Deniz Derinsu
Yeşil sahada karar sizin… Söz malumun!
Önce ülkemizin önde gelen kupalarından Süper Kupa finaline gelelim… Son yılların ‘Kupa canavarı’ haline gelen Galatasaray, bu kupada finale çıkmasına karşın bir alt lige düşen Akhisar’ı yenerek Süper Kupa’yı müzesine götürdü. Doğal olarak Galatasaraylıların keyfi yerinde… Çifte kupayla bitirilen sezonun ardından yeni sezona da kupayla başlanınca Sarı Kırmızılıların doğal olarak havaları yerinde…
Zaten Galatasaraylıların bu kupadan yana şüpheleri yoktu…
2 önemli nokta var aklı selim Galatasaraylıların aklında… İlki düş kırıklığı: Bu kadro, bu futbol yeni sezon ve özellikle Avrupa için umut vermedi. Her ne kadar bazı yeni transferler sözleşmeye ‘Avrupa şampiyonluğu primi’ koysalar da, bu inandırıcı değil. Geçen yıl şampiyon olup üzerine koyan bir takımın futbolu sergilenmedi Galatasaray tarafından… Ama Fatih Terim olunca, takım için güvence seviyesi artıyor…
Bu arada.. Biraz derin düşünen Galatasaraylıların zihninde bir konu da Başakşehir…
Başakşehir kuşkusuz ilk kaybı seçimlerle yaşadı. Ardından Emre ve Abdullah Avcı istikrarı, kayıplar arasına eklendi. Zaten ülke sınırları içinde başarılı olsa da sınır dışında bir türlü kendini gösteremeyen dönem takımı Başakşehir, Yunan temsilcisi Olympiakos’a sahasında yenilerek yine Türkiye adına kötü bir başlangıç yaptı..
Bu skor sonrası Başakşehir’in Şampiyonlar Ligi’ne veda etmesi kimseyi şaşırtmaz.. Bu ne demek: Başakşehir elenince Galatasaray’ın kasasına 35 milyon euronun üzerinde ekstra bir para girer…
İşta Sarı Kırmızılıların aklı fikri burada… Belki de bu para Falcao transferini gerçekleştirecek bir kaynak… Ya da… Bir kaynak işte!
Futbol böyle bir şey… Ne kadar aynı bayrak altında mücadele edersen et… An geliyor, o bayrağın altında ‘sözde’ mücadele verdiğin bir takımın başarısızlığı, senin hedeflerine koşmanda bir adım olabiliyor…
Kadıköy’e geçelim… Yine bir Cagliari hazırlık maçı… 2-0’dan 2-2 gelen maçı özetlersek… Geçen yılın bir tık ötesinde takım söz konusu. Ama Sarı Lacivertlilerin şu an savunması kabus… Zaten bu geri dörtlüyü ligde izlemek ihtimal olmaz, olursa geçen sezon aranır… Emre tecrübesi (fiziksel güç ayrı konu) ile birlikte Kruse, Rodriguez ve Sergen Yalçın’ın adeta yeniden yarattığı Ozan umut bağlanabilecek isimler. Altay için görüşüm aynı: Büyük yetenek ama iyi bir kaleci hocasına ihtiyaç var. Yoksa kaybolur gider! Vedat bu maçtaki görüntüsüyle geçmişteki Zafer Biryol örneği gibi eriyip biter… Ama asıl sıkıntı savunma… Sağ ve sol bek, 2 stoper derken en az 4-5 isme ihtiyaç var ve ligin başlamasına kalan süre belli. Şu net ki, yine geç kalındı!
Fenerbahçe’yi sonrasında daha derin masaya yatırırız zamanı geldikçe…
Trabzonspor… Son yıllarda gençlere yapılan yatırımlar karşılığını veriyor… Yazıcı kulübe ciddi bir gelirle nefes aldırırken yeni genç yetenekler parmak kaldırıyor.. Başkan Ağaoğlu, geçmişin büyük borçlarını silme yolunda önemli adımlar atıyor… Bu bir gerçek.. Bir gerçek de Sparta deplasmanından ciddi bir avantaja dönüldüğü… Yeni Yazıcı kaynakları yaratmak için Avrupa’da bir yere kadar başarı, kuşkusuz Trabzonspor için de önemli…
Bir de Sergen hocanın Malatyaspor’u var… Bir tur öncesinde Olimpija karşısında sürprizle gelen tur sonrası Partizan karşısında yeni seviyede iyi bir başlangıç yapılmadı… Ancak Sergen Yalçın’ın kariyerindeki beklenmedik başarılarını düşünürsek, Malatyaspor için de ‘bir umut’ söz konusu demek lazım…
Sonuç olarak… Sezonun başlamasına çok kısa bir süre kala… Geçmişte olduğu gibi ‘X takım en ciddi aday’ demek büyük sallamak olur… Bunu ekranlarda ciddi ve yeterince yapanlar oluyor!
Bir sonuç da şu ki… Geçen yılın sonrasında bu yıl da hiçbir takım ekonomik engelleri, sıkıntıları aşmış değil…
Yazarlarımızdan Mustafa abi (Sağlamer), ‘Euro 1 lira olmadıkça kriz aşılmaz futbolda’ diyordu… 1 euro eşittir 1 lira kuşkusuz büyük ütopya ama bu kadar kriz yaşayan kulüplerin bir noktaya gelmesi kaçınılmaz bir şart… Yaklaşan veya gelebilen var mı derseniz…
Bence yok…
Siyasi yapıya göreyse sorun yok…
Öyle ya da böyle…
‘Hoş geldin futbol’ demeye hazırlanın…