Libya’dan Ukrayna’ya Rusya’nın askeri adımlarında gölge ordu olarak vazife üstlendi. Ancak son isyanla Vagner ile iktidar ilişkileri kopma noktasına geldi ve eski şekliyle ilerlemeyecek.
Rusya’da iktidar yapılanmasıyla Vagner arasında nasıl bir ilişki var? Putin’de sembolize olan dikey iktidar ne anlama geliyor? Kremlin’de etkin olan klanlar kimlerden oluşuyor, nasıl bir Rusya tahayyülleri var? Suriye’den Ukrayna’ya uzanan askeri müdahale/savaş denkleminde nasıl bir rol üstleniyorlar? Vagner bu resimde nereye oturuyor?
Çarlık ve SSCB tarihi dikkate alındığında Vagner orduyla iç içe ancak ondan özerk olma konusunda bir ilk mi? İki hafta boyunca bu köşede bu sorulara yanıt arayacağız. Ancak Vagner’in üstüne bina olacağı iktidar yapısını önce çözümlemek gerekiyor. Bu hafta Rusya’da dikey iktidarın inşasına mercek tutacağız.
DEMİR ÇEKİRDEK: RUSYA’DA İKTİDAR YAPILANMASI
SSCB’nin dağılması sonrasında Rusya’da ekonomide görülen neo-liberalleşme siyasi alanda Batı’ya öykünen bir liberal yarı başkanlık sistemi getirdi. Başta devlet başkanının olduğu bu modelde parlamento üst kanat-Federasyon Konseyi ve alt kanat-Duma üzerinden temsil edildi. Seçimlerde yüzleri bulan partiler Rusya’nın inşası için seçim yarışında boy gösterdi. Bir federasyon olduğu için yerelde valilerin adeta başkana yakın yetkilerle donatıldığı da görülüyordu. Valilerin bu yetkileri, özellikle zengin bölgelerde Rusya’dan ayrılma çabasının siyasal alt yapısını oluşturdu. 2000’deyse Putin iktidarıyla beraber bu şema farklı bir şekilde örgütlendi.
Devlet başkanının merkezde ve son sözü söylemesi gerektiği fikri gittikçe yaygınlık kazansa da bunu yeni seçilen başkanın tek başına etkin kılması mümkün değildi. İşte bu noktada başkanın merkezde olduğu ancak bir ağa benzeyen bir iktidar inşa modeli temel alındı ve uygulandı: Dikey iktidarın inşası
Spethen Hoffman, dikey iktidar ve demokrasi ilişkisini ele aldığı makalesinde dikey iktidarı şöyle tanımlar: Aralarında güven ilişkisi olan bir grup ya da sınıfın stratejik olarak gördüğü bir alanda grup liderinin önderliğinde belirlenen amaca ulaşmak için kullandığı yöntem. İktidar, yukarıdan aşağıya kurgulanır ve grup liderlerinin belirleyici olduğu bir formda inşa edilir. Grup üyeleri liderlerin kararları çerçevesinde hep birlikte hiyerarşik bir örgütlenmeyle amaçlarına ulaşmaya çalışır. Bu iktidar modelinin siyasal alandaki karşılığı otoriterliktir, yönetim kaos yerine istikrar vaat eder. Oluşturulan yapının somut karşılığı kendi içinde bazı alt kollara ayrılır ve stratejiler oluşturur. Baskın partiyle yasamanın kontrolü, merkezi iktidarı güçlendirecek şekilde yerelin güç ve yetkisini aşındırma, oligarkların kontrol altına alınması, medyanın ve sivil toplumun hukuk ve ceza davalarıyla kontrol altına alınması, devlet destekli medyanın yaratılması bu bağlamda dikey iktidar inşasının kontrol alanları ve yol haritası olarak özetlenebilir. Peki Putin ve güvenlik aygıtı bu dikey iktidarı nasıl inşa etti?
