Tencere dibin kara

Netanyahu Filistin devletinin kurulmasının İsrail için, Erdoğan ise Kürtlerin demokratik bir ortamda kendi kimliklerini özgürce yaşayabilmesinin Türkiye için şart olduğunu kabul etmek istemiyor.

CB Erdoğan ile Başbakan Netanyahu fena kapıştılar. Dış politika alanında pek görülen bir durum değildir. Hele de, aynı blokta (Batı) olan iki devlet için.

Son olarak bu 29 Ekim günü, sosyal medyadan Netanyahu’nun bir videosu geldi. Almanca altyazılı ve İngilizce. Şöyle diyor: "Cevabım şudur: Sayın Erdoğan İsrail’e dil uzattı. Kendi ülkesindeki Kürt köylülerini bombalayan, gazetecileri hapse attıran, İran’ın uluslararası yaptırımları delmesine yardım eden ve Gazze dahil teröristlerin masum insanları öldürmesine yardımcı olan bir liderden ahlak dersi dinlemeye alışık değilim. Böyle birisi bize vaaz veremez.

Besbelli, Erdoğan’ın bir gün önce 28.10.2023’teki İstanbul Büyük Filistin Mitinginde “PKK’nın, YPG’nin, FETÖ’nün gerisinde kimler var biliyoruz… İsrail, seni savaş suçlusu olarak dünyaya ilan edeceğiz demesine cevap veriyordu.

Fakat, bilgisayarcı kardeşim Bülent’ten her zamanki gibi yardım alıp videonun tarihini öğrendiğimde, bu tahminimin yanlış olduğunu gördüm. Çünkü tarih: 10.12.2017. Bunun üzerine, en az 1 günümü verip bu söz düellosunu internetten araştırdım. İkisinin de söylediği her şeyi tarih sırayla, kaynaklarıyla, yorum yapmadan vereyim.

***

Geri plandan başlamak gerekirse, İsrail’in “Dökme Kurşun” operasyonundan sonra 29.01.2009’da “One minuteDavos olayı. Başbakan Erdoğan, İsrail CB Perez’den sonra kendisine yeterli zaman verilmemesine tepki gösteriyor ve oturumu terk ediyor: “Öldürmeye gelince, siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz! Plajlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüzü nasıl vurduğunuzu çok iyi biliyorum”

31.05.2010’daki Mavi Marmara saldırısında İsrail komandolarının 9 T.C. vatandaşını öldürmesi olayı. Erdoğan saldırıyı “İnsanlık dışı devlet terörü” olarak niteliyor. Netanyahu 3 yıl sonra özür diliyor ve tazminatı kabul ediyor, mesele kapanıyor.

İkisinin arasında, Ocak 2010’da İsrail Dışişleri Bakan Yd. Ayalon’un T.C. büyükelçisini aşağılamaya kalktığı “Alçak Koltukolayı

***

01.03.2013 – Viyana’da yapılan BM toplantısında Erdoğan: “Siyonizm insanlık suçudur”

07.11.2014 - Mescid-i Aksa’ya İsrail askerlerinin postallarla girip direnen cemaate gaz ve plastik mermiyle saldırması üzerine Erdoğan: "İsrail yönetimi bu alçaklığı, barbarlığı durdurmak zorundadır."

19.12.2017 - Trump’ın 06.12.2017’de Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması üzerine Erdoğan: “Kudüs'ü çocuk katili bir ülkenin insafına terk etmeyeceğiz"

Kudüs’ün başkent yapılmasının ardından Erdoğan’ın “İsrail terör devletidir. ABD Başkanı Trump’ın Kudüs kararı yok hükmündedir” demesi üzerine Netanyahu bu yazının başındaki “… [böyle] bir liderden ahlak dersi dinlemeye alışık değilim” konuşmasını yapıyor.

01.04.2018 – Netanyahu Twitter’dan: “Dünyanın en ahlaklı ordusu, yıllardır ayrım gözetmeksizin sivil nüfusu bombalayanlardan ahlak dersi alacak değil. Öyle görünüyor ki 1 Nisan’ı Ankara’da böyle kutluyorlar.”

Buna CB Erdoğan, partisinin Adana kongresinde cevap veriyor: “Bizim sömürgecilik ayıbımız yoktur. Bizim işgalcilik ayıbımız yoktur. Ey Netanyahu. Sen işgalcisin. İşgalci olarak o topraklarda bulunuyorsun. Aynı zamanda sen bir teröristsin… Sen kalkıp da bizim Afrin Harekatına söz söyleyecek kıratta değilsin. Haddini, bu noktada bileceksin. Biz gittiğimiz yere sadece huzur, medeniyet, sevgi götürürüz.”

02.04.2018Netanyahu Twitter’dan cevap veriyor: “Erdoğan, kendisine yanıt verilmesine alışkın değil. Ama buna alışmaya başlamalı. Kuzey Kıbrıs’ı işgal eden, Kürt topraklarına yayılan ve Afrin’de sivilleri katleden biri bize ahlak ve değerler üzerine vaaz veremez.”

22.12.2018Erdoğan TÜGVA genel kurulunda: “Sözlerin tatlı, tavırların zarif olsun. Yere yıktığın düşmanını tekmeleme, sen İsrail’deki Yahudi değilsin. Zira onlar yere devirdikleri bırak erkeği, kadını, çocuğu bile tekmelerler. Biz Müslümana ne yakışır? Alicenaplık yakışır. Biz mağdur, mazlum durumunda olana tekmeyi atmayız. Karşımızda ‘Yiğitsen dik olarak gel, haddini bildirelim’ deriz.”

