Avrupa Birliği mi, Şangay mı?

Saray iktisatçıları, son dönemde, Çin Sermayesi çekmeye yoğunlaşmış görünüyorlar. Manisa’ya Çinli otomotiv tekeli BYD’nin fabrika kurması için yapılan anlaşma -ki tam bir kapitülasyondu- bu arayışın bir sonucuydu.

30 Ağustos konuşmasında Erdoğan, manşetlere çıkması için, şu cümleyi kurdu: “Avrupa Birliği ile Şangay İşbirliği Örgütü’nün dengi AB değil, NATO’dur. NATO’ya üye olan ŞİÖ’ye üye olamaz; ve tersi de doğrudur. Dolayısıyla Erdoğan’ın “ŞİÖ’ye üyelik” salvolarının ortaya çıkardığı tercih, NATO’dan ihraç edilme durumu olabilir ancak!

Fakat, uluslararası siyaseti yakından takip edenler, Erdoğan’ın buradaki kastının, Gezi ve Kobani davalarındaki açık insan hakları ihlallerine, Avrupa Konseyi’nden ve AİHM’den gelen itirazları bastırmak olduğunu anlamışlardır. Yargıyı politik bir araç olarak kullanıp, siyasi davalara muhalif sesleri bastıran Erdoğan, AB veya Avrupa Konseyi’den buna gelen itirazları ise “Şangay İşbirliği Örgütü”nü dile getirerek (ama sadece dile getirerek) savuşturmaya çalışır.

AİHM’nin Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın tahliyesine ve haklarındaki davaların ortadan kaldırılmasına yönelik kararlarını uygulatmayan Erdoğan, Türkiye’yi (kurucusu olduğu) Avrupa Konseyi’nden ihraç edilmekle yüz yüze getirmiştir. Eylül ayında Avrupa Konseyi böyle bir karar alabilir. Erdoğan ise “alternatifsiz değiliz” demek için, “Şangay” diyor. İşe yarar mı, göreceğiz…

Şangay İşbirliği Örgütü, Rusya ve Çin’in başlangıçta, Orta Asya’da yükselen siyasal İslamcılığa karşı ortak mücadele için kurduğu bir örgüttü. Türkiye ise bir Orta Asya ülkesi değil. Mevcut iktidarın siyasal İslamcılıkla mücadele etmek isteyeceğini de hiç sanmam!

Ancak son dönemde Türkiye’nin, Avrupa’ya dair iddialarının zayıflamasına paralel olarak, özellikle de Türk Devletleri Teşkilatı’nın kurulmasıyla birlikte, kendisini giderek Orta Asya ligine yerleştirmeye başladığını gözlemleyebiliriz. “AB değil Şangay” söylemi bu yönelişe uyum arz ediyor.

Saray iktisatçıları, son dönemde, (para ve yatırım bulmak için Avrupa, Amerika ve Körfez ülkelerini turlayan Mehmet Şimşek’in aksine) Çin Sermayesi çekmeye yoğunlaşmış görünüyorlar. Manisa’ya Çinli otomotiv tekeli BYD’nin fabrika kurması için yapılan anlaşma – ki tam bir kapitülasyondu – bu arayışın bir sonucuydu. “Volkswagen gelmiyorsa BYD’yi getiririz” – mantık buydu.

Ne de olsa Çin sermayesi “hukuk – mukuk” sormayacaktı! Ama o da ne… BYD’yi 1 milyar dolarlık bu yatırıma ikna edebilmek için, yatırım bedelini dahi aşan vergi muafiyeti tanımak durumunda kaldılar. Üstüne Türkiye elektrikli otomobil pazarını da neredeyse BYD’ye hediye etmeleri gerekti.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ‘rahatça’ çiğneyebilmek, AİHM kararlarını takmamak, muhalefeti siyasi davalarla bastırabilmek uğruna BYD’ye vatandaşın cebinden fabrika hediye ettiler. Çin sermayesi de gelirse, böyle geliyor. Aç emperyalistin azami kâr hırsı daha fena oluyor! İşbirlikçisine kırıntı bile bırakmıyor!

Son olarak, Erdoğan’ın “alternatifsiz değiliz” bâbında ara sıra Şangay İşbirliği Örgütü’nü dillendirmesinin, pratikte bir karşılığı olmadığını da belirtelim. Ne Türk Dışişleri’nin ŞİÖ’ye katılım amaçlı resmi bir diplomatik faaliyeti söz konusudur, ne de Türkiye’nin böyle bir başvurusu vardır.

Zira böyle bir başvuru (henüz başvuru aşamasında dahi) Türkiye’nin NATO’dan ihracına yönelik bir süreci tetikleyecektir.

Diğer yandan, NATO’ya üye olan hiçbir ülkenin başvurusu da ŞİÖ tarafından kabul edilmeyecektir. NATO ve ŞİÖ, birbirini mutlak olarak dışlayan iki rakip emperyalist askeri ittifaktır.


Alp Altınörs kimdir?

Çevirmen, iktisatçı ve siyasetçi. Avukat bir anne ve babanın çocuğu olarak Ankara’da doğdu. Liseyi TED Ankara Kolejinde bitirdikten sonra, Bilkent Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler eğitimi gördü, ancak yarım bıraktı. Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde İktisat Fakültesi’ni bitirdi. Ankara Üniversitesi’nde Rus Dili ve Edebiyat eğitimini halen sürdürmektedir. İspanyolca eğitimini İstanbul Cervantes Enstitüsü’nde tamamladı. İngilizce, İspanyolca ve Rusça dillerinde çevirmenlik yapmaktadır. "İmkansız Sermaye-21. Yüzyılda Kapitalizm Sosyalizm ve Toplum" adlı kitabın yazarıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Alp Altınörs Arşivi