UZLAŞMAYLA İKTİDARIN YÜZÜNÜN TAYİNİ: PUTİN’İN YÜKSELİŞİ
1990’larda devletin ekonomik olarak gerilemesi, siyasi olarak Duma’nın parti enflasyonu içinde kaynaması ve federe bölgelerdeki geniş yetkilerle donatılmasının getirdiği bölünme korkusu, Rusya güvenlik aygıtında (ordu, FSB, Dış İstihbarat, Polis… vb.) kaygılara neden olsa bunlara son verecek uygun namzet bulunamadı. Nihayetinde Boris Yeltsin’in ayyuka çıkan alkol sorunu uyarınca yerine KBG’den FSB’ye oradan Güvenlik Konseyi’ne derken siyaset arenasında başbakanlığa yükselen Vladimir Putin aday olarak yükseldi. Putin 1999 yılının bitimine iki gün kala vekaleten başkanlığı Yeltsin’den devraldı. 7 Mayıs 2000’de resmen başkan seçildi. Bu süre zarfında Putin Yeltsin kızı (Семья-Aile), eski oligarklardan Berezovkis gibi isimlerden onay alırken bir yandan da güvenlik aygıtı olarak bilinen siloviki grubuyla uzlaşmıştı, zaten Putin de o grubun içindeki üyelerden biri olarak görülebilir.
Belli bir uzlaşma unsurunun namzetti Putin’in başkanlık yarışında ipi göğüslemesinde dönemin oligarklarının medya organları aktif rol oynadı, özellikle Berezovski’ninkiler. Ancak Seçimden sonra silovikiler güçlerini gösterecek ve oligarkları devlete sadakat bağıyla bağlamayı başaracaktı. Direnenlere, Berezovski ve Hadarkovski cezalandırılan örnekler gösterilecek ve ibret olarak sunacaktı.
Bu çerçevede bu radikal yol haritasında Putin’in arkasında duran ve dikey iktidarı inşa eden iki klandan bahsetmek mümkün. Kim bu klanlar, ne istiyorlar?
KREMLİN KLANLARI: SİLOVİKİLER VE LİBERAL TEKNOKRATLAR
Dikey iktidarın inşasında Putin ile beraber yol alacak iki grup da devletin güçlendirilmesini asıl hedef olarak görmekte, aralarında geçmişe dayanan bir sadakat ve ideolojik örtüşme mevcut.
Putin, Vagner isyanından sonra, 26 Haziran’da Genel Savcı Igor Krasnov, FSB Başkanı Aleksandır Bortinov, Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteti Nikolay Patruşev gibi isimleri olduğu bir toplantı yaptı. Bu isimler genel olarak siloviki olarak anılan grubun üyeleri, ancak başkaları da var. Putin siloviklerle yan yanaydı ve bu devam edecekti. Peki kim bu silovikler?
“Silovye struktury” güç yapılanması anlamına gelen kelime grubu silovikilere dair kısaca fikir verir. Grup genel olarak devletin baskı aygıtlarından (ordu, polis, mahkemeler, istihbarat teşkilatı) gelen isimlerden oluşuyor. Grubun benzer geçmiş bağları olsa da onları bir arada tutan ortak ideoloji ve hedef doğrultusunda paylaştıkları fikir birliği. Bu nedenle değinilen kurumlardan gelen herkes siloviki değil. Grubun ideolojisinin temelinde güçlü devlet var. Gücün merkezileşmesi, federe bölgelerin yetkilerinin kısıtlanması, ekonomide devlet kontrolü, yabancı yatırıma sınır, Batıyla sınırlı hatta Batı karşıtlığına varan yaklaşım zihin dünyalarının yaslandığı ideolojinin sütunlarını oluşturuyor.