Netanyahu buna Twitter’dan cevap veriyor: "Kuzey Kıbrıs'ın işgalcisi, ordusu Türkiye'nin içindeki ve dışındaki Kürt köylerinde kadınları ve çocukları katleden Erdoğan İsrail'e vaaz vermesin."

23.12.2018Erdoğan İstanbul’da DEİK toplantısında: “İsrail başbakanının sanırım dili sürçtü. Kendilerinin Filistin’de işgalci olduklarını, kadınları, çocukları, masum insanları öldürdüğünü söyleyecekti. Netanyahu sen yanlış kapıya vurdun. Erdoğan mazlumların sesidir, sen zalimlerin sesisin, sen devlet terörü estiriyorsun. Siz kadınları, çocukları tekmeleyerek, askerinizle, polisinizle sürükleyerek götürüyorsunuz. Netanyahu, sen zalimsin zalim ve devlet terörünün başındasın.”

Netanyahu cevap veriyor: "Yahudi düşmanı diktatör Erdoğan tarafından her gün trolling'e maruz kalıyorum. İsrail'e takıntılı durumda. Kürt köylerinde kadın ve çocukları öldüren ordudan ve maalesef her geçen gün daha fazla diktatörlük çizgileri kazanan devletten farklı olarak ahlaklı ordu ve gerçek demokrasinin ne olduğunu iyi biliyor.”

17.05.2021CB Erdoğan kabine toplantısının ardından: "Bunlar, 5-6 yaşındaki yavruları öldürecek kadar, kadınları yerlerde süründürerek öldürecek kadar, yaşlı insanları öldürecek kadar katil. Bunların eşi benzeri yok.

22.05.2021 – Otoyol kavşağı açışında CB Erdoğan: “Gençler, bu terör devleti İsrail’i çok iyi tanımanız çok iyi anlamanız lazım. Dünyanın ve insanlığın şu anda beklediği, bu terör devleti İsrail’in ne olduğudur.”

25.10.2023 - AKP Meclis Grup Toplantısında CB Erdoğan: "Ey İsrail, sen bir örgüt olabilirsin çünkü Batı'nın sana borcu çok. Ama Türkiye'nin sana borcu yok. Batı Hamas'ı bir terör örgütü olarak görüyor. Hamas bir terör örgütü değil, topraklarını korumaya çalışan bir kurtuluş ve mücahitler grubudur".

28.10.2023 – İstanbul Büyük Filistin Mitinginde CB Erdoğan: “İsrail, seni savaş suçlusu olarak dünyaya ilan edeceğiz.”

Aynı gün Netanyahu: ''Bizi savaş suçları işlemekle itham etmeyin. Bu ikiyüzlülüktür. Biz dünyanın en ahlaklı ordusuyuz.''31.10.2023CB Erdoğan: “ABD ve Avrupa'nın koşulsuz desteğini alan İsrail insanlık suçu işliyor. Gazzeli kardeşlerimize hediyemiz olan dostluk hastanesi, İsrail güçleri tarafından hedef alındı… Savaşta hastanelere dokunulmaz… İsrail devlet aklını yitirdi… Gazze'de yaşanan savaş suçlarının faillerinin hukuk önünde hesap vermesi için görüşmelerimiz devam ediyor.”

Yorum yaparak bitirelim.

1) En başta, “dış politika alanında pek görülen bir durum değildir” demiştim. Aynen öyle. Çünkü bu dış politika değil, iki lider için de iç politika. Din’e dayalı milliyetçiliğin bol oy getirdiği iç politika. Netanyahu için Musevi dini, Erdoğan için İslam dini.

2) İkisi için de kendisi sütten çıkmış ak kaşık, karşısındaki ise terörist.

3) İkisi de kabul etmek istemiyor: Netanyahu Filistin devletinin kurulmasının İsrail için, Erdoğan ise Kürtlerin demokratik bir ortamda kendi kimliklerini özgürce yaşayabilmesinin Türkiye için şart olduğunu. Bunlar sağlanmadan ülkeye huzur gelmeyeceğini.

4) İkisi de anlamak istemiyor: Bu konuların başkaları tarafından her zaman büyük başarıyla kullanılacağını.


Baskın Oran: 1945 İzmir doğumlu. Uluslararası ilişkiler emekli profesörü. Özellikle azınlıklar üzerine çalışıyor. 1968’de bitirdiği SBF’de (Mülkiye) asistanken 1971 ve 1980 cuntaları tarafından toplam 9 yıl üniversiteden atıldı, her seferinde Danıştay’da kazanarak döndü. 1999-2009 arasında Avrupa Konseyi ECRI nezdinde ulusal irtibat görevlisi idi. Ekim 2004’te Başbakanlık İHDK’nın Azınlık ve Kültürel Haklar Raporu’nu yazınca mahkemeye verildi ve beraat etti. 2006’da erken emekliliğini isteyerek Oxford (2006) ve Harvard’da (2009) dizi konferanslar verdi. Aralık 2008’de Ermenilerden Özür Kampanyası’nı başlatan 4 kişi arasında yer aldı. Nisan 2013’te Kürt Barışı çerçevesinde Akil İnsanlar Ege heyetinde bulundu. Ocak 2016’da 1.128 akademisyenin Bu Suça Ortak Olmayacağız bildirisini imzalayanlardan biriydi. Mülkiye’deki lisansüstü dersleri Temmuz 2016’daki OHAL’den sonra kaldırıldı. 1985’te başlayan haftalık yazıları günümüzde Agos ve Artı Gerçek’de çıkıyor. 90’ı aşkın bilimsel makalesi ve 3’ü yurt dışında da olmak üzere 26 kitabı yayınlandı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Baskın Oran Arşivi