BARIŞ HAKKINDA BİR NUTUK
Son derece önemli bir nutkun sonlarına doğru
hoş ama boş bir cümlede
büyük devlet adamının sürçtü dili
ve düşüverdi boşluğa
perişandı kocaman açıktı ağzı
nefes nefese kalmıştı
dişleri sırıtıyordu
barışçıl mantığının çürük dişleri çıktı ortaya
savaşın sinirlerini canlandırdı
hassas para meselesi
(Paroles, 1946)
KURŞUNA DİZİLMİŞ ADAM
Çiçekler bahçeler fıskiyeler gülümsemeler
Ve tatlı hayat
Orada bir adam yatıyor kanlar içinde
Hatıralar çiçekler fıskiyeler bahçeler
Çocuksu düşler
Orada bir adam yatıyor kanlı bir bohça gibi
Çiçekler fıskiyeler bahçeler hatıralar
Ve tatlı hayat
Orada bir adam yatıyor uyuyan bir çocuk gibi
(Histoires et d’autres histoires, 1963)
PADİŞAH
Kaşmir dağlarında
Salamandragor Padişahı yaşardı
Gündüzleri yüzlerce insanı öldürürdü
Akşam olunca da yatar uyurdu
Ama kabuslarında saklanırdı ölüler
Ve paramparça edip yerlerdi Padişahı
Bir gece uyanıverdi
Kocaman bir çığlık attı
Uyanmıştı cellat da
Padişahın başucuna geldi gülümseyerek
İnsanlar olmasaydı hayatta
Dedi Padişah
O zaman kimse ölmezdi
Tamam dedi cellat
Hayatta kalan herkesi öldürelim
Olsun bitsin konuşmayız artık
Ona da tamam dedi cellat
Zaten hep tamam derdi
Padişah’ın emrettiği gibi kalan herkes gönderildi öbür dünyaya
Kadınlar çocuklar yani kendi karısı ve çocukları ve başkalarınınki
İnek kurt arı ve kuzucuklar
Dürüst yaşlı adam da ağırbaşlı deve de
Tiyatro oyuncuları ve hayvanlar kralı
Muz bahçelerinde çalışanlarla kelime sihirbazları da
Ve horozlar ile tavuklar yumurtaları ve kabuklarıyla beraber
Hepsi gitti
Sonunda ölenleri gömecek kimse kalmadı
Tamam böyle iyi oldu dedi
Salamandragor Padişahı
Ama sen burada kal cellat
Burada yanıbaşımda
Ola ki ben uyursam
Öldür beni.
(Paroles, 1946)