bir cinayetin anatomisi

gamze pala, 15 kişinin çalıştığı bir atölyenin sahibi yani patron da olabilirdi. ama böyle bir cinayete kurban gitmesi ihtimali yine vardı.

gamze pala rize’nin fındıklı ilçesinde yaşıyor, fındıklı sabancı öğretmenevi’nde resepsiyon görevlisi olarak çalışıyordu. aynı ilçede yaşayan savaş dalançıkar gamze pala’ya âşık olmuştu. ancak gamze pala onun duygularına karşılık vermiyordu. normal şartlarda konu burada kapanmalı. ama öyle olmadı. dalançıkar "sevdiği" kadını takip ederek, telefonla arayarak, mesajlar atarak taciz ediyordu hatta kendi sosyal medya profiline adının yanına (gamze) yazmıştı… özellikle küçük bir yerde bunların insanı nasıl canından bezdireceğini tahmin etmek güç değil.

bu durum beş yıldan fazla sürdü. sonra bir akşam, savaş dalarçıkar arkadaşlarıyla içki içer, onlardan ayrılıp parka gider, kendi ifadesiyle gamze’yi düşünür, eve gidip silah ve bıçak alır, gamze pala’nın çalıştığı öğretmenevine gider. devamını o anlatsın:

"yanında çalışma arkadaşı olan bir beyefendi vardı. ancak ben onun çalışma arkadaşı olduğunu bildiğim için maktulü kıskançlık kastıyla öldürmedim. öğretmen evinin kapısından girdikten sonra maktule seslendim ve silahı gösterdim. maktul ve yanındaki şahıs panikledi. onlar panikleyince ben de panikle iki el ateş ettim. ilk başta 4-5 metreden ateş ettim ancak daha sonra yaklaşarak ateş etmeye çalıştım. silahım tutukluk yaptı. maktulün yanına gittim. yere düşmüştü. yerde yatar vaziyetteyken boğazına bıçak darbesi vurdum." (savcılık ifadesinden)

savaş dalarçıkar, cinayeti, "gamze’ye bağlanmıştım. sevgi ve aşk duygularım vardı" diye açıklıyor. bahsettiği, "öldüren sevgi istemiyoruz" dediğimizde kastettiğimiz… onun sevgi olmadığını biliyoruz, bu tür bir ilgiye ne ad konulursa konulsun, sevgi içermediğini biliyoruz.gamze pala’ya rahmet, yakınlarına sabır diliyorum. ölümün telafisi yok ama yine de gamze pala’nın böyle "âşık"lar tarafından katledilen diğer kadınlarla kıyaslanınca şanslı olduğunu düşünüyorum. çünkü hiç olmazsa hatırası örselenmeyecek. çünkü o kadınlara kulp takmaya, erkeleri hoş görmeye hazır olan medyanın elini kolunu bağlayan bir özelliği var. gamze pala, akp fındıklı ilçe yönetim kurulu üyesi, seçimden sorumlu başkan yardımcısı. bizzat cumhurbaşkanı ailesine taziyede bulunmuş, akp genel merkez kadın kolları başkanı lütfiye selva çam, akp rize milletvekili osman aşkın bak, akp rize il başkanı ishak alım, ekrem imamoğlu, fındıklı’nın chp’li belediye başkanı ercüment çevratoğlu onunla ilgili mesajlar yayınladı. gamze pala bir açıdan daha şanslı, onu hayattan kopartan cinayetin hesabının sorulma ihtimali çok yüksek. aile, çalışma ve sosyal güvenlik bakanı zehra zümrüt selçuk konuyla ilgili twitinde yargı sürecinde müdahil olarak katilin en ağır cezayı alması için davanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını ifade ediyor. ama işte aynı kararlılığın, akp üyesi olsun olmasın katledilen tüm kadınlar için gösterilmesi zaten bakanlığın görevleri arasında. aynı zamanda, başta, salgın sebebiyle askıya alınan 6284. madde olmak üzere, kadınları erkek şiddetinden koruyan yasaların hayata geçirilmesinin sağlanması da bu bakanlığın görevlerinden. öte yandan, avukat selin nakipoğlu’nun birgün gazetesinde çıkan yazısında yer alan şu sözleri ne kadar haklı!

"Bu af ruhu içeren düzenlemeler yeni erkek şiddetine davetiye çıkarmaktadır. 15 Nisan günü Rize Fındıklı’da kurşunlanarak sonra boğazı kesilerek katledilen Gamze Pala’nın katili Savaş Dalançıkar’ı bu af haberleri cesaretlendirmiş olabilir mi? Katil ne kadar cezaevinde kalacak?"

gamze pala erkekleri en fazla kollayan, onlara en fazla arka çıkan siyasi akımın yürütücülerinden. bu o kadar şaşırtıcı değil bence, sık sık karşımıza çıkan bir durum. ben bunu kendi aleyhine bilinç olarak tanımlamayı tercih ediyorum. sadece kadınlarda değil, sağ partilere oy veren işçilerde de görülüyor. çünkü bu insanlar yani ezilenler ve sömürülenler egemenlerin ideolojik araçlarına maruz kalıyor ve o araçlar bugün, her zamankinden güçlü. o yüzden, ezilenlerin ve sömürülenlerin davası iktidarın çok tercih ettiği "biz" ve "onlar" ayrımı ve çatışması içine sığdırılamaz. gamze pala, üstelik de bu avantajlı konumuna rağmen kendini koruyamadı.

bu örneği, feministlerle çok yapılan bir tartışmayı aydınlatmak için kullanacağım. gamze pala, 15 kişinin çalıştığı bir atölyenin sahibi yani patron da olabilirdi. ama böyle bir cinayete kurban gitmesi ihtimali yine vardı. çok büyük servete sahip olup kendisine özel güvenlik sağlayabilecek birkaç kadın dışında hemen her kadının başına gelebilir bu! ama o türde bir servete sahip olan kadınlardan biri de, geçtiğimiz yıllarda, kendisinden ayrılmak isteyen eşinin şiddetine maruz kalmıştı! savaş dalarçıkar halen işsizmiş, kendisinin bir emekçi olduğuna şüphe yok. sendikalar, emek hareketi, emek siyaseti haklı olarak onun haklarını savunurken kadın kurtuluş hareketi gamze palaların haklarını, canlarını, güvenliklerini neden savunmamalı?

neden?

Önceki ve Sonraki Yazılar
ayşe düzkan Arşivi