Erdoğan, Guta’daki saldırıyı kınarken ne Rusya’dan ne de Esad’tan söz ederek durumu idare etti ama biat politikası da artık sonuna geldi. Türkiye Suriye’de iyice köşeye sıkışacak gibi...
Ertuğrul Mavioğlu, iktidarın medya ile uğraşmasının bilinçli bir faaliyet olduğunu söyledi.
Bizde ana muhalefet CHP ne yapıyor? Var olan olguları, kendi tazeliği, yeniliği ve koşulları içinde kavramak yerine, ha bire kendi muhafazakar paradigma çerçevesine uydurmaya çalışıyor.
İktidar sahipleri; o kadar gözaltına, tutuklamaya, verilen ağır hapis cezalarına karşın HDP’nin hala ayakta durmasının nedenlerini bir türlü bulamıyorlar ve bu yüzden çok kızıyorlar.
İlyas Salman, sansür kurulundan geçmediği için bakanlıktan ödenek alamadığı 'Deliler Meclisi' senaryosunu filme çekmek için sponsor arıyor.
Kılıçdaroğlu ve oluşturduğu parti yönetiminin böylesine büyük bir 'karşı-devrim' dalgasını önleyebilecek bir kapasitesi yok. Bir halk hareketi için kolları sıvayacak insanlara ihtiyaç var.
tekrar etmek zorundayım, 'haklıyız, kazanacağız'ı, 'fazla dayanamazlar' kadar kaderci buluyorum. o yüzden güncel bir 'ne yapmalı?' tartışmasına çok ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
Cumhurbaşkanlığı seçimini CHP kazansa ne olacak? Nasıl bir sistem öneriyor belli değil. Stratejik program ortaya konamadığı için 'Boykot' gibi bir çaresizlik, çare olarak sunulabiliyor.
İslamcı, liberal ve ulusalcı gibi farklı toplumsal kümelerin ‘kanaat önderlerini’ aynı eksende buluşturan nokta için olsa olsa 'gizli ideolojik birlik' denebilir.
Cumhuriyet gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay'ın dün yapılan duruşmada tutukluluğunun devamına karar verilmesine CHP'li Zeynep Altıok’tan tepki geldi.
Senegal’deki bir grup şempanze, eski iktidarını tekrar elde etmek isteyen liderlerini taşlarla ve sopalarla döverek öldürdü.
Projeleri EÜAŞ hazırlıyor, ÇED süreçleriyle ilgili 'tatsız ve pürüzlü' bürokratik işler yine EÜAŞ tarafından hallediliyor, ÇED olumlu belgeleri alınarak özel sektöre kılçıksız sunuluyor.
Şehit kavramı devletin ve sosyal ampirizmin şekillendirdiği anlamıyla biçimlenip algılanıyor. Devletin kurumları, medya ve tetikçileri algı pompalıyor, temiz yürekler algının fedaisi oluyor.
İYİ Parti Sözcüsü, AKP-MHP ittifakıyla 'Erdoğan'a ömür boyu iktidar garantisinin' amaçlandığını söyledi.
Askeri vesayeti kaldırmak diye yola çıkan bu insanlar, şimdi çocuk cesetleri üstünden fantezi kuruyorlar.
Özgür Mumcu, Demirtaş'ın üç gün boyunca yaptığı mahkemede anlattıklarına iktidardan bir yalanlama gelmediğine dikkat çekti.
Zalimin-mazlumun bizim veya sizin mahalleden oluşu tavrımızı değiştirmemelidir. Zalimin partisine, devletine, ülküsüne, ırkına, cinsiyetine, sakalına bakmadan haksızlığına karşı ol.
Bu tipler ideolojik değillerdir rüzgâra göre rota belirleyen, menfaat peşinde koşan ve dünyevi beklentisi olan politik simsarlardır… Hülya Koçyiğit mesela...
Kılıçdaroğlu Afrin’de Kürtlerden boşalan yerlere Suriyeli mültecilerin yerleştirilmesini istiyor. Erdoğan ise 'İsteseydik Afrin’de taş üstünde taş, gövde üstünde baş bırakmazdık' diyor.
Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu’na göre 'esas korkan iktidar'
İktidarın uygulamalarından ve siyaset yapma tarzından yaralanan, zarar gören tüm toplumsal kesimlerinin bir cephe açarak, ortak ses oluşturmasıyla bu karanlık dönem atlatılacak.
Şimdi Afrin'e yönelik başlatılan askeri harekatın daha ilk gününden Milli Mücadele olarak takdim edilmesinin arkasında, muhalefetin tamamen susturulmasının planlandığı apaçık görülmektedir.
Türkiye, giderek otoriterleşen devlet/iktidar koalisyonuna karşı demokrasi, özgürlük ve adalet temelinde inşa edilecek bir siyasal/toplumsal koalisyon seçeneğine sıkışmış, sıkıştırılmıştır.
2000’li yılların ilk yarısında, Latin Amerika’da sol iktidar oldu ancak küreselleşmenin yarattığı sorunlara çözüm üretemedikleri ve yolsuzluklara bulaştıkları için iktidardan düştüler.
Hukukta zorlama ve güç kullanma kurallara bağlıdır. Kurallara, hukuka bağlı olmayan zorlamalar kaba güç ve terör haline dönüşür. Şiddetin sıradanlaştığı yerde ise medeniyet bulunmaz.
Şimdi büyük bir çalkantının ortasındayız. Tıpkı 90 yıl önceki gibi yine toplumu büyük ölçüde siyasetin dışında tutarak ülkeyi kendi değerleri üzerinden biçimlemek isteyen bir yönetim var.
2017 vahşi bir terör saldırısıyla başladı. Hukukun, adaletin, vicdanın, iz'anın çiğnendiği nice olayla devam etti ve yine hukuku çiğneyen talihsiz bir düzenlemenin gölgesinde sona erdi.
Bu ülkede basın özgürlüğü artık 1947 yılının Zincirli Hürriyet koşullarının ilerisinde değildir... En ufak bir denge bozukluğunda büyük Silivri uçurumuna yuvarlanmanız işten bile değildir.
2018'e girerken AKP koalisyonu Kürtlerle savaşında başarısız oldu. Bu gidişatı tersine çevirmenin yolu hem Suriye'de, hem Irak'ta hem de Türkiye'de Kürtlerle birarada olmaktan geçiyor.
Bu ülkede sadece bir gün içerisinde, örneğin dün, yani 28 Aralık 2017’de yaşananlara bakınca insan sormadan edemiyor; bir güne onca zulmü ne ara sığdırdınız?
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.