Fenerbahçe zor bir sınav verdiği maçta Ankaragücü’nü 2-1 yendi. İlk yarıda baskılı futbol gol getirmedi. İkinci yarıda düşen tempo karşısında Jesus’un değişiklikleri sonuç verdi ve ev sahibi 3 puana uzatmalarda ulaştı.
Fenerbahçe’nin yarışta moralle yoluna devam etmesi için Galatasaray’ın aldığı sonuçlar kuşkusuz çok önemli. Bir gün önce Kayserispor karşısında Galatasaray’ın farklı galibiyeti Fenerbahçe’yi moral olarak olumsuz etkilerken, puan kaybı riskini yine uçurum noktasında tutması,takım üzerinde baskı yaratıyor.
Önümüzdeki haftalarda Sarı Kırmızılıların maç zorluğunun nispeten yüksek olması tek olumlu motivasyon gibi gözüküyor.
Bu maç, bu görüntüde Fenerbahçe’nin Ankaragücü’nü kesin yenmesini gerektiriyordu.
Fenerbahçe taraftarının son haftalarda inişli çıkışlı grafik sonrası, özellikle Beşiktaş karşılaşmasından sonra bir kaos yaşadığı gerçek. Saraçoğlu Stadı’nda şampiyonluk kovalayan tribün kalabalığı yine vardı. Konuk takım tribünlerinin de dolu oluşu, futbolun stat güzelliğinin bir örneği oldu. Bu oyun sahadaki 2 takımın taraftarının olması ile daha bir keyifli oluyor…
ARDA BU KEZ ONBİRDEYDİ
Altay’ın sakatlığı nedeniyle kalede yer almaması soru işareti olarak maç öncesi notlar arasında yer alıyordu. Ferdi’nin kart cezası ise kuşkusuz en büyük endişe yaratan noktaydı.
Ve Jesus’un tercih edeceği ilk onbir… Her maç öncesi olduğu üzere, bu merak Arda endeksli oluyor. Tüm sezon neredeyse ‘Arda ilk 11’de yer alır mı’ merakı ile geçti desek yeridir… Bu kez onbirdeydi. Kanımca oynayacağı önceden açıklansa, tribünlerdeki kısmi boşluklar da dolardı!
Maç tempolu ve keyifli başladı. Fenerbahçe golü kovalamaya başlamıştı ama bir sıkıntı vardı. O da Arda dışında top ayağına geldiğinde özgüvenle direk hedefe gitmekte tereddüt eden çok isim vardı. Yan top, garanti pas sevdası sonuca gitmeyi engelliyordu. Etkili pozisyonların tamamına yakınında ise Arda imzası vardı.
Ankaragücü deplasman takımı psikolojisi ile tempoyu düşürmeye çalışsa da Fenerbahçe’nin iştahı sürekli gol sinyali veriyordu.
43’de Arda bir gol kaçırdı, atsa jenerik olurdu. O pozisyon dışında ise devre bittiğinde ‘Arda resitali’ imzası vardı…
Ankaragücü 2. yarıda Arda’nın tüm yollarını kesince Arda etkisizleşti. Fenerbahçe pozisyona giremez oldu. 53’de İrfan Can kurtarışıyla umudu devam ettirdi. Jesus değişikliklere başladı ama Sarı Lacivertlilerin oyundaki etkisi giderek azaldı… Derken Ankaragücü’nün golü havayı bir anda değiştirdi!
Devre bitiminde hakem Atilla Karaoğlan’a yönelik tepkiler, Sowe’un golünden sonra yönetime döndü. Penaltıya kadar ‘Yönetim istifa’ sesleri vardı, penaltıya hazırlanılırken hala bu seslerin sürmesi ise Fenerbahçe taraftarının bu sezon neden tartışıldığının göstergesi oldu! Bir taraftar takımı penaltıya hazırlanırken böyle bağıramaz!
Ve uzatmalarda Crespo’nun golü… Kadıköy’de yeniden yeşeren umutlar, coşkulu taraftarlar… Böyle mi olmalı tribünler, yorum sizin…
Maçın adamı ise İrfan Can Kahveci oldu. Belki de takımın en umut beklenen ama sezon genelinde en eleştirilen ismiydi… Yeteneği tartışılmaz ama olmuyordu. Zor günler sonrası hırsıyla galibiyeti getiren isim oldu. Kimseye değil, kendine kızsın, boşa geçen aylar için… Olması gereken İrfan Can bu!
Deniz Derinsu: 1968 İstanbul doğumlu. Saint Joseph Fransız Lisesi ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi İngilizce Basın Yayıncılık bölümü mezunu. Cumhuriyet ve Sabah gazetelerinde uzun yıllar spor muhabirliği ve yazarlığı yaptı. 2011 yılından beri çeşitli internet siteleri, TV programları ve dergilerde spor yazarlığını sürdürüyor. Evli, 1 kız çocuk babası.
