Ayşe Yıldırım
Şu Zindaşti olayı…
Kıyameti koparması gereken iddialardan biri daha. "Gereken" diyorum çünkü malumunuz üzerine kıyamet falan kopmayacak.
İranlı uyuşturucu baronu Zindaşti’nin serbest bırakılması meselesinden söz ediyorum. AKP’nin eski milletvekili Burhan Kuzu’nun rüşvet karşılığı hakime siyasi baskı yaptığı iddia edildi. İddianın kaynakları arasında "iktidar partisinden önemli isimler" de vardı.
Burhan Kuzu, şu anda Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu üyesi.
Bu iddianın ortaya atılması ister istemez MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin "yerel seçimde ittifak yok" diyerek AKP’ye kükrediği 23 Ekim tarihli grup toplantısındaki sözlerini hatırlattı.
Bahçeli, çıkarılmasında ısrar ettiği "af" meselesine yaklaşımı nedeniyle ağır bir suçlama yöneltiyordu iktidara:
"Uyuşturucu ticareti yapan, bu işten servet kazanan, doğu batı uyuşturucu trafiğini yönlendiren şerefsizlerin, hatırlı ve arkası olan insanlık müsveddelerinin üstüne giden hiç yoktur.
Hadi baronların yakasından tutalım.
Hadi siyasetten iş dünyasına kadar yer tutmuş uyuşturucu tacirlerini analarından doğduklarına pişman edelim."
Bahçeli’den sonra kendi grubunda konuşan Erdoğan ise şu yanıtı veriyordu:
"Biz baronlarla da mücadele ettik ve mücadele etmeye devam ediyoruz. Hiçbir dönemde uyuşturucuyla mücadelede bizim iktidarımız döneminde olduğu kadar yoğun bir mücadele verilmemiştir."
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız da tartışmaya katılıyor ve "İçeride uyuşturucu baronu yok" diyordu.
Bu atışmalardan bir hafta sonra Fatih Altaylı, TBMM Başkanı Binali Yıldırım ve bir grup milletvekiliyle gittiği Arjantin’den ilginç bir yazı kaleme aldı.
Altaylı, İranlı uyuşturucu baronu Zindaşti’nin serbest bırakılması için Burhan Kuzu’nun hakimi arayarak baskı yaptığını söylüyordu.
"Ankara şimdilerde bu olayla çalkalanıyor" diyen Altaylı, "Eski milletvekilinin hakimi baskı altına almak için söylediği ‘Devletin bu konuda bir duyarlılığı’ olduğu iddiası tamamen palavra. Bu mesele ile ilgili konuştuğum herkes, ki buna iktidar partisinden önemli isimler de dahil, ‘Ne devlet duyarlılığı. Mesele tamamen duygusal’ diyorlar" diye vurgulamayı da ihmal etmiyordu.
Unutmadan Zindaşti 19 Ekim’de serbest bırakılmıştı.
Çok aktif bir tiwitter kullanıcısı olan ve CHP milletvekilleriyle yaptığı atışmalarla bilinen Burhan Kuzu’nun çok büyük bir tepki göstermesi beklenirdi değil mi? Oysa gün boyu bu iddialara sessiz kaldı. Ta ki Altaylı, yeni bir yazı kaleme alıp Kuzu’nun kendisine bir mesaj bıraktığını söyleyene kadar. Kuzu mesajında hakimi de İranlıyı da tanımadığını, olayla uzaktan yakından ilgisi olmadığını söylüyordu. Hatta olayın yeni bir "FETÖ kumpası" olabileceğini iddia ediyordu.
İşte bu yazının ardından Kuzu, kendisinden beklenmeyecek bir sakinlikte durumu sosyal medya hesabından duyurdu.
Ama Altaylı, iddiasında ısrarlıydı. Çünkü Kuzu’nun mesajını anlattığı yazısında "bilgiyi çok güvenilir kaynaklardan aldım" diye vurguluyordu.
Zamanlaması manidar mı, bana mı öyle geldi?