Grup dış politikada AB, ABD ve NATO’yu daha çok tehdit olarak görürken, Rusya’nın Yakın Çevresi’nde (Eski Sovyetler Birliği Cumhuriyetleri) güçlü bir örgütlenme içinde olması gerektiğine inanıyor. Rusya’nın bir süper güç olması gerektiğini düşünen grup askeri gücün etkin olduğu bir politikayı da savunuyor. Başkanlık Özel Temsilcisi ve grup üyesi Sergey İvanov’un Suriye müdahalesini savunan ateşli sözleri buna örnek verilebilir. Benzer biçimde NATO temsilciği, Başbakan Yardımcılığı gibi görevlerde bulunan ve 2018’de Roscosmos’un başına getirilen Dmitri Rogozin’in Ukrayna için “tankların vizeye ihtiyacı yok” sözleri grubun dış müdahale ve bunun araçları konusundaki duruşu konusunda ipuçları sunuyor. Rusya genelinde sayıları 10 bine yakın bu grubun çekirdek üyeleri kimler?
İlk olarak Vagner’in hedefinde olan Savunma Bakanı Sergey Şogu grubun önemli üyelerinde. Diğer üyelerse şöyle: Rosneft’in CEO’su İgor Seçin, Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patruşev, FSB Direktörü Aleksandır Bortinov, Dış İstihbarat Servisi Direktörü Sergey Naruşkin, Başkan’ın Özel Danışmanı Sergey İvanov (Eski Savunma Bakanı), Roscosmos Direktörü Dmitri Rogozin ve Duma Başkanı Vyacheslav Volodin. İsimler ve sahip koltukları kritik koltukların yanında önemli bir kısmı KGB ve FSB’den geliyor ya da ordu geçmişleri var. Aynı zamanda Ukrayna işgali sırasında Kremlin’de en fazla kameralara takılan simalardı. Görev alanında bağımsız olarak örneğin hepsi Ukrayna Savaşı’nın destekliyor.
Liberal kanat, Batılıyla dengeli ilişkiler, karma ekonomi modeline yakın bir piyasa ekonomisi, devletin özellikle bazı sektörlerde gücünü koruması, hukuka uygunluk konusunda siloviklere göre daha yumuşak. Buna karşın devletin ve özellikle merkezi yapının güçlendirilmesi konusunda aynı zeminde yer aldı. Aralarında Gazprom’ın Başkanı Aleksey Miller, Eski Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, Eski Ekonomi Bakanı Aleksey Kudrin gibi isimlerin yer aldığı grup, aslında Rusya’nın bugün sahip olduğu otoriter neoliberal modelin yerleşmesinde rol üstlendi. Ancak zamanla güçleri aşındı. Kremlin’de etkinlikleri sürse de Putin’in yakın halkasındaki varlıkları çok sınırlı. 26 Haziran’daki toplantıda zaten bu gruptan simalar görülmemişti.
Rusya’nın süper güç olması konusunda çekingen olmaması gerektiğini savunan silovikler açısından Vagner nerede duruyor? İçlerinden birinin hedef alınması onlarda nasıl bir etki yarattı? Vagner isyanı grubun ve iktidarın geleceği açısından nasıl ipuçları sunuyor? Önümüzdeki hafta bu sorulara yanıt arayacağız.
Mühdan Sağlam: Doktorasını Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda “Rusya Federasyonu’nun ve Rus Dış Politikasının Dönüşümünde Enerjinin Rolü” başlıklı teziyle 2021’de tamamladı. 2014-2017 arasında AA Energy Terminal’de enerji analistliği yaptı. 2018-2021 arasında Gazete Duvar’da dış politika/ekonomi, enerji analisti ve köşe yazarı olarak çalıştı. Enerji şirketleri devlet ilişkisi, Rusya enerji politikası, enerji ekonomi politiği, ekonomi politik temel ilgi alanıdır. Bu alanda pek çok makalesi, uluslararası yayını vardır. 7 Şubat 2017’de çıkan 286 KHK ile Barış için Akademisyenler: Bu Suça Ortak Olmayacağız isimli bildiriyi imzaladığı için üniversitedeki görevinden ihraç edilmiştir. Gazprom Rusya’sı: Rusya’da Devletin Dönüşümü isimli kitabın yazarıdır.