Ocak ayları Fenerbahçe için bir klasik oldu... Takım ne kadar eksik olursa olsun, hangi mevki ne kadar boş olursa olsun... Sarı Lacivertliler her defasında transferde geç kalarak yarıya başlıyorlar... 

Oysa sezon başından beri şikayet noktaları aynı... Sol bek yok... Stoperler yetersiz... Kanatlar takviye istiyor... 
İlk deplasman Gaziantep... Fenerbahçe aynı isimlerle sahada... Daha garibi... Sezon başında ‘Bu Jailson nasıl stoper oynar’ denirken, 2. yarının ilk maçında aynı futbolcu yine stoper...

Bu takımın yönetimi, menajeri, yetkilisi niye tedbir almaz dense... Kabahat olur, biz demeyelim...
Falette isimli soru işareti bir oyuncu alındı, o da yetiştirilemedi...

Kör topal geçen ilk yarı sonrası sahneye Kruse çıktı... Fenerbahçe’ye emeklilik yaşamaya geldiği iddia edilerek sürekli eleştirilen, belki de ilk yarı en tenkit edilen isim olan Kruse, attığı golle takımını öne geçirdi...

Ardından ‘Bu kaleyi kimler koruyor’ diye sordurtan bir süreç başladı... 

Şampiyonluk adayı olarak gösterilen Fenerbahçe’nin kalesinde kaçan goller şaşkınlıkla izlenirken, aklı başında olan herkes ‘Şampiyon adayı bir takımın defansı nasıl böyle açık verir’ diye sorgulamış olsa gerek...

Fenerbahçelilerin ağız yürekte izlediği karşılaşmanın son anlarında Vedat’ın golü geldi, maçın da sonu belli oldu...

Samimi konuşmak gerekirse Fenerbahçe için ‘Devre arasında toparlanmış’ denmez. Aynı tas aynı hamam... Bu görüntü ile ‘büyük hedef’ biraz ütopik gözüküyor...

Ersun Yanal’ın tercihleri için konuşmak artık iyice yersiz gözüküyor... Hadi Ferdi’nin durumuna alıştık... Bu kadroda Rodrigues nasıl sonradan düşünülür, anlamakta zorlananlardanım...

Fenerbahçe adına kupada umut sürüp, lige de galibiyetle başlanmışken... Bir hedef varsa, transfer tedbirini erken almakta fayda var...