Asena Özkan
Şaha mı kalktı?
Beşiktaş’ın deplasmandaki Trabzonspor yengisinin abartılması, süslenip - püslenip pazarlanması hiç abartısız iktidarın ‘Ekonomi şaha kalktı’ söylemi ile örtüşür!.. Zira ortada ne ‘mükemmel oynayan bir Beşiktaş ne de geçen sezon sergilediği futbol ile bağdaşan performans ortaya koyan Trabzonspor vardı. Alexander Sörloth dönmedi, teknik direktör Hüseyin Cimşir gitti, Filip Novak gitti, Jose Sosa gitti doğal olarak Trabzonspor da geçen sezonki hızını yitirdi. Üzerine bir de Anders Trondsen, Joao Pereira ve Marlon Rodrigues Xavier’in hesapta olmayan sakatlıkları gelince… Ezcümle: Trabzonspor sahadaki futbolda epeyce geriye gitti…
Beşiktaş’ın durumu da farklılık içermiyor elbette ki… Gökhan Gönül, Caner Erkin gibi kanatları etkin kullanan iki deneyimli elamanın yitirilmesi ister istemez alışa gelmiş oyun sistemini ve buna bağlı olarak takımın iskeletini bozdu. Beşiktaş’ın Tyler Boyd ile bulduğu ilk golde şayet top Trabzonsporlu Hüseyin Türkmen’in kafasından sekmese kaleci Uğurcan Çakır sanki kurtaracak gibiydi! İkinci gol penaltıdan geldi, söyleyecek söz yok. Üçüncüsü ise Jeremain Lens’in tek vuruşuyla… Demem o ki, Beşiktaş ‘şaha falan kalkmadı.’ Sadece karşısında eski gücünü yitirmiş bir takım vardı, pandemi nedeniyle tribün desteğini de tabii… Beşiktaş’ın sezonun ilk maçında gözlenen artıları da vardı elbette. Örneğin; Fabrice N’Sakala… Tükenmeyen enerjisi ve iş bilirliği ile sol kanatın kullanılmasına izin vermediği gibi ikili mücadelelerde de genelde kazanan taraf oldu. Genç futbolcu Ajdin Hasic biraz deneyim kazandığında vazgeçilmezler arasındaki yerini alacak, belirgin. Bernard Mensah da uyum sürecini aşıp takımın diğer elemanlarıyla senkron tutturduğunda rakipler için tehlikeli bir oyuncu olacak. Birde ‘eksiler’ var ki galiba daha ağır basmaktalar teraziye konduklarında. Oğuzhan Özyakup oynasa da olur ama oynamasa ve yerini Dorukhan Toköz alsa çok dahi iyi olur. Oğuzhan Özyakup’un geldiği ilk dönemdeki futbolunu sergilemesini beklemek ile geçmez günler! Genç kaleci Ersin Destonoğlu ile gelecek günler pek umut içermiyor…
‘Ne kadar köfte o kadar ekmek.’ Futbolculara, teknik kadroya, kulüplerin emekçilerine ne veriyorsunuz ve karşılığında ne bekliyorsunuz? Bu salt Beşiktaş’ı değil tüm kulüpleri kapsamına alan gerçek. Para yok, seyirci yok, hasta sayısı çok, çok, çok… Kimden ne bekliyoruz? Futbolcuların tüm benlikleriyle salgını gözardı edip oynamalarını mı? Sergen Yalçın’ın testi pozitif çıkıyor, takımının başında yer alamıyor ama takımın oyuncularının bir şey olmamış gibi oynamasını bekliyoruz. Pek mantıklı gelmiyor… Sonuç Beşiktaşlılar için tatminkâr mı? Tartışmasız ‘evet’ zaten son 19 yıldır sadece sonuca bakılıyor gerisi teferruat oluyor!..