Deniz Derinsu
Tek hedef Avrupa bileti…
Başlasın mı başlamasın mı derken Süper Lig de geri döndü…
Pandemi sürecinin ardından normalleşmeye çalışırken bir şey öğrendik: İnsanın hayatında canından değerlisi yok…
Herkes her şeyi kenara bıraktı, bilime, doktorlara, sağlık insanlarına sığındı… Sonrasında ‘Ben zaten hiç korkmamıştım’ diyenleri de göreceğiz ama o dönem nasıl yaşadığımızı hepimiz biliyoruz…
Yaşamlarımızdaki birçok detayı da kenara koymuştuk. Mesela futbol da bunlardan biri…
Ülke sınırları içerisinde gelişememesine karşın hiç gündemden düşmeyen futbolun bu kadar konuşulmadığı bir dönem olmamıştır…
Derken başladı yine…
Ve birçok kulüp için bu kalan süre aslında ciddi bir angarya… Biri de Fenerbahçe…
Hatırlayalım… Aralık sonu – kasım başında 4 galibiyet üst üste alan Fenerbahçe için, bir klasik olarak ‘şampiyonluğun en güçlü adayı’ yorumları yapılmıştı. Sonraki 7 lig maçında galibiyet alamayan Sarı Lacivertliler, lig defterini kapatmış oldu. Ve Fenerbahçe için Avrupa şansı, Türkiye Kupası’ndaki kaderine bağlı oldu.
Bu doğrultuda salı günü 2-1’in rövanşında Kadıköy’de oynanacak yarı final ve olursa final karşılaşması Fenerbahçe için bu sezonun kaderi olacak… Lig sıralamasından Avrupa vizesi almaktansa bu tür bir yol daha kolay. Ve bu hem kupa açısından yılların özlemini getirir, hem Ali Koç’a bir moral olur… Hem de ve asıl, yıllardır kahrolan Fenerbahçe taraftarını tebessüm ettirir…
Arada Fenerbahçe bu finale nasıl hazırlandı dersek? Sanırım konu bitmez…
Vizyon tartışmaları doğrultusunda takım Tahir Karapınar’a emanet edildi. Aurelio teknik heyetin parçası oldu. Ve dümene asıl geçen kişi Emre Belözoğlu oldu…
Fenerbahçe’nin gündemi, geleceğe nasıl yapılanma planı yapılacak, teknik patron kim olacak derken kulüpten gidenler, açıklanamayan hoca iyice moral bozdu. Üzerine kulüp – TFF gerginliği olayı tamamen yine futbolun olmaması gereken kavga dünyasına taşıdı.
Ve Ali Koç… Ne denir artık bilemiyorum. Korona günlerinde insani açıdan herkesten tam puan aldı. Yardımları, organizasyonları, girişimleri büyük alkış topladı. Bunu yandaş dünyadan birileri yapsa net yılın en başarılı iş adamı seçilmişlerdi bile…
Ama Fenerbahçeliler Ali Koç’tan başka şeyler de bekliyorlar. Mesela iyi transferler veya iyi oturtulmuş bir kadro. Bunun başında kalitesi tartışılmayan bir teknik adam. Kimse yıldız beklemiyor ama Fenerbahçe bünyesine uyan, umut veren, camianın tartışmayacağı isimler olsun istiyorlar…
Bir örnekle yetineyim… Caner ve Gökhan’ın gelme ihtimali bile Fenerbahçelileri kendi içinde tartışma noktasına getiriveriyor…
Fenerbahçeli artık bu sıkıntıları istemiyor…
Yeni sayfa, yeni yüzler hedefleniyor…
Kayserispor galibiyeti Fenerbahçe için kupa öncesi moral oldu. Galibiyetin biraz da sürpriz şekilde geldiğini söylersek sanırım yanılmayız ama 7 maç sonrası ligde kazanmak ciddi bir moral olarak değerlendirilebilir.
Futbol için fazla konuşacak bir şey olduğunu sanmıyorum. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki yeni sezonun ilk maçında bu kadrodan çok farklı bir onbir izlenecektir.
Öyle ya da böyle, hedef sezonu Avrupa biletiyle kapatmak. Bu galibiyet lig sıralamasında fayda sağlar mı, bu rakiplerin performansına bağlı. Garanti yol demin de belirttiğimiz gibi kupa…