Ragıp Duran
Tek medyayı Gazeteciler Meclisi alt eder
29 Mart tarihli ''Bize Artık Bir Cephe Gazetesi Lazım!'' başlıklı yazı yayınlandıktan sonra onlarca mesaj aldım. Hâlâ geliyor. Neredeyse hepsi öneriyi olumlu buluyor, destekliyor. Aralarında tanıdığım tanımadığım meslekdaşların yanısıra okurlar da görüşlerini iletmiş. Öneri geliştirenler, ayrıntılara girenler de var: ''Meclis toplantıları İnternet üzerinden yapılsın, biz de katılalım'', ''Ben gazeteci olarak varım'', ''Okur olarak arkanızdayız'', ''Gazetenin adı da arada çıkmış: Gökkuşağı!'', ''Mutlaka kağıda basılı versiyonu olsun, İnternet'de de olalım!'', ''Şimdiden bir ortak haber platformu ile başlayalım mı?'', ''İşin mali yanını düşündünüz mü?'', ''Benim anladığım 70li yılların Cumhuriyet gazetesi gibi bir yayın...''.
Gazeteciler Meclisi (GM) aslında bizim için yepyeni bir fikir, oluşum değil. Yanılmıyorsam 1988-89'da bu isim altında Istanbul'da önemli etkinlikler gerçekleştirmiştik. Aydın Engin'i, Nadire Mater'i, Süleyman Sarılar'ı... hatırlıyorum. Taksim'deki Evlendirme Dairesinin salonunda 300-400 kişilik bir toplantı düzenlemiştik.
Konuya ilişkin geçmiş bilgilerin bir kısmını meraklılar için topladım:
- Birikim Dergisi: Basında taban hareketi, gazeteciler, meclisi ve geleceği
- Bianet: Gazeteciler Meclisi Girişimi'ne baskı
- Ekşisözlük: Gazeteciler Meclisi
- Books.Google: Gazeteciler Meclisi
- Birgün: Gazeteciler Meclisi tam zamanı şimdi
- Dördüncü Kuvvet Medya
Çok güçlü olmasa da bugün TGC, TGS, ÇGD ve Basın-İş gibi mesleki kurumlarımız, örgütlerimiz var. Ne var ki, Gazeteciler Meclisi, doğası, yapısı, örgütlenmesi ve hedefleri açısından mevcut kurumlardan farklı olmak konumunda. Çünkü GM, informel (gayrı resmi, tüzel kişiliği olmayan) bir yapı. Gönüllü birliğe dayalı, liderlik-önderlik, Merkez Komite, Politbüro gibi yönetici kademesi yok, dönem dönem değişen eşkolaylaştırıcı, eşorganizatör ya da eşsözcüleri var. Bu görevlere seçimle geliniyor. Her makamda mutlaka bir kadın bir erkek olmalı. GM bir taban örgütlenmesi olmalı. Ayrıntılarını GM belirleyecek.
İlk başta belirteyim: Meclis fikri, tüm katılımcıların bağımsız birey olarak çalışmalara ve üretime, kendi aldıkları kararlar doğrultusunda yani içlerine sinerek, inanarak varlığını sürdürebilir.
GM'nin yapacağı işi, ulaşacağı hedefi bir Reis, bir ideolog ya da bir teorisyen yapamaz. Gazetecilik, doğa olarak çok kollektif bir uğraş/mecra. Bu bakımdan her adımda serbest tartışma/eleştiri-özeleştiri/ genel konsensüs ilke olarak kabul edilmeli. Express dergisi bir süredir bu ''Meclis'', ''Meclisleşme'' konusunu daha çok siyasal muhalefet alanında irdeliyor, yansıtıyor.
GM, teoriyi dışlamayan ama esas olarak pratiğe yönelik bir mekanizma. GM, mesleki bir yapılanma.
GM, kendi belirleyip ilan edeceği kurallar ve koşullar çerçevesinde, gazeteciler, iletişim akademisyenleri ve öğrenciler, STK üyeleri ile medya ile ilgilenen her yurttaşa açık.
Cephe gazetesi önerisinde, bir meslekdaş, ''Cephe'' sözcüğüne takıldı. Haklı. Çünkü ''Cephe'' esas olarak askeri bir deyimi çağrıştırıyor. Halbuki biz barışçı olduğumuz için askeri deyimleri, askeri çağrışımlı deyimleri kullanmamaya özen gösteriyoruz.( Örneğin ''Bomba gibi haber'' değil, ''Dört dörtlük haber''). Cephe, ayrıca yakın Türkiye siyaset tarihinde bir örgüte gönderme yaparmış gibi, ki ben yazarken aklımın ucundan bile geçmedi.
Benim aklımda ya da esin kaynağımda, Dimitrov'un ''Faşizme Karşı Birleşik Cephe''si ile 1971 Mart'ından sonra yurtdışında kurulan Yurtsever Birleşik Cephe vardı. Doğan Özgüden abimizin uzmanlık alanlarından biri. Cephe gazetesi derken de işte bir okurun belirttiği üzere Gökkuşağı gazetesi ya da Birlik gazetesi, Ortaklık gazetesi anlamı vardı. Yani farklı sesleri, renkleri minimum ortak noktalarda bir araya getiren bir yayın.
Geçtiğimiz hafta içinde iki farklı medyada bu konu gündeme geldi. Cuma akşamı Artı TV'de Artı Gerçek programının son bölümünde biraz konuştuk, bir de ''Bir Haber Var Platformu''nda GM konusuna değindik.
Örgütlenme modeli, finansman gibi ilk başta zormuş gibi görünen kalemler ve diğer bütün sorunlar için neredeyse sihirli bir çözüm önerim var: Doğru fikirler ve doğru perspektif önünde sonunda her sorunu aşar. Bu fikirler ve bu perspektifler, kollektif bir şekilde mesleğin ve kamunun çıkarına uygun bir şekilde tartışılıp hayata geçirilirse, sorun büyük ölçüde çözülmüş demektir.
İyi/Doğru Gazetecilik, Barış ve Demokrasi gibi üç temel ilkemiz var. Bunları hayata geçirmek hepimize, her birimize kalmış.
Dayanışmayla saygılar.