CHP son kriz sonrası süreci soğutacak, kavga çıkaran atılacak

CHP son kriz sonrası süreci soğutacak, kavga çıkaran atılacak
Partide Muharrem İnce hakkında disiplin mekanizmasının çalıştırılması düşünülmüyor.

CHP yönetimi, Sözcü gazetesi yazarı Rahmi Turan'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanlığı'nda "CHP'li önemli isimle görüştüğü ve partinin başına geçmesini istediği" yönündeki iddiasını yazması ve arkasından bu ismin partinin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce olduğu yönündeki açıklamasıyla başlayan krize karşı izlenecek taktikleri Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında tartıştı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçcdaroğlu'nun partiye yönelik yeni kumpas girişimlerinin olabileceği uyarısında bulunduğu ve "kavgadan, tartışmadan uzak durun, işinize bakın" mesajı verdiği belirtilirken, polemiklerden kaçınılarak sürecin "soğumaya" bırakılması kararlaştırıldı.

Ayşe Sayın'ın BBC Türkçe'de yer alan haberine göre, MYK toplantısında, kumpas iddialarıyla ilgili, kişisel olarak hedef gösterilenler dışında, tek elden açıklama yapılması görüşü benimsenirken; Muharrem İnce'nin, tüm MYK'yı "zan altında" bırakmak yerine, kendisine kumpas kurulduğunu iddia ettiği isimleri açıklaması gerektiği değerlendirmesi yapıldı.

CHP MYK toplantısının ardından görüştüğümüz parti yöneticilerinin, krizin aşılması konusunda izlenecek taktikler ve İnce'nin parti yönetimini hedef alan iddialarına verdikleri yanıtlar şöyle:

'KUMPAS CHP'DEN DEĞİL, SARAY'DAN'  

CHP'de, "Saray'a giden CHP'li" iddiasının parti genel merkezi kaynaklı olmadığı savunuluyor

Bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Ekim ayında yaptığı "Millet İttifakı parçalanmalı" açıklaması örnek gösteriliyor.

Kılıçdaroğlu'nun bir süredir, bazı devlet görevlilerinin Millet İttifakı'nı parçalamak için görevlendirildiği, bir "siyaset mühendisliği" yapılabileceği konusunda uyarılar yaptığı, gelinen noktanın da Kılıçdaroğlu'nu haklı çıkardığı ifade ediliyor.

Erdoğan'ın her hafta yapılan anket sonuçlarını gördüğü, Suriye'ye yönelik askeri operasyonda da umulan sonucu alamadığı savunularak, "Erdoğan da bu tabloyu görüyor. Bir yandan yeni partilerle birlikte oyuna yeni oyuncular giriyor, kendi tarafındakiler eksiliyor, patinaj yaşıyor. Şimdi yeni projeler ortaya koyacak, İYİ Parti'nin içini de bizi de karıştıracak. Yaşadıklarımız bu hesabın sonucu" değerlendirmesi yapılıyor.

'ÇETE SUÇLAMASI İNFİAL YARATTI'

Muharrem İnce'nin "Genel merkezdeki bir çete bana kumpas kurdu" açıklamaları ile bütün parti yönetimini "zan altında bıraktığı", MYK toplantısında da bu durumun adeta "infial yaratığına" dikkat çekiliyor.

İnce'nin isim vermeden "çete" suçlaması yapmak yerine, kendisine kumpas kuranları açıklaması gerektiği ve buna göre suçlamalara yanıt verilebileceği belirtilerek, "Yaptığı açıklamalarda Saray'ın bu işle ilgisi olmadığını söyleyip, genel merkezi suçlayınca, istemese de Saray'ın değirmenine su taşıyor" görüşü dile getiriliyor.

İnce'nin isim açıklamak yerine Nisan ayındaki Kurultay'da isimleri açıklayacağını söylemesine de, "Kendim mağdurum diyorsun, ama partiyi mağdur ediyorsun. Kurultay'a daha 4 ay var, bu kadar süre insanların ağızlarına neden partiyi sakız ediyorsun" tepkisi gösteriliyor.

'24 HAZİRAN'I YÖNETEMEDİ' 

İnce'nin "24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçim gecesi başladı bu kumpas. O geceyle ilgili dedikoduları, yalanları, iftiraları kimler devreye soktuysa bugünkü kumpasın arkasında da onlar var" açıklamaları da parti yönetiminde tepkiyle karşılanıyor.

