Son adım!..

Her baskıcı rejimin ve iktidarın, sonunu ilan eden bir son adımı vardır. Baskıcı iktidar ve rejimler, aşağıdan gelen basıncın sonucunda iyice bunalıp bu son adımı atarlar ama bunun, kendi sonları olduğunu akıllarına getirmezler

Tahkikat Komisyonu, Demokrat Parti tarafından 18 Nisan 1960'ta kurulan 15 üyeli Meclis komisyonudur. 7 Nisan'da DP Meclis Grubunun bir bildiri yayımlamasından sonra, muhalefet ve basının faaliyetlerinin tahkik edilmesi için kurulmuştur. Komisyon sadece Demokrat Partili milletvekillerinden oluşmaktadır.

Muhalefetten bir temsilci bile alınmayan bu komisyon, İstiklal Mahkemeleri gibi olağanüstü yetkilerle donatılan bir yargı organı niteliğindedir. Ancak bir farkla, neredeyse o mahkemelerden 40 yıl sonra ve demokrasi döneminde kurulmuştur. Yürütme organının emrindeki yasama organı olan Meclis’te DP Meclis Grubu üyelerinden oluşan bu yargı organı, kuvvetler birliğinin yürütme organının elinde nasıl bir faciaya dönüşebileceğinin tipik örneğidir.

Bazı basın yayın organları hakkında da soruşturma açılması istenen bu önerge, 18 Nisan’daki meclis oturumunda büyük bir çoğunlukla kabul edilerek yasalaştı. Yasaya göre meclis içinden 15 kişilik bir Tahkikat Komisyonu kurulacak ve bu komisyon üç ay boyunca muhalefetin ve basının eylemlerini soruşturacaktı.

Tahkikat Komisyonuna her türlü yayını yasaklamak, yayın organlarının basım ve dağıtımını engellemek, soruşturma için gerekli olan her türlü evraka el koymak, her türlü siyasal faaliyet hakkında önleyici kararlar almak ve hükümetin bütün araçlarından istediği gibi yararlanmak gibi geniş yetkiler tanınmaktaydı. Ayrıca komisyonun alacağı önlem ve kararlar kesin olacak ve bu önlem ve kararlara hiçbir şekilde itiraz mümkün olmayacaktı. Hatta komisyonun karar ve önlemlerine karşı çıkanlar için bir yıldan üç yıla kadar ağır hapis cezası öngörülmekteydi.

Muhalefet lideri İsmet İnönü, 18 Nisan 1960 günü, Meclis’teki “Tahkikat Komisyonu” görüşmeleri sırasında, DP iktidarına, “Sizi ben bile kurtaramam” diye seslenmiştir.

Google’a “Tahkikat Komisyonu” yazdığınız zaman çeşitli başlıklar altında bu ve buna benzer tanımlamalar çıkıyor.

***

Her baskıcı rejimin ve iktidarın, sonunu ilan eden bir son adımı vardır. Baskıcı iktidar ve rejimler, aşağıdan gelen basıncın sonucunda iyice bunalıp bu son adımı atarlar ama bunun, toplumsal ve siyasi muhalefetin değil, kendilerinin sonu olduğunu akıllarının köşesinden geçirmezler. Akıllarının köşesinden geçirseler, bunu yapmaktan imtina edebilirler mi? Hayli kuşkulu! Tarihte buna ilişkin pek örnek yok. İktidar, iktidar sahiplerini felç eder ya da arabalarının fren pedalı aniden kitlenir!

AKP iktidarının dezenformasyonla mücadele” gerekçesiyle hazırladığı “sansür yasası”, 18 Nisan 1960 tarihinde TBMM’de kurulan Tahkikat Komisyonu gibi bir son adımdır.

Bu yasayı çıkartarak, otoriter iktidarlarını, basın özgürlüğünü tamamen kaldıran totaliter bir rejime dönüştürmüş oldular.

İçişleri bakanı “kemik kıran” Soylu olan bu iktidarı, diktatörlük yasası son adımının gündemleri olmadığını söyleyen muhalefet bile kurtaramayacak!

İsmet İnönü’nün 62 yıl önceki tarihi sözleri günümüzün güncelliğinde bir kere daha yankılanıyor!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi