Mehmet Altan
Türkiye’nin Escobar’ı Kim?
2023 “Küresel Barış Endeksi” yayınlandı… Türkiye 163 ülke arasında 147’nci.
36 ülkenin bulunduğu Avrupa kategorisinde ise en son sırada yer alıyor.
İlk sırada ise İzlanda var.
Avustralya Ekonomi ve Barış Enstitüsü tarafından hazırlanan raporda ülkelerin ne kadar barışçıl ve huzurlu olduğunu ölçmek için 23 kriter kullanılıyor… Bunlar, “Toplumsal Güvenlik”, “İç ve Dış Çatışmalar” ve “Askerileşme” olarak üç ana başlık altında toplanmakta.
Alt bölümlerde ise yurt içi ya da yurt dışındaki çatışmalardaki ölümler, cinayet oranı, silahlanma seviyesi, silah ihracatı, terör, siyasi istikrar ve mahkûm sayısı gibi kriterler var.
Barış ve huzuru ölçme metodu ilgimi çekti.
Neleri kapsıyor, neleri kapsamıyor merak ettim.
xxxxxx
Örneğin…
Acaba 8,5 milyon liralık Maserati marka aracından inerek, trafikte sıkıştırdığı avukatın bacağını kıran ve ifadesinde “işçi” olduğunu söyleyen Narkotik ve Kaçakçılık şubesinde görevli polis memuru, bu endeksin herhangi bir yerinde ölçüme dahil ediliyor mu?
Mesleğini “işçi” olarak beyan eden polis hakkında ayrıca “göçmen kaçakçılığı” suçlamasıyla ilgili bir soruşturma yürütülüyormuş.
Bir de polis memurlarını kurye olarak kullanan bir uyuşturucu baronu savcıdan söz ediliyordu…
Huzur ve barışı tesis edecek elemanlardan yani…
xxxxxx
Bayramda uyuşturucu ile ilgili haberlerde yoğunlaşma vardı.
O kargaşa içinde gözünüze çarptı mı, bilemiyorum… Bunlardan biri de BM Uluslararası Narkotik Kontrol Kurulu'nun (INCB) 2022 yılı raporuydu.
Rapor, Türkiye’nin birçok uyuşturucunun Ortadoğu ve Avrupa pazarlarına ulaştırılması için bir geçiş noktası olarak kullanıldığını öne sürüyordu.
Türkiye’de geçen yıl ele geçirilen kokain miktarı, bir önceki yıla kıyasla yüzde 42 artışla 2,8 tona ulaşarak rekor kırmış.
Bu artış, Türkiye Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı’nın 2021 yılında Güney Amerika’dan Türkiye’ye yeni bir rota oluştuğu açıklamasını destekler nitelikte.
xxxxxx
Belli ki Avrupa’nın “kokain baronu” olarak bilinen uluslararası uyuşturucu çetesinin lideri İsaac Bignan’ın Isparta’da, kartelin silahlı kanadını yöneten Antony Finix’in de İstanbul’da yakalanması ve örgütle bağlantılı çok sayıda Türk vatandaşının gözaltına alınmasının ardından dikkatler yeniden Türkiye’nin Latin Amerika’dan yapılan kokain ticaretindeki rolüne çevrilmiş.
Birleşmiş Milletler’in son yayımladığı küresel kokain raporu da Türkiye’de ele geçirilen kokain miktarının 2014 ile 2021 arasında 7 katına çıktığını gösteriyor.
Türkiye’ye henüz gönderilemeden ele geçirilen uyuşturucu da hesaba katıldığında durumun ciddiyeti çok daha fazla artıyor.
Dünyanın en büyük kokain ihracatçısı olan Kolombiya’dan Türkiye’ye 2020 yılında tek seferde gönderilmek istenirken ele geçirilen 4,9 ton kokaini hatırlıyor musunuz?
Hala İzmir’de hangi adrese gönderildiği ortaya çıkarılmadı. Halbuki “sübliminal mesajı” bile okuyan ne cevval savcılar var.
Barış ve huzur raporunda var mıdır tüm bunlar acaba?
xxxxxx
Yılda bin iki yüz tonun üzerinde kokain üretimiyle uluslararası kokain kaçakçılığının merkezi olan Kolombiya’da organize suçlar üzerine araştırmalar yapan Insight Crime’a göre Ortadoğu’ya ulaşan kokainin yüzde 20’sini Türk mafyası kontrol ediyormuş.
Gene aynı merkez tarafından Alessandro Ford imzasıyla yayınlanan bir araştırmada, Türkiye’nin kıtalararası kokain ticaretindeki rolünün arttığını vurgulanıyor.
xxxxxx
Birleşmiş Milletlerin Küresel Organize Suç Endeksi’nde de Türkiye, 193 ülke arasında 12. sıradaydı.
Raporda dehşet verici bir tespit daha vardı:
Rapordaki dehşet verici tespit, “Türkiye’de devletin suç örgütleriyle arasında yeteri mesafe koymadığı”ydı.
Rapor şöyle diyordu:
“Türkiye’de mafyatik yapılar her zamankinden daha fazla devlet içerisinde yer alıyor”
Olup biteni, siyaseti, siyasetin karanlık ilişkilerini, yozlaşmayı, ahlakın, vicdanın, zarafetin tümüyle kayboluşunu, suç ekonomisinin rolünü topluca ve derinlemesine ele almadan Türkiye’yi anlamak mümkün olabilir mi?
xxxxxxx
Tüm bunlara bakınca akla şu soru da geliyor:
Türkiye’nin Escobar’ı kim acaba?
Ve ardından bir soru daha:
Ülkelerin ne kadar barışçıl ve huzurlu olduğunu ölçmekte sadece uyuşturucunun rolüne baksak… Veya daha da kestirmeden o ülkedeki “kokain ticaretinin” etkinliğini ölçsek yetmez mi?
Çünkü göz göre göre kokain vurgunu için çıldırmış bir çürümenin insafsızca yol aldığı bir ülkede barışın ve huzurun olamayacağı çok açık.
Mehmet Altan: İlk imzası 15 yaşında yayınlandı. 20 yıl Sabah,6 yılda Star gazetelerinde baş yazarlık ve yazarlık, televizyon programcılığı ve yorumculuk yaptı. 30 yıl boyunca İstanbul Üniversitesi'nde hocalık yaptı.1993 yılından beri profesör. Yayınlanmış 40 civarında kitabı var.15 Temmuz sonrası Anayasa'nın 19.,26. ve 28. maddeleri yok sayılarak tutuklandı.21 ay cezaevinde kaldı. AYM,AİHM ve Yargıtay kararları ile hak ihlaline uğradığı saptandı. 29 Ekim 2016 tarihinden beri KHK'lı.