Şekerli misin vay vay?

Muhalefet tüm gücüyle yüklenince AKP cenahı geri adım atar gibi yaptı. Ayvatoğlu’nu işten attıklarını açıkladılar. Neyse ki, AKP TBMM Grup Başkan Vekili Mahir Ünal yüreklere su serpti.

Yaklaşık yirmi yıldır iktidarda bulunan AKP’nin genel merkez "büro elemanı" olarak takdim edilen 1993 doğumlu Kürşat Ayvatoğlu adlı delikanlı 26 Mart 2012 Pazar günü sosyal medyada bir anda gündem oldu.

Ayvatoğlu, burnuna beyaz bir toz çekerken görülüyordu. Polis de duruma vaziyet etmiş AKP’li delikanlı ile iki arkadaşını gözaltına almıştı. Ayvatoğlu parlak bir karakol ifadesiyle ortamı yatıştırmıştı:

-Burnuma çektiğim beyaz toz sizlerin zannettiği gibi kokain değil pudra şekeridir!

Aman ne güzel, çok şeker bir çocuk, hadi canım evine git pudra şekeriyle güzel tatlılar yap kıvamında bir muameleyle salıverildi.

Ancak diğer iki arkadaşı korkmuş olacaklar ki, polis abilerine her şeyi olduğu gibi anlattılar. Burunlarına çektikleri kokain idi. Bunu da Kürşat Ayvatoğlu temin ediyordu.

Yeniden yakalama yeni ifadeler, yeniden salıvermeler, siyasi açıklamalar peş peşe geldi.

AKP’nin yirmi yılda yaptıklarından ziyadesiyle bezmiş olanlar iktidara olan hınçlarını, geleceği son derece parlak, girişimci, cesur, atak, modern Kürşat Ayvatoğlu’ndan çıkarmaya koyuldular.

Çok yazık!.. Y Kuşağı (1981-1996 arası doğanlar) bir gencin görkemli icraatlarını bir kalemde silme yoluna gittiler.

Ayvatoğlu bir sonuçtur!.. Ama başarılı bir sonuç. AKP’yi devamlı olarak yüzünü eski çağlara dönmüş "gerici" bir parti gibi gösterme çabalarına karşı açılmış bir isyan bayrağıdır Kürşat Ayvatoğlu!

Kendisi "yapmadım" demiyor. Bu açıdan dürüst bir AKP genel merkez büro elemanı olduğunu ispat ediyor. Zaten yirmi yıla yaklaşan iktidarı boyunca partinin en akılda kalan sloganı da şu değil miydi:

-Onlar konuşur AKP yapar!

Kürşat da yaptı! Helal olsun.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ konuya ilişkin olarak "Partimize oy verenlerden üzülenler oldu onlardan helallik istiyorum" dedi.

Dağ "üzülmeyen AKP seçmenlerinin de varlığını" da gayet sarih biçimde işaret etmiş, ki bu da iyi bir şey. Ayvatoğlu’na sahip çıkılması gerekiyor.

Ayvatoğlu AKP’nin modern dünyaya açılan genç penceresi olarak değerlendirilmeli. Lüks otomobiller, pahalı otellerde gösterişli yaşamından kesitler çok önemlidir!

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Erdoğan’ın "itibar ile tasarruf" arasındaki ilişkiyi nasıl gördüğünü anlattığı muhteşem tespitini hatırlatıyor. Diyanet İşleri eski başkanı Mehmet Görmez’e tahsis edilmesini istediği lüks Mercedes otomobil tartışılırken kesip atmıştı:

-İtibardan tasarruf olmaz!..

Muhalefet tüm gücüyle yüklenince AKP cenahı geri adım atar gibi yaptı. Ayvatoğlu’nu işten attıklarını açıkladılar.

Neyse ki, AKP TBMM Grup Başkan Vekili Mahir Ünal yüreklere su serpti:

-Kürşat Ayvatoğlu’nu ve konuyu (kokain çekmek-lüks yaşam-kısa sürede elde edilen servet) kendi içimizde değerlendireceğiz!

Gayet güzel bir izahat. Kendi içlerinde değerlendirileceğine göre artık hariçten gazel okumalara son verilmelidir. Bu AKP’in bir iç meselesidir! Her türlü muhalefet konu (kokain-lüks-servet) hakkında susmalıdır. Mahir Ünal gerektiğinde kamuoyuna bilgi vereceğini de söyledi.

Peki ne yapılabilir?

Şu anda bu genç adam en ünlü ikinci AKP’li olarak öne çıkıyor. Google taramasında 59 saniyede 93 bin Ayvatoğlu haberi önünüze geliyor.

Müzisyen arkadaşlar Kürşat Ayvatoğlu için besteler yapabilirler. Onlar bestelerini tamamlayana kadar sözleri Orhan Veli’ye bestesi Muzaffer Sarısözen’e ait olan "Entarisi Ala Benziyor" adlı İstanbul türküsü pudra şekeri lezzetiyle dinlenebilir:

"Şekerli misin vay vay

Kaymaklı mısın vay vay!"

Önceki ve Sonraki Yazılar
Nazım Alpman Arşivi