Türkiye’nin Afrin'e askeri harekatı ve Suriyeli Kürtlerin durumu Alman basınındaki yorum köşelerinde geniş yer buldu. Alman basını, Afrin harekatında 'Kürtlerin ihanete' uğradığını yazdı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Özgür Gündem gazetesi ile dayanışma kampanyasına katılan gazetecilere hapis cezası kesti. Yanlış, gereksiz, geçersiz…
Listesi divan tarafından kabul edilmedi, kongre basına kapalı yapıldı.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral, 2016-2017'de 178 medya kuruluşunun kapatıldığını ve 10 bin gazetecinin işsiz olduğunu söyledi.
Bu ülkede basın özgürlüğü artık 1947 yılının Zincirli Hürriyet koşullarının ilerisinde değildir... En ufak bir denge bozukluğunda büyük Silivri uçurumuna yuvarlanmanız işten bile değildir.
* Amsterdam’da Chris Lebeau Kültür Merkezindeki 'Türkiye’de İnsan Hakları ve Basın Özgürlüğü' panelinde konuşmacılar, bu iki konunun farklı yönlerini ele aldı.
Mustafa Suphi'ler, Nazım Hikmet'ler, Sabiha Sertel'ler, Aziz Nesin'ler, Yaşar Kemal'ler sadece devrimci değil, aynı zamanda Türkiye'nin yetiştirdiği en iyi gazetecilerdendir...
İsveç’in Dalhala vilayetinde bir gazetenin 100. Yıl kutlaması yapıldı. Bendeniz, Yusuf Erdem ile Türkiye’deki gerçek muhalif basının deneyimini paylaştım İsveçlilerle.
'Özgür' olduğunu savunan medya Majestelerini gördü, Başbakanın oğullarını görmedi.
Türkiye'de 176 tutuklu gazeteci var. Bu sayı dünyada tutuklu gazetecilerin toplamından daha fazla.
Medyanın ayrımcı, ötekileştirici, ırkçı, militarist, cinsiyetçi ve sınıfsal aşağılamayı kullanmakta beis görmeyen dili, medya sahiplerinin faaliyet alanlarıyla yakından ilgili.
Dışişleri Bakanlığı'nın Almanya'ya yönelik seyahat uyarısı Alman basınında Erdoğan'ın hamle üzerine hamle yaptığı çocukça bir oyun olarak değerlendirildi.
suriyedekiler emperyalizmin işbirlikçisi, buradakiler terörist, kürt siyaseti hep yanlış, hdp her an akp ile anlaşabilir, kürt halkı dediğin aşiretler...
Martin Schulz ve Angele Merkel'in sert mesajlarının ardından Alman basınında 'Türkiye AB müzakereleri' ve Erdoğan'ın tavırları gündem olmaya devam ediyor.
Ülkede bırakın ensesti, her türlü cinsel taciz, istismar ve şiddet kavramları yarım yamalak konuşuluyor.
ABD’nin en zengini Rockefeller için ömrünün son günlerini iyi geçirsin diye bir adet basılan ‘Pembe Gazete’ şimdi 80 milyonluk bir ülkeyi uyutmak için ‘pembe medya’ olarak üretiliyor
Alman basını Türkiye'de 2 Alman vatandaşının tutuklanması sonrasında federal hükümetten Türkiye'ye yapılan parasal fonların kesilmesini istedi.
Yakalanan kişilerin gerekirse basının karşısına çıkarabilecekleri belirtildi.
Gerçek tirajların ve gerçek reklamların yani rekabetçi piyasa sürecinden kazanılan paraların (özel teşebbüs diyoruz ya) bu gazetelerin masraflarını karşılıyor olması çok zor.
Sorun, racon kesenin kimliğinde değil, istişareye, demokrasiye önem vermeyip racon kesmenin sadece bir kişiye ait olacağı iddiasındadır.
2.5 milyon insanın Maltepe'de toplandığı, 6 milyon Kürt seçmenin rejime fikren direndiği bir ortamda; eleştirel bir gazetenin bu kadar düşük bir tirajda kalması üzerinde düşünmeye değer.
Teknoloji, sanallık, bilgisayarlar, tuşlar mesleğe egemen olur gibi. Ama biçim ne olursa olsun, haberciliğin derdi yüzyıllardır aynı. Geleceğe bakalım.
Bugün yaşadıklarımız yüz yıl önceki “Abdülhamit istibdadı”na rahmet okutuyor. ‘Bütün zamanların en büyük sansürcüsü’ olarak andığımız II. Abdülhamit’e bir özür borcumuz var.
CHP Milletvekili Barış Yarkadaş, Temmuz ayında basın kuruluşlarına ve gazetecilere yönelik hak ihlallerini raporlaştırdı.
Senin Orwell'i dehşete düşürecek bir nedenle hapiste bir yılını geçirmen, bu bakımdan, hem iktidara hem de muhalefete hakim olan sığ zihniyete dair bir açıklama sunuyor herkese.
Cumhuriyet Gazetesi davasında ara kararını açıklayan Mahkeme Heyeti, 4 kişi için “Delilleri karartma ve tanıklara baskı yapma” şüphesini gerekçe gösterdi.
Bir toplumun yüz akları insanlığı savunanlar arasında çıkıyordu. Geçmişte böyle oldu, günümüzde böyle oluyor, gelecekte de böyle olacak.
Önder Çelik: Niyet okuyup gazete yöneticisi tutuklamak, hoşa gitmeyen yazı ve haberleri toplayıp ‘örgüte yardım ve destek’ gibi niyetler okuyarak suçlar çıkartılamaz.
Cumhuriyet Okur temsilcisi Güray Öz savunmasında, 'Cumhuriyet gazetesinin FETÖ'cü olduğuna kimse inanmaz. Bence savcı kendisi de inanmıyor' dedi.
'İçeride' gazeteciler olduğu sürece, 'dışarıdaki' gazeteciler, gazeteciliğin yargılanmasına gübre taşıyanları da hatırlayacaktır.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.