Ayşe Yıldırım
‘Vardır bir bildiği’!
AKP’liydi. Yıllardır çalıştığı Turhal Şeker Fabrikası özelleştirildikten sonra o da işsiz kalmıştı. Bir sohbette, kendisine sordular:
"Erdoğan, fabrikayı da kapattı. İşsiz kaldın, ne yapacaksın şimdi?"
Yanıtı kısa ve netti:
"Vardır bir bildiği."
İsyan etmiyordu, kızmıyordu, kırgın falan değildi. Ne de olsa o AKP’liydi. Ve AKP’nin ‘Reis’i ne yapıyorsa onlar için yapıyordu..
İşte o cümle aslında yıllardır felaketlerin yaşandığı illerde, ilçelerde AKP’nin oy oranının nasıl olup da büyük bir düşüş yaşamadığının özetiydi.
"Vardır bir bildiği."
Önceki gün fındık üreticilerinin sorunlarının araştırılması için verilen önerge AKP’liler tarafından reddedilince bu cümle aklıma düştü.
AKP’liler, yerel seçime giderken bile oy deposu olan bir bölgenin üreticilerinin sorunlarını araştırmaktan çekinmiyordu. Çekinmek bir yana, oylama sonucunu bir zafer kazanmış gibi alkışlayarak karşılıyorlardı.
Çünkü onlar da biliyorlardı seçmenin sorgusuz, sualsiz biatını.
Peki bu kez AKP’nin bildiği neydi?
İki yıl geriye gidelim ve şu haberi okuyalım:
"Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’dan, Vali İrfan Balkanlıoğlu’nun daveti üzerine Orda’ya gelen 150 kişilik Arap işadamı ve turist kafilesi, Ordu ve Giresun’u 4 gün boyunca gezdikten sonra ülkelerine döndü.
Ordu ekonomisinin fındığa dayalı bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan Vali Balkanlıoğlu, ‘Ordu’nun geleceğini turizmde gördük, tanıtmaya başladık ve devam da edeceğiz. Arap bölgesinden gazeteciler dahil, ülkenin her yerinden ne kadar gazeteci, seyahat ve belgesel programı varsa hepsini Ordu’ya davet ettik. Ziyaretçiler sadece turizm açısından değil, yatırım için de geliyor. ‘Ne yapabiliriz’ peşindeler. Kanaatim şudur ki; Ordu’nun geleceği turizmdedir’ şeklinde konuştu.
Ordu’nun Arap turistler için ilgi çekici güzelliğe sahip olduğunu belirten Suudi Arabistanlı Acacı turizm şirketi sahibi Ahmed Acaci, 2 yıl içerisinde Ordu’daki Arap yatırımlarının fark edileceğini bunun da olumlu yansımalarının görüleceğini söyledi."
Ve 2 yıl sonra. Tesadüfe bakın ki önceki gün Meclis’te AKP fındık üreticilerinin sorunlarının tartışılmasına karşı çıkarken bir başka haber düşüyordu ajanslara:
"Fındık bahçeleri Araplara satılıyor."
Bu haber dün sadece iki gazetenin birinci sayfasında yer alıyordu.
Ordu Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Uğur Yüce, Arap turistlerin Ünye ve Fatsa'da konut satın aldıklarını belirterek "Aybastı, Perşembe Yaylası ve Kabadüz Çambaşı Yaylası'na ilgileri var. Şehri daha fazla anlatılıp, tanıtırsak bu yatırımlar daha da çoğalacaktır.
Arazilerimiz 1500 metre rakıma kadar dikili fındık arazisi. Sahil iç kesimler zaten değerli. Bu alışveriş çoğalırsa daha değerli kılar. Ordu-Giresun Havalimanı açıldıktan sonra ulaşım kolaylaştı ve ilimiz Arapların ilgi alanına girdi.
Araplar ilimizde belirli bir yatırımları var, bu devam eder diye düşünüyoruz. Ünye ilçesinde ilk kez 11 dönüm fındık bahçesi aldılar. Bunun önümüzdeki günlerde daha da artmasını bekliyoruz" dedi."
Sonuç basit değil mi?
Aylardır sesini duyurmaya çalışıyor fındık işçisi:
"Üretim düşük ama rekolteyle ilgili manipülasyon yapılıyor, maliyetine satamadığımız fındıkla nasıl geçineceğiz?"
Elbette geçinemeyecek ve ne yapacak?
Fındık bahçelerini ‘turizme’ açması için Araplara satacak.
Söz konusu emeklilikte yaşa takılanlar olunca ‘ekonomide kurtuluş savaşı veriyoruz’ diye karşı çıkanlar, ekonominin düzelmesi için gerekli olan bir üretim alanına, üreticiye bir daha darbe vuracaklar.
Yani onlar "bildiklerini" yapacaklar biz gazeteciler de onların yaptıklarını sergilemek için "maskaralık" yapmaya devam edeceğiz.