Çok iyi oyaladılar bizi.
Covid-movid bir süreliğine unutuldu.
Ötelenen borçların meçhul faizi; doğal gaz, elektrik, su faturaları...
Hepsi unutuldu.
Galatasaray sezonun ikinci yarısına tökezleyerek girip, bir ara sekiz puan geriye düştü.
Sonra yine toparlanarak geldi, lider Beşiktaş'ı devirip lig tansiyonuna tavan yaptırdı...
***
Aslında elini-kolunu salllaya sallaya şampiyon olabilirdi.
Eğer dakika başı kazandığı kornerlerin yarı penaltı değeri taşıdığını idrak edebilseydi...
Eğer Barcelona fatihi denilen adama kurtarıcı diye sarılmasaydı...
Eğer futbolcuların beyinleri Babel'inkinin yarı kapasitesinde çalışsaydı...
Yarın Akbaba'nın beyin manyetik rezonansını çektirsinler, kıvrımları düzleşmeye yüz tutmamışsa ne olayım...
***
Elbette her zaman söylediğimin arkasındayım:
Bir maçı kazanmayı en çok futbolcular ister.
Ama önüne gelene üçer-beşer atan Hatay'ın Beşiktaş'a 7-0 yenildiği maçta hiçbir varlık gösterememiş olması, hepsi birbirinden yetenekli futbolculara sahip bu kulübe sempati duyanlara bile "acaba" dedirtti.
Ve şampiyonu da, işte bu anormal sonuç belirlemiş oldu...
***
Pazar günü balkondan balkona sohbetlerin konusu, bugünkü maçlar olacak.
Pazartesi de "sözde" temkinli açılma nedeniyle kafelerde, börekçilerde, işyerlerinde Beşiktaşlılar Cimbom ve Kanarya taraftarı arkadaşlarıyla dalga geçecek.
Beşiktaş yönetimi, gariban personelinin alacaklarını daha rahat deve edecek.
Bu durum birkaç gün devam ettikten sonra suratlar yine asılacak, dikiş tutmayan delik cepler caaart diye yırtılacak...
***
Yaz mevsimi boyunca gazetelerin ve tv'lerin spor servisleri transfer üstüne transfer yapacak.
Güz gelecek, Avrupa maçları başlayacak. Bizimkilere gelen vuracak, giden vuracak...
Görünen o ki, bu şamata arasında muktedir, koltuğunu bir süre daha koruyacak...
***
Galatasaraylılar için sevindirici olay ise, seçimi ne kadar alicengiz oyununa getirmeye çabalarsa çabalasın, Mustafa Cengiz'in, Abdüşüyle birlikte, bir daha kulüp kapısından giremeyecek şekilde tası-tarağı toplaması olacak...