Seçim gecesi tüm kamuoyunun İnce'den açıklama beklemesine rağmen, kamuoyu önüne çıkmayarak, süreci doğru yönetemediği, bunun üzerine de parti yöneticilerinin "açıklama" yapmak durumunda kaldığını ifade ediyorlar.

İnce'nin 24 Haziran gecesindeki tutumu ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 31 Mart gecesi sergilediği tutum karşılaştırılarak, "İmamoğlu, sabaha kadar işin peşini bırakmadı. İnce ise kamuoyunun karşısına çıkmayıp, 'adam kazandı' açıklaması yapmakla yetindi, yine de biz bu süreçte o geceyi hiç dile getirmedik" eleştirisi yöneltiyorlar.

'KILIÇDAROĞLU EN RAHAT DÖNEMİNDE' 

İnce'nin kurultaya dönük kendisini engellemek için genel merkez tarafından kumpas kurulduğu iddiası da parti genel merkezinde "dayanaksız" bulunuyor. Kılıçdaroğlu'nun kurultayda seçim yarışından kaçmadığı, son kurultayda İnce'nin aday olabilmesi için destek sağladığı anımsatılıyor.

Ayrıca daha sonra yapılan tüzük değişikliğiyle genel başkan adaylığı için gerekli imza sayısının düşürüldüğü ve aday olmasına hiçbir engel olmadığına işaret ediliyor.

Kılıçdaroğlu'nun, Millet İttifakı'nın öncülüğünü yaparak, AKP'ye karşı ilk kez partiyi iktidar alternatifi haline getirdiği, İstanbul, Ankara dahil bir çok belediyenin alınmasını sağladığı belirtilerek, "Kılıçdaroğlu en güçlü döneminde ve en rahat gideceği kurultayda neden İnce'yi engelleme ihtiyacı duysun? İki kez karşısına aday olarak çıktığı ismi cumhurbaşkanı adayı yapmaktan çekinmedi, bundan sonra da yarışmaktan çekinmez" görüşü dile getiriliyor.

'KAVGA ÇIKARAN PARTİDEN ATILIR' 

Kılıçdaroğlu'nun parti kurmaylarına, "Kavgadan uzak durun, kendi içinde kavgalı parti görüntüsü verecek olayları önleyin, siz işinize bakın" talimatı verdiği belirtiliyor. Bu çerçevede, sürecin "soğutulması", kumpas iddialarıyla ilgili açıklamaların tek elden, parti sözcüsü aracılığıyla yapılması görüşü benimsendi.

Ancak partide, özellikle il ilçe kongreleri sürecinde yeni kumpas girişimlerinin olabileceği dile getirilerek, buna göre önlemlerin alınmaya başladığı ifade ediliyor.

Bu kapsamda mahalle delege seçimlerinden başlayarak, örgütlere "adaylarınızı uzlaşmayla belirleyin" telkininde bulunulurken, sorunlu olan yerlere de parti yöneticileri ve milletvekilleri gönderilerek uzlaşma sağlanmaya çalışılıyor.

Parti yöneticileri, "kavga çıkaran, hakaret eden, şiddete başvuranlar" konusunda ise çok katı disiplin kurallarının uygulanacağını, "Bu konuda tavır net, disiplin mekanizması çalıştırılır ve partiden atılır. Bu konuda baştan örgütlerimizi uyarıyoruz" sözleriyle ifade ediyor.

'İNCE'YE DİSİPLİN DÜŞÜNÜLMÜYOR' 

Partide İnce hakkında disiplin mekanizmasının çalıştırılması düşünülmüyor. Buna gerekçe olarak, disiplin sürecinin işletilmesinin İnce'nin "bana kumpas kurdular" iddiasını doğrulamak anlamına geleceği ifade ediliyor.

MYK'de de disiplin konusunun gündeme gelmediği ifade eden bir parti yöneticisi, "Hepimiz parti hukuku karşısında eşitiz. Benim hukukumla onun hukuku aynı. Yarın çıkar biri partiyi zora sokacak bir iş yapar, tüm üyeler için ne ise onun içinde aynı süreç işler" diyerek, bu konuda özel bir çaba içinde olmayacağını vurguluyor.